KENDİNE YÜK ETME...
İnsanın ömrü aşklar içinde, aşık olamadan geçer. Bir ömür aşkı arar. Aşkını bulunca şaşkına döner. Aşk vardır insanı insan yapar, aşk vardır insanı insanlıktan çıkarır. Aşk vardır insanı rezil rüsva eder. Siz hangisinin peşinden gidersiniz?
İnsanı, insan yapan aşkı sorgulayalım Koca Yunus’un dilinden cümleyle söze başlayalım.
“İLİM, İLİM BİLMEKTİR.
İLİM KENDİN BİLMEKTİR.
SEN KENDİN BİLMEZSEN
BU NİCE OKUMAKTIR…”
Eğitim ve öğretimin temeli insanın kendisini tanımaya, kendi beceri ve hünerlerini ortaya koymaya yönelik etkinlik ve eylemler içinde okumaya başlar.
Her toplum kendini geleceğe taşıyacak değerleri eğitim ve öğretim yoluyla yeni nesillere aktarmanın, uzun erimli planlamalarını yapma hakkı vardır. Bu hakkın şöyle böyle biçimde saptırılması, o toplumun, toplumsal değerlerinin bozulmasına, farklılaşmasına dayanak olur. İnsanı insan yapan değerlerin yerine İnsanı insanlıktan çıkaran değerler topluma egemen olur.
Yeni, genç düşüncelerin toplumda yeşerip serpilmesi, toplumun erginlerinin tecrübeleriyle harmanlanarak yeniden biçimlendirilmesi eğitim ve öğretimin yakın ve uzak hedeflerinin sağlıklı tespitleriyle olanaklıdır.
Ülkemizdeki yolsuzluk, ahlaksızlık, her türlü yozlaşmaların yaşandığı zaman dilimlerine bir bakınız. Sık sık iktidarların değiştiği, plansız, düzensiz, işin ehli olmayanlara eğitim ve öğretimin bırakıldığı dönemlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin 1927den sonra, 1948 eğitim – öğretim proğramlarıyla eğitilmiş, 1968 Eğitim öğretim proğramlarıyla öğretime başlayan bir eğitimci olarak, diye bilirim ki; 30 yıl içinde, defalarca eğitim-öğretim proğramları allak bullak edildiği bir gerçektir.
İnsanın yeteneklerini çıkarmaya fırsat vermeyen, ezberci, baskıcı, yeni yetişen geçlere zulm çektiren bir eğitim sistemi sanırım dünyanın ancak 7-8 ülkesinde buluduğu bir gerçektir.
Adına ne denirse densin, İSTER 444, 1533,1445…olsun, toplumu bir birine düşüren, ayrıştıran, insanları; insan olmaktan çıkarıp körü körüne, zorlanan bir eğitim ve öğretim sistemi ülkemize yararlar yerine zararlara katlanmak zorunda BIRAKIR
Eğitim ve öğretimdeki yarar ve yazarı 30 yılda ortaya çıkar.
Ben halkımı seviyorum, ona aşıkım, onun için her şeyi yapabilirim. Varlığım onların varlığına armağan olsun. İktidar bende, güç ben de. Ben AVRUPA’nın AMERİKAN’IN HAN’IYIM, HAKAN’IYIM, BU ÜLKENİN PADİŞAHIYIM, diyebilme ayrıcalığımız yok.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN KURUCUSU YÜCE İNSAN Mustafa Kemal Atatürk DİYOR Kİ?
“Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”
İnsan aşığı, insanlık güneşi MEVLANA’DAN;
“UĞRUNA FEDAKÂRLIK YAPMADIĞIN AŞK-I,
YÜREĞİNDE TAŞIYIPTA KENDİNE YÜK ETME...”
KAYIŞ VE KOTAN
Yazımın başlığını ŞANTAJCILAR olarak yazmayı düşledim. Düşüncelerimi yönlendiren ÇANAKKALE ZAFERİ ve 253 bin Şehidimizin anısına kutlanan ŞEHİTLER GÜNÜN de;YİĞTİLERİN HARMAN olduğu GELİBOLU YARIM ADASI’nın, 1915 Yılındaki durumu gözlerim önüne geldi.
