DÜNÜ, DÜNE GÖM
--
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
DÜNÜ, DÜNE GÖM
“Her insan mutlu olamaz...
Çünkü; gereğinden fazla özler dünü,
Hak ettiğinden fazla düşünür yarını
Ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü...
Her insan mutlu olamaz...
Çünkü; gereğinden fazla özler hayatından çıkanları
Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri
Ve asla göremez yanı başındakileri…”
Bu günün köküdür dün, yarını besler bu gün
.Sanki gelmeyecekmiş gibi yarın, eser gürleriz göklere. Ne başın değer göğe, ne ayağın batar yere. Hiç ölmeyecekmiş gibi, kendimize veririz bir hava.
Gününü, gün etmektir, yaşamaktır amacımız; günü bedava. Bedava geldik dünyaya, bedava.
Dünü, düne gömmeden yaşarız, koklarız, bir hava. Yaşamın gerçek değerlerini toz eder, serperiz rüzgara.
Dünü düne gömerken eller kalkar havaya. Dilekler tohum atar yarına. Tohum düşerse verimli toprağa, bire kırk verir kardeşlenir gelir dünyaya.
Kardeşin kardeşi boğmayı beğenmediği dünya, kayalıklar. Kayalıklar üstünde bir ayrık. Yağmuru alınca,kırk yıl sonra, az kalsın ölecektim diyerek şükretmiş yağmura.
Kendi sabrını beslemiş,suya kavuşuncaya kadar.
Biz İnsanız.
Tanrının lanetine uğramışız nankörlüğümüzden.
Şimdi; Barış, kardeşlik dostluk isteriz bir birimizden.
Ne ektinse yarına? Onu biçeceksin, o gelecek kucağına.
Sonra;
Bu asi çocuk benim mi diyeceksin? Kendine.
Bir birimizi aşağılaya, aşağılaya; öteleye öteleye, iteleye iteleye geldik bu güne.
Azeri lehçesiyle;
“GECELER HAYRA GALA.”
EL KAZANI
Ben severim okuyanı yazanı. Kimse sevmez aylak aylak gezeni. Kim neylesin kendi yaşamından kendi bezeni? Dinlemezsen minaredeki ezanı, bilemezsin sen kendini ezeni. Göremezsin çevrendeki dünya kadar güzeli. Kör gelir, kör gidersin ezeli.
Uyaklı sözler insanın kulağına hoş gelir. Anlayana haz verir, anlamayana boş gelir. Kimseye akıl satmak, yaşamına yön vermek gibi, boş düşünceler içinde olamayız. Böyle bir tahakküme hakkımız yok.
İçimizde yeşeren güzellikleri kendi kazanımızda kaynatıp, pişirip sunmaktır emelimiz. Çiy, ham, kirli pasaklı düşüncelerle ilgimiz yok. İnsanlık yolunda bir arpa boyu yol almak yolunda sapmadan ilerleyebilmenin kaygısı ve kurgusuyla yaşamı doldurmak akıllıca davranıştır.
Nazan, mevsim hazan. Gel üzme beni, ikimiz birlikte gezem. El kazanı kazan olmaz, alalım bir kazan; kaynatalım bir ömür, bir yaşam.
El kazanı kazan olmaz, oda zamanında olmaz ve dolmaz. Hayallerin gerçek olmaz. Boş ver, ”El kazanıyla aş kaynatmayı.” Gelmeyince, olmayınca oynatma kafayı. Akıllı ol, akıllı davran. Bilimi kullan, safsataya ayırma zaman. İşlerin düzgün gider sonsuz zaman.
Yorgun ve gergin beyinlerle geçirme zaman. “Zaman, sessiz testeredir.(Emanuel KANT)” seni biçer dağıtır, böler, parçalar, parçalarını her bir yana fırlatır, toplayamazsın kendini bir zaman.
Aşırı beklentiye girme dostlarından, çok sevdiğin sevgililerinden, sevgini, muhabbetini vermesini ve almasını bil. Ölçü üzerine dengede durur sağlıklı, esenlik dediğimiz güzel zaman. Fütursuzluk rezil eder insanı. Kendini fütursuzlardan, fütursuzluklardan koru.
Kendini suçlama. Kendine haksızlık etme. Paylaştır herkese, payına düşene katlan, sabır ve sebat et. Yaşam ortaklarından esirgeme sadakatı.
Zaman;”El kazanı ile aş kaynatma zamanı değil.”
Zaman;”Kırk kulplu kazan…” diyenlere aldanma DÜRÜSTLÜĞÜNden kimseye ödünç verme.
el kazanıyla aş kaynatmak
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home