Çarşamba, Ocak 30, 2013

ÇEKİÇ VE ÇİVİ

            "          

            İnsanın toplumsal ilişkileri, insanı biçimlendirir. barış, huzur vegüvenlk içinde bulunan insan sakin, uyumlu, tüm kaygılardan uzak yaşar. yarın ve gelecekkaygısıyla yüklü bir insan süreklikendini yaşama kaşı sorumlu kılmaktadır. Yaşam sorumluluklarımızın sınırı yoktur. nekadar özgürlük istiyorsak o kadar sorumluluklarımızda artmaktadır. yaşamsorumlukluklarını erteleme hakkımız yoktur.

Sorumluluklarımız artıkça kaygı düzeym,zde artar. kaygı düzeyimizin yükselmasi yaşam ve davranışlarımızı doğrudan etkiler. kaygıdüzeyi yüksek insanlarımız sürekli gergin ve iç huzurları yoktur.her gittikleri sorunlarını taşırlar.her gittiği yere kaygılarını ve sorubnlarını taşıyan insanlar gittikleri mekanlarda dinlenemezler. Sürekli yorgun ve gergin olmaları işlerine, çevrelerine yansır. kendileriyle barışık olamazlar.

İşte üretimde yaşamın tüm alanlarında bu kişileri sürekli öfekeli, hırslı, doyumsuz ve uyumsuz olarak gorürüsünüz.

         İş heyecanları nı bitirmiş, çevrelerine kin öfke ve nefret ürettiklerinin farkında olamazlar. farkındalıklarının azalması işte ve toplumsal yaşamda düşük verimli olurlar. yaşam kaliteleri, eşdost ilşkilerinde samimiyetsiz, çevrelerine sevilmeyen, kendisini fark edilmeyen adam olarak sergirlediğini  göremez ve bilemezler.Bu yaklaşım biçimi Kişisel, toplumsal, ekonomik, kültürel, siyasi alan çalışmalarındaki başarı düzeylerini yakındak etkiler.

Çevrelerine yaydıkları olumsuz etkilerden dolayı  çalıştıkları kurumlara zarar veririler.

a..

         Söz gelimi olarak;İşinden, arkadaşlarından, sokaktaki trafikten , bakkaldki fiatlardan... sürekli yakındıklarını farkedersiniz.Enküçü olumsuzluklara katlamyayı göze alamaz kısa sürede sinirli, öfkeli bir

 m alırlar. yaşamın her alanında kendilerini vazgeçilmez insan olarak görk isterler. Tüm mezarlıkların  nice vaz geçilmezlerle dolu olduğunun gözremezler. Süekli bir sıfatın peşinde, sıfat hastsıdırlar. kendilerinin, yıldızlarıyla, makam ve şöhretler,iyle herkesin kendilerine saygı duymalarını bekler durumdadırlar. Sıfatlar kendilerinden gidince sudan çıkmış balığa dönerler. Bir zamanlar, vali, paşa, müdür, bakan, başkan olduklarını kimse tanımaz. Onlar sokakta vatandaşın içinde yapa yalnızdırlar. yalnızlıkları kendilerine  çivi olur. Bu gün hakim ve savcı olanların, yarın vatandaş olduklarında,kendilerinin yarattıkları dükalıklar onları koruyamazlar.Kendi şatoları onların güvenliğini sağlayamazlar. eğri oturup doğru konuşmanın tam zamanıdır. halk arasında meşhur bir deyim vardır." ne kadar yüksek olsan gökyüzünü delemzsin."

,

Bu cümlenin açılımı; İnsan oğlu acizdir. kendi aciliğini bilmez, olur olmaza öfke, kin, nefret beslerler. Tüm kutsal dinler, insanın bu zayıflığından söz eder.Yine insan dönerek,kendilerini kin, öfke, nefret, vesvese vernlerin şerrinden korunmalarını öğütlerler.

         Tüm dinler, ahlak, kanunlar, gelnek ve görenekler ne yapabilir ki insanın aciz durumu karşısında, ancak öğüt verbilmektedir. Ulu erenler budurumu çok iy tesbit ettiklerineden yine insana seslenirler.kenilerine ilim ve bilimin ışığıda yol almalrını salık verirler."İLİM , İLİM BİLMEKTİR, İLİM KENDİN BİLM3KTİR, SEN KENDİN BİLMEZSEN BU NİCE OKUMAKTIR..." DİYE SELENİR KOCA YUNUS. ÇAĞDAŞI MEVLANA;" DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM. BU GÜN YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM..." DİYEREK KONUYU ÖZETLERLER. kUTSAL KİTABIMIZ KURA'AN; "HER GÜN YENİDEN DOĞAN GÜNEŞİN,AYNI GÜNEŞ OLMADIĞINI.." SÖYLER. kÖPRÜLERİN ALDINDAN AKAN SULARIN, AYNI SU OLMADIĞINA DİKKAT ÇEKER HALKIMIZ.

