Pazar, Ocak 27, 2013

KANATLI SÖZLER UÇUŞURKEN


“Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
Heykeltıraşlar gibi haksızlık etmeden,
At üstünde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasında…”;  Oturmuş sessiz ve sakin onları dinliyor, izliyor düşünüyor eli çenesinde gözü ufukların ötesine bakarak; 97 yıl öncesi 57. piyade alayı gözlerinin önünde, Gelibolu yarım adası toz duman içinde ana baba günü, Allah Allah nidalarıyla. Conk Bayır, Kanlı sırt, Gazi yeri, Anafartalar’da kalbini üstüne rast gelen kurşunu sektiriyor Mustafa Kemal’in saati…

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Bir birliği denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gülerken,”
Çocuk parkında; ANADOLU+RUMELİ çocuk ve gençlerine MANASTIR, Çanakale, Selanik Gaydesi …türkülerini  söyleyip İzmir Zeybeğini oynarken. Yedi düveli önünde diz çöktürken ve öksüz yetim çcuk ve gençlere kara tahta basında ders verip bahçede onları salıncaklarda seyredeken..

 Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
 Smokinli olmasa da olur,
 Kuruyan yapraklar ve kuş sesleriyle;” Şenlenen Anadolu Kasaba ve köylerini ziyaret eden, traktör üstüne binmiş, demir tekerleklerin çakıllı tarlalarda şakırtısını dinlerken. Balıkçı takasın da, ağları denize atarken. Bilim adamlarını masa başında toplamış ; Akıl ve bilimin rehberliğinde; insanlarımızı aydınlık yarınlara ulaştırma planlamalarını yaparken.

 Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
 Savaş meydanlarında olmasa da olur;” Bir çobanla, sırtında kepenek elinde uygarlık asası, koyun ve kuzular arsında, dağ- tepe, düz ova demeden;  çaban kavalı eşliğin de  Anadolu ve Rum eli türkülerini dinlerken, Bir çiftçiyle çay içerken, tavla oynarken ...

 Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim,
Artık gülerken olmasa da olur;” Işıl ışıl Türkiyem. Baştan başa Çift yönlü yollar. Tüneller, Fabrikalar, Limanlar, Deniz sahillerinde sere serpe yatmış uzanmış  güneşlenenler. Anadolu’nun yağız delikanlılarının, kınalı kuzularının kanlarıyla kurtarılmış ülkenin, yağmalanmış güzelliklerini, satılmış fabrikalarını, satılmış yer altı ve yerüstü zenginliklerini, yarınlarımızı teslim edeceğimiz gençlerimizin eğitim ve öğretim gördüğü üniversitelerimizin, karayollarındaki ve kentlerdeki trafik keşmekeşliğini ve maganda sürücü cinayetlerini,

GÖRÜNCE; Başını kaldırmış Anıtkabir'den Hayretle…bizi  izlerken.  Gösterdiğim hedef bu mu ?  DİYEREK, 18 MARTLARIN,19MAYIS, 23NİSAN, 30AĞUSTOS ZAFER BAYRAMLARI VE KURTULUŞ VE ŞEHİTLERİMİZİ GAZİLERİMİZİ ANMA GÜNLERİNDE ORTAYA ÇIKAN VATAN MİLLET AŞIKLARINA  SESLENİRKEN “ Kİ RESMİNİ GÖRMEK İSTİYORUM *İ DURAK İ*

ÇANEKKALE VEKURTULUŞ SAVAŞIMIZDA, ÜLKEMİZİN KORUNUP KOLLANMASINDA ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ MİNNET VE ŞÜKRANLA ANAR ÖNLERİNDE SAYGIYLA EĞİLİRİM.

RUHLARI ŞAD OLSUNLAR.

 

KAYALIKLAR ARASINDAN

         Geçen yıl, Bilecik’te Dergahı bulunan Şeyh Edebali Türbesi’nin bulunduğu arazinin  doğal durumunu gördüm. Bu gözlemi yazımın başlığı yaptım.  Bilecik’e gidipte   bu doğal yapı içinde nefes alan  bir insanın, insan üstü düşünceleri ve insanlığa aktardığı, bal tatlısı sözler, gönül yarası yaşamların önünü ışıtan yol gösterici düşünceleri paylaşmadan geçmek insanın yüz karası olur.

            623 yıl, üç kıtaya hükmeden Devlet-i Ali’in yaşamasına nefes veren, can veren ilkeler bütünü. Bu ilkelerden sapmalar, Bir İmparatorluğun Tarih sahnesinden silinmesine neden olmuştur.

            Türkiye Cumhuriyeti’nin mayasını oluşturan ortak değerlerimizi yok sayarak, sonsuza dek var olmak olası değildir. Ortak değerler kavramını anlamakta zorluk çekenlere açıklamamdır; Bir ulusu, ulus yapan; 1-Birlikte yaşama istenci. 2-Gelenek ve görenekleri, .3- İnançları. 4- birlikte yaratılan tarih ve tarih bilinci. 5- Birlikte kullandıkları dilleridir.6- ortak yaratılan kültürel (Folklorik)değerler.

            İnsanı değerlerle taçlandırılmayan insan toplulukları, dağılıp yok olmaya ve kimliklerini kaybetmeye mahkümdurlar. Bu sözlerimle kesinlikle etnik ayrımcılığın batağında boğulmak istemen. Değişik kültürler içinde yaşama bana huzur verir. Kendini değişik kültürlerin içinde yaşamayı içine sindiremeyenlerle işim olamaz.

            Şimdi, eğil de kulak ver, bu toprağın sesine.

 

ŞEYH EDEBALİ’NİN OSMAN BEY’E
 
“Bak DOSTUM, ömrünce nasihatımdır sana
Kulağın aç, dinle beni

Bak DOSTUM! Cahil ile dost olma
İlim bilmez, İrfan bilmez
Söz bilmez, Üzülürsün

Bak DOSTUM! Saygısızla dost olma
Usul bilmez, Adap bilmez
Sınır bilmez Üzülürsün

Bak DOSTUMl! Aç gözlü ile dost olma
İkram bilmez, Kaide bilmez
Doymak bilmez, Üzülürsün

Bak DOSTUM! Görgüsüzle dost olma
Yol bilmez, Yordam bilmez
Kaide bilmez, Üzülürsün

Bak DOSTUM! Kibirliyle dost olma
Hal bilmez, Ahval bilmez
Gönül bilmez, Üzülürsün.
                                               Bak DOSTUM! Ukalayla dost olma
                                                Çok konuşur, Boş konuşur
                                                 Kem konuşur, Üzülürsün.
Bak DOSTUM! Namertle dost olma
Mertlik bilmez, Yürek bilmez. Dost bilmez, Üzülürsün.”

Bak DOSTUM!      Sen, seni bil yeter sana.

- İlim bil, İrfan bil, Söz bil           - İkram bil, Kaide bil, Doyum bil
- Usul bil, Adap bil, Sınır bil        - Yol bil;Yordam bil, Kaide bil
- Hal bil, Ahval bil, Gönül bil       - Çok konuşma, Boş konuşma, Kem konuşma
- Mert ol, Yürekli ol, Dol .               Ömrünce yeter sana.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip olduğu tek şey odur...” BENDEN BUKADAR DOSTUM.





 



0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home