ŞERİF'E,
“Anadolu’muz menkıbelerle yankılanır. Dağ ses verir. Dağın sesini, dağın sesi sanırız. Dağın sesi mi olur ki? Dağın sesi olmaz, görüntüsü olur. Dağın görüntüsü, akıl örüntümüzü karıştıracak sese sahip değildir. Cansız varlıkların yığıntısıdır. Özü taş ve toprak, süsü bağrında biten bitkisidir. Uğultusu bitkilerin gürültüsüdür.
Dağda nara atan, kendi sesine karşılık alır. Dağda kendi sesinin kendine yansımasını dağın sesi sanır. Bu vatanın her dağın, tepenin, yükseltinin kendine özgü oluşumu vardır. Bü yükseltilerin zirvelerinde nice yiğitler, erenler, yarenler, evliyalar, eşkıyalar, barınmış, kimi, dağlara yollar açmış, dağdan dağa köprüler kurmuş, kimi dağları delmiş insanlara hayat vermiş.
Dağları aşanlar evliya, eren, dağların zirvelerini aşamayıp can verenler; şehit, dede, veli, eren, yatır olup kendilerini sonsuzluğa terk etmişlerdir.
Kimi açıkgözler, şeytaniler, işin rahmani yanını bırakıp cüzdani tarafıyla berhüdar olup, şan ve şöhrete gark olmuşlardır.
BENDE Kİ DE ANASIYDI
“Söylentiyle yol alalım. Anadolu’muzun bir yöresinde, ünlü bir yatır vardır. Yatır çevresini mülk edinen bir han sahibi zamanla yatıra ve hana gelip gidenler azalır. Han sahibi, yardımcı gençle helallaşarak, ona ahırda bulunan sıpayı hediye ederek vedalaşırlar.
Genç, yollar ve dağlar aşar, aç bitap düşerler bir tepenin başında. Sıpa oracıkta can verir. Genç, can yoldaşı sıpaya oracıkta bir mezara gömer başlar ağlamaya…
Oracıkta bir dinlenme yeri, sonra, bir han ve sonraları çevreden ünü artar. Hacet dileyenler, himmet dikleyenlerin uğrağı olur. Genç zenginleşir.
Hana uğrayan bir yaşlı bu zenginliğin sırrını sorar. Genç, yaşlıya, olup biteni anlatır.
Ortalıkta kimse kalmayınca; gencin kulağına eğilerek sus
kimse duymasın. Benim hanın yanında yatan Yatırda yatan, Bu sıpanın anasıydı…”M.Başaran’dan.Özetlendi.
YAĞMA HASAN BÖREĞİ VATAN
Yok edilen, yağmalanan, satılan, çalınan doğa zenginliklerimizin bir listesi:“Karadeniz’de; 30 yayla, 40 koy, 300 dere...Ege’de; 6 koy, 2 kuş cenneti, 120 dere, 7 göl...Akdeniz’