         YAŞAMIN TÜM OLUMSUZLUKLARINA KARŞIN, YAŞAMI;YAŞANILIR KILMAK İNSANIN KENDİ ELİNDE.

         Yaşamın küçük olumsuzlukları insanı insan yapan insani olgulardır. İnsan ağlayacak, gülecek, üzülecek, kaygılanacak, neşelenecek,  tüm olumsuzluklara meydan okuma hakkını kullanmaka kadar insani davranışlar ,insanı olmebnın temel hakkıdır.  >bizim asıkmonum

insana zarar veren durumları tespitederek bunlarla başa çıkmanın yollarını aramak bulmak kendimiz için kendimize  yol gözstermektir. başkaca hiçbir çıkar ve amacımız olamaz.

         Kendi yaşam alanımızda hertürlü keskinlik v e öfkelere meydan okumanın insana yararlar geticeğine inanlardanım. İnsniilikilerim,zde, szlerimizde sen dilli değil ben dilli olmanın gereği var.  SEN DİLLİ konuşmalar ve davranışlar tüm insanları öfkelendirir, sini Ben drlendirir.BEN DİLLİ  konuşmalar ve iletişim insanı huzurlu ve verimli kıldığı bir gerçektir. karşımızdaki insanların eksiklik ve jusurlarını sen diliyle değil, ben diliyle sunmak, kaşımızdak insanı incitmeden osrunlara çözüm üretmektir.

         MASLOW DİYOR Kİ;"Sahip olduğunuz tek şey çekiçise, herşeyi çivi görürsünüz." *İ DURAK İ*

DANDİKÇİLER, FONDİPÇİLER

Kendilerine  sayın, başkalarına onlar diyerek tanımlayanların  şecereleri bozuk. Nasıl mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’inin kuruluşundaki felsefeyi kavrayamayan bu zihniyetler, Mustafa Kemal’i  Erzurum ve Sivas arasında yok etmenin hesabını yapanlardır. Erzurum Kongresi’nde Mandacılığı(İngiliz  ve Fransız Himayesinde bir Devlet Kurulmasını)  savunanların ağa babaları Ali Galip’i Sivas Valisi olarak atamışlardır. Amaçlarına ulaşamayan dandik düşünceliler, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrası ayrımcılık hareketlerini desteklemişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda, Atatürk devrimlerine karşı, Tüm yenilik ve değişim çalışmalarına köstek olmanın yolunu açtıklarını, Cumhuriyete karşı savaş açtıklarını tarih kitapları, sayfa sayfa sunmaktadır. Dandik düşünceye hizmet edenleri destekleyenler, dandik düşünenlerin karakaşına, kara gözüne hayran değiller. Doğu ve Güney Doğuda Kukla Bir Ermeni ve Kürt Devleti kurmanın peşinde olan işgalcilerdir. İşgalcilerin hayalleri, Mezopotamya ve havzasının yer altı, yer üstü petrol ve maden kaynaklarının peşinde oldukların tüm dünya bilmektedir.

 Ancak, Anadolu coğrafyasından beslenen varlık sebepleri olan toprakları başkalarına peşkeş çekmenin derdinde olan insancıklara ne diyelim? Allah Islah etsin. Demokratik, laik, sosyal, bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içini boşaltmaya çalışanlar, 32 isyan çıkarmış, ama amaçlarına ulaşamamışlardır.

 Şimdi Türkiye halkının tüm nimetlerinden yararlanacaksınız. Ondan sonra Türkiye Devleti’nin yönetim biçimini beğenmeyeceksiniz. “ DANDİK CUMHURİYET” diyerek aşağılamaya kalkacaksınız. Bu zihniyettekilerin art düşüncelerini anlamamak için bebek olmak gerekir.

         Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 91 yıldır güçlü bir ULUS DEVLET olma yolunda. Ülkesinin bölünmez bütünlüğüne gönül vermiş halk, terörün yaratığı yıkımları hak etmiyor. Bu düşünce ancak günlük çıkarlarını düşünen FONDİPÇİLERdir.  “Deveyi hamuduyla yutup”, sonradan açım diyerek yakınan fırsatçılardır.