Cahit Sıtkı Tarancı’dan;
“EN TEMİZ, EN GÜZEL İNSANLIK ONDA;
TARİHLER BOYU KAHRAMANLIK ONDA;
MEHMETÇİK ÖLÜR, MEÇHUL ASKER OLUR.”
Bu gün; kendi dışkısından sinek kovalayamayan adamların siyasete soyunarak, bin türlü; mendakka dükkalarla, milleti temsil edenlerin aldığı kararların ülkemizi nereden nereye getirdiğini, herkesin çok iyi anlamasında yarar vardır.
Vatandaş, Abu zuddin dalga geçiyor aklınca;”Kendi başını bağlayamayandan, gelin başı bağlamasını beklemek akılsızlıktır.” TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ CEYLAN DERİSİ KOLTUKLARINA OTURUNCA MİLLETİ UNUTATNLARA, VATANI SATANLARADIR SÖZÜM. İsterse babamın oğlu olsun. Emme, basma tulumbaya dönen başlar ve kolları yoruluyor, mübareklerin.
Dost görünen düşmanlarını seçemeyen iktidarları, iktidarların kusurlarını millete sunamayan muhaliflerin yerini dolduracaklar bulunur. Bu ülkede hiç kimse vazgeçilmez değildir. Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla doludur.
ÇANAKKALE’Yİ GEÇİLMEZ KILAN DÜŞÜNCENİN YARATTIĞI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİMİZİN, BULUNDUĞU COĞRAFYADAKİ YERİNİN ÖNEMİNİ, İNSANLARININ İNANÇ, AHLAK, ÇALIŞKANLIK, YİĞİTLİK VE KAHRAMANLIK DESTANLARINDAN, ÖYKÜLERİNDEN, MENKİBELERDEN nasiplenmeyenlerdir.
Bu gün demokrasinin erdemlerinden yararlananlar, yarın demokrasi düşmanı olup çıkıyorlar. Bugün çok demokrat olanlar yarın;” Dün, dündü cancağızm.” Diyerek günü kurtarmaya çalıştıklarına şahit oldu TÜRK HALKI.
Dr. CEYHUN ATUF KANSU’DAN;
DEMOKRASİ
“Biz bu günlere ha deyip gelmedik, /Biliyor derinden biliyorum.
Aşiyan’da Tevfik Fikret, Magosa’da Namık Kemal
Hayatımın ta içinden: ŞİİRİN, AKLIN, HAKKIN SAVAŞLARI
HAVZA YOLUNDAN otomobille MUSTAFA KEMAL
Kan döken bu uğurda inleyen sessiz HALKIM
Hayatımın ta içinden geçiyor.”
“KAYIŞ BİLİR, KOTAN NE ÇEKER.”; YAR ELİNDEN, EL DİLİNDEN, YOZ, TOZ SELİNDEN. ZORBALARIN, ŞANTAJCILARIN, FIRSATÇILARIN GÜCÜNDEN…
İhsan bunu bilir bunu yazar. Kimseye etmen nazar. Sevdik, sevdiğine eder işveyle naz.
Damarlarımızdaki asil kanın, asilliğine inanmayan, kansızlara ne denir?
Allah selamet versin, sonlarını Mübarek kılsın.
18 Mart Çanakkale zaferini yaratan, Bu Mübarek ülkeyi bize İHSAN edenlerin huzurunda saygıyla eğilir RUHLARI IŞIKLAR İÇİNDE OLSUN DİYORUM.
“KARADUL”
BİR BÖCEKTİR
Canlılar dünyası bir zenginlik kaynağıdır. Ne ararsanız canlılar dünyasında bulursunuz. Olur mu böyle? Dediklerinizi, olur görürsünüz. Hiç şaşırmamalısınız. Aklınızı, nefsinizi, duygularınızı dikkatle kullanmanıza yarayan onlarca örnek bulabilirsiniz?
