ONURLA YAŞAMAK
“Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.” İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNNAMESİNİN İLK MADDESİ.
“10 Aralık 1948 |
6Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu ile "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Resmi Gazete ile yayınlanması yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Beyanname hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması" kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu Kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.” “Gariki bahr-i isyanım Dahilek yaresulullah.”( İsyan denizinde boğuluyorum. Koru beni Resulullah.) “Kendi gerçeklerimiz, kendi duygularımızdır bizi böylesine ürküten; çatal diliyle tıslayan bir yılan görmüş tavşan gibi kendi kendimizi hareketsiz bırakan. Ve ne kadar çok korkarsanız, korkunuz o kadar artar. Ne kadar yaşarsanız, cesaretiniz o ölçüde bilenir. Yaşayamıyorsanız eğer, bu başkalarından dolayı değildir. Sizi güçsüzleştiren, sizi çaresizleştiren, sizi isyanlardan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize engel olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır. Akıl ve vicdan sahibi insanlar; En temel hakları olan Özgürlük ve onurları için bir yaşam boyu yürekli davranmak zorundadırlar. Bu zorunluluklarımızın sonu ölüm bile olsa bunu göze alırlar. Onurla yaşamanın konumu ve kuralları o kadar ağırdır ki bunu tanımlamak için ünlülerin deyimlerine dayanmakta yarar var. Sonra bu sözleri nereden çıkarıyorsunuz diyerek yolda yolakta sorgularlar, akıl ve vicdan sahibi olmayanlar. “AKIL İNSANIN BAŞINDA BİR ÇİVİ GİBİDİR. ARA SIRA TIKILAMADAN, BAŞINDA DURMAZ.”(!) Bilge; CİCERO Diyor ki;” “DİKKAT, ALTINDAN DA DEĞERLİDİR.” Onurla yaşamanın erdemine inanlar, onursuz yaşayanların yaşamlarını örnek almazlar. Tv ekranlarında sunulan, şiddet, nefret, avantür, gasp, trafikte sürücü dikkatsizliklari, trafik magandaları, siyasi maceralar peşinde koşanların ülkemiz coğrafyasında yarattıkları kaosların, kargaşaların, girdabında boğulacaklarını düşünemediklerine şahitlik yapıyoruz. Üç maymunları oynayan; görme, işitme, konuşma özürlüleri hariç. Bedava dostluk, arkadaşlık, kardeşlik olmaz. ONURLU YAŞAMANIN ERDEMİNDE BULUŞMALAR DİLERİM
ÖLÜMÜN DİLİ YOK Duygularımızın tutsağıyız. Tutsaklığımızın farkına varmadan yaşarız günü. Ağrımız, acımız, sevincimiz ve öfkemiz sarar bedenimizi kefen gibi. Unuturuz hemen dünü. Kırdığımız cevizleri, devirdiğimiz dalları, basıp geçtiğimiz çamurları anımsamayız dünden ne varsa. Şair Ahmet Uysal Öğretmenim seslanir İDA DAĞI patikalarından dostlarına 2010’ son günlerinde; YENİ YIL DİLEĞİ “n’olursunuz, kuşlardan söz edelim yine yitik sokağımızı geri getirelim onlarla eski yatağına götürelim yaz ırmağını mavi hayıtlarla süsleyelim üzerini bi güzel kırdığımız dallar çok olmuştur kuşkusuz ama biz hep ıssız ılgınlardan yana olmadık mı daha nasıl olabilirdik bunca zalim karanlık çökmüşken ülkemizin arka sokaklarına sevdiklerimiz elimizden kayıp gittiğinde o tutkulu sözlere dilimiz nasıl dönerdi siz yine de ‘hiç kimsem’ olmaya gelin lütfen kır zambakları sizinle uç versin kar altında Midilli’ye uzansın şarabımızın buğusu Sappho şiirleri okuyalım yirmi dört sularında belki de çok hüzünleniriz bir fotoğrafla Külebi, Cahit Sıtkı ya da Necatigil okuruz elimde kalsın eliniz öylece birkaç saniye hemen ilk dakikalarında iki bin on bir’in türkülerimizi bulalım orada gülün dibinde bırakalım dudak dudağa olsun sözcüklerimiz iki yanında uzun saplı gelinciklerin boy attığı o tozlu yol buluştursun kuşlarımızla bizi!”
YAŞAMAK BİR FIRSATTIR. Yaşadığının farkına varana. Barışı, sevgiyi, muhabbeti, dostluğu, kardeşliği, birlik ve dayanışmanın erdemiyle kendini yoğurana. “Bastığı toprağın altında binlerce kefensiz yatanın.”kemiklerini sızlatan eylemlere göz yummadan, kulak tıkamadan, seslenmeden geçememektir yaşamı bir fırsat olarak değerlendirmek. Yoksa, hepsi boş. Başı dik, aklı önde, bedeni izde; Özgür ve mutlu bir yarınlar için sağlıklı olmaktır öncelik.. “Bu can sana emanettir, Onu korumamak kendine ihanettir. İhaneti engellemenin yolu sağlık,esenlik barış ve sükunettir.
BANA GÜVENMEYİN “Adamın biri gazetedeki iş ilanı üzerine görüşmeye gelmiş. GÜNEYDEN KUZEYE DOĞUDAN BATIYA BATIDAN DOĞUYA YİTİP GİDEN EĞİTİM NEFERİ ÖĞRETMENİM NAMİ GÜNEY BİGADİÇ’Lİ EĞİTİM, BİLİM,KÜLTÜR EMEKÇİSİ IŞIKLAR İÇİNDE OLSUNLAR.
|
|
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home