 Siyasetçisinden, ticaretçisine, KENDİ BÖLGESİ İÇİN VERİLEN KALKINMA KREDİLERİNİ başka bölgelere aktaran,KREDİLERİ ödemeyip izini kaybettirten fondipçiler, bu ülkenin içini boşaltmışlardır.

         DANDİKÇİLER VE FONDİPÇİLER,

         SAĞDA, SOLDA, İLERİDE, GERİDE, YANDA VE ÖNDE olması hiç fark etmezler. Onlara her zaman her yerde hazır ve nazırdırlar. Çıkar için analarının memelerini keserler. Meydanları, yolları, sokakları kana bulayarak kanla beslenen vampir yaratıklardır.

         1999 KOCAELİ, 2011 VAN depremlerinde yaşanan mal ve can kayıplarının altında yatan gerçekleri Allah’ın işi olarak tanımlayanlara ne denir? DANDİKÇİ, FONDİPÇİ…SEVR HAYRANLARI onlardır.*İ DURAK İ*

 

DE !..

         Bu hecenin derinliklerine oltalar atalım. Yalnız başına hi. Bir anlam taşımaz gibi gelir. Türkçemizin güzelliklerinden, söz derinliklerinde kulaçlayalım.

         DE; ismin 5 halinden BULUNMA, HAZIRDI. HEMAN, ŞİMDİ Kİ durumunu tanımlamak için sözcüklere yeni anlamlar yükleyen bir ektir, sözcüktür.

         DE!..=SÖYLE, KONUŞ, İKRAR ET, yumurtla(amiyane), ne diyeceksen seslendir… anlamlarını ifade etmede sözü zenginleştirdiği görülür.

         DE: sesli harflerden A ,İ,O seslerini aldığında veya sert sessiz olarak;TE olarak kullanıldığında; GÖSTERME, işaret etme,, YÖNLENDİRME görevini üstlenir.

          DE!..: eki tekrarlı kullanıldığında;

         DEDE: OLGUN, ERMİŞ, TORUN SAHİBİ İNSAN anlamı algısıverir.

         DİDİ; CİVCİV(BEBEKÇE)anlamındadır.

         DADA: BEBEK.Küçük, yeni…

         DUDU: GÜZEL, SÜSLÜ,ALIMLI, ÇALIMLI…anlamında çağrışımlar verir.

         DOo!..: DUR!..(çiftçi dilince oküzlere seslenilir.)

         DO HA!.. HAYDİ YÜRÜ( oküzlere YÜRÜYÜN sesi)

         DE HHA!..; COŞKU, HEYECAN, HOP DE: SEKİŞ…

         DEHA:AKILLI, BİLGİLİ…

         DE HA!..: İşte gör orada, gösterme işaret etme.

         ***

         DE!..: DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLA NEDİR?

         Sözün sustuğu, insanın kustuğu, nokta burasıdır.

“Bir Milletvekili (Özcan Ulupınar), memleketinde bir camiyi açarken yaptığı konuşmada, …"dindar gençlik ideali"ne getirmiş, "Ateistten kimseye fayda gelmez" demiş de...”

         BEN DE(*İ DURAK İ*)  takıldım kaldım.

         “TEMELSİZ GENELLEME İNSANI YANLIŞ SONUCA GÖTÜRÜR.” Diye düşündüm. Sayın Vekilimizin insani düşüncesini çürüten dünya genelinden örnekleri Vatan gazetesi yazarı Sayın Mustafa Mutlu’nun kaleminden aktaralım. Biz de, sözümüze de dayanakta bulup,yazımıza dooo!.. diyelim

         'Faydasız’ insanlar!

Mustafa Mutlu - mmutlu@gazetevatan.com    Vatan, 29.03.2012


Isaac Asimov (1920-1992) …  : Yazar ve biyokimyacı.
Peter Atkins (1940-) ………. .. : Oxford'ta kimya profesörü.

Julius Axelrod (1912-2004) ...  :   Nobel Ödülü sahibi biyokimyacı.
Patrick Blackett (1897-1974) ..: Nobel Ödülü sahibi fizikçi.

Subrahmanyan Chandrasekhar (1910-1995) : Nobel Ödülü sahibi astrofizikçi.
Noam Chomsky (1928- ) ……. : Dilbilimci.
Francis Crick (1916-2004) ….. : DNA moleküllerini bulan kişi. Nobel Ödülü sahibi moleküler biyolog ve fizikçi.
Marie Curie (1867-1934) ……..: İki Nobel Ödülü sahibi kimyager.
Richard Dawkins (1941- ) ….. : Zoolog, biyolog, Oxford'ta profesör.