BAŞLIĞIMIZA KONU,
KARADUL; eşinden boşanmış bir bayan, eşi ölmüş kandın, hiç evlenmeyen bir hanım efendi olarak hayal edebilirsiniz. Araştırmalarım sonucu aldığım bilgileri sizlerle paylaşayım.
KARADUL: Genellikle karanlık yerlerde, tavan aralarında yaşar. Sekiz gözü vardır. Karın bölgesinde tepeleri birleşik iki üçgene benzeyen kum saati gibi bir işaret bulunur. Ortalama 10-12 mm büyüklüktedir. Avrupa'nın güney bölgesinde sık rastlanır. Ağ tuzakları kurarak avlanır. Çaprazvari tellerle ördüğü ağın ortasında kısa bir tünel bulunur. Burada böceklere pusu kurar.
Dişi, eşleşmeden sonra çoğu zaman erkeğini yediğinden dolayı karadul olarak da bilinir.
Tabiattaki en zehirli örümcektir. boyutu çok küçük olmasına rağmen, zehiri insanın vücudunun belirli bölgelerini asit dökülmüşçesine hayatı boyunca eriten, tanımlanamayacak acılar çekmesine neden olan, karadul ismini de erkeğini öldürmesinden almış olan siyah örümcektir. KARADUL ISSIRDI, HAFIZASINI KAYBETTİ, EŞİ MEMNUN
Van'ın Gevaş ilçesinde örümcek tarafından ısırılan Hüsrev Tanrıtanır'ın (41) hayatı değişti. Günde 2 paket sigara içen Tanrıtanır, örümcek ısırdıktan sonra sigarayı tiryakisi olduğunu unuttu.
Edinilen bilgiye göre, Gevaş Devlet Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Tanrıtanır, hastanenin kazan dairesinde çalıştığı sırada örümcek tarafından ısırıldı.
Örümcek ısırması sonrası Tanrıtanır'ın hayatındaki ilginç değişiklikler yaşandı. Günde 2 paket sigara içen Tanrıtanır, yaşadığı olay sonrası tiryakilikten kurtuldu. Yaşadığı hafıza kaybı nedeniyle sigara içtiğini dahi hatırlamayan Tanrıtanır, alacak ve vereceklerini de unuttu.
Yaşadıklarını anlatan Tanrıtanır, örümceğin ısırmasının ardından tüm dengesinin bozulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Örümcek ısırdıktan sonra bilincimi kaybetmişim. Arkadaşlarım, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine götürmüşler. Orada tedavi altına alındım. Beni ısıran örümceği de üniversiteye götürüp incelediler ve karadul cinsi olduğunu belirlediler. Tedavimin ardından taburcu edildim. Olaydan önce günlük 2 paket sigara içerdim olayın ardından yaşadığım hafıza kaybı nedeniyle sigara içtiğimi de hatırlamadım. Şimdi sigara içmiyorum.''
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahi Servisi Ana Bilim Dalı Başkanı Bülent Özbay, Tanrıtanır'ın hastaneye ilk geldiğinde oksijen yetersizliği sorunu bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Hastanın solunum yolları daraldığı için pozitif basınçlı vantilatör adını verdiğimiz cihazlar ve maskeyle solunumuna yardımcı olduk. Üst solunum yolunda bir daralma olduğu için oksijensiz kaldı. Anında müdahale yapmamıza rağmen hastaneye getirilinceye kadar geçen evrede oksijensizliğe bağlı olarak hafıza kaybı yaşamış…”
KİŞİSEL YAKLAŞIM; Ortadoğu Coğrafyasının Tek;”Demokratik, laik, sosyal, İnsan haklarına saygılı ve hukukun üstünlüğüne inanan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ; DEVLETİ VE ÜLKESİYLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEHLİKEYE DÜŞÜRECEK DAHİLİ VE HARİCİ KARADUL SALDIRILARINDAN HAKK SAKLASIN. *İ DURAKİ*
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home