Thomas Alva Edison (1847-1931) : Mucit, (1200 küsur patenti var)
Albert Einstein (1879-1955) … : Nobel Ödülü sahibi fizikçi.
Richard Feynman (1918-1988) : 1965 Nobel Ödülü sahibi fizikçi.
Sigmund Freud (1856-1939) … : Psikanalizin kurucusu, psikolog.

Erich Fromm (1900-1980)  ……. : Sosyal psikoloji uzmanı, filozof.
Vitaly Ginzburg (1916- 2009) …: 2003 Nobel Ödülü sahibi fizikçi.
Stephen Hawking (1942- ) ……… : Fizikçi ve evren bilimci.
Sir Julian Huxley (1887-1975) …..: Evrimci biyolog.
Steve Jones (1944- ) ……………..  : Genetik profesörü.

Harold Kroto (1939- ) …………….. : 1996 Nobel Ödülü sahibi kimyacı.
Alfred Kinsey (1894-1956) ………. : Biyolog, zooloji profesörü.
Richard Leakey (1944- ) …………. : Paleontolog, arkeolog ve çevreci.
John Leslie (1766-1832) ………… : Matematikçi ve fizikçi.
John Maynard Smith (1920-2004) : Evrim biyoloğu ve genetikçi.
Ernst Mayr (1904-2005)………….. : Taxonomist, kâşif, bilim tarihçisi, doğacı.

Peter Medawar (1915-1987) ……..: Nobel Ödülü sahibi psikolog.
Jeff  Medkeff (1968-2008) ……….. : Astronomi bilgini.

Peter D. Mitchell (1920-1992) ……: 1978 Nobel Ödülü sahibi biyokimyacı.
Jacques Monod (1910-1976) …….: 1965 Nobel Ödülü sahibi biyolog.
Fritz Müller (1821-1897) …………. : Evrim teorisyenlerinden, biyolog.
Hermann Joseph Muller (1890-1967) : 1946 Nobel Ödülü sahibi genetikçi.
Linus Pauling (1901-1994) ………. : 1954'te kimya, 1962'de barış olmak üzere iki kez Nobel kazanan kimyacı.
Ivan Pavlov (1849-1936) …………. : Nobel Ödülü sahibi fizyolog, psikolog ve hekim.
Richard J. Roberts (1943- ) ………: 1993 Nobel Ödülü sahibi biyokimyacı.
Carl Sagan (1934-1996) ………….. : Astronomi bilgini.

Amartya Kumar Sen (1933-) ……….: 1998 Nobel Ödülü sahibi ekonomist.
Michael Smith (1932-2000) ………...: 1993 Nobel Ödülü sahibi biyokimyacı.
Richard Stallman (1953-) ……………: Aktivist, hacker, yazılım uzmanı.
Raymond Tallis (1946- ) …………… : Filozof.
Gherman Titov (1935-2000) ………..: Dünya yörüngesine çıkan ikinci insan...

Linus Torvalds (1969-) ……………..: Yazılım mühendisi. Linux işletim sisteminin çekirdeğini yazan kişi.
Alan Turing (1912-1954) …………... : Matematikçi. Modern bilgisayar biliminin kurucusu...
James D. Watson (1928- ) ………… : DNA yapısı hakkında yaptığı çalışmalarla 1962 Nobel Ödülü'nün sahibi.

Steven Weinberg (1933- ) …………: 1979 Nobel Ödülü sahibi fizikçi.
David Sloan Wilson (1949- ) ………: Evrim biyoloğu.
Steve Wozniak (1950- ) …………… : Bilgisayar mühendisi. Apple Computer'ın iki kurucusundan biri.( Bugün herkesin elindeki ısırık elmalı cep telefonları onun.Bunu ben yazdım.)
****
Bunlar, insanlığa büyük katkıda bulunan bilim insanlarından bazıları...
Marlon Brando, Jodie Foster, Angelina Jolie, Bruce Lee, Jack Nicholson gibi dünyaca ünlü film yıldızlarını, Bill Gates gibi binlerce dâhiyi, Ernest Hemingway gibi bir o kadar yazarı da ekleyin bu listeye...

 Ortak özellikleri nedir biliyor musunuz? Ateist olmaları...

        

          

        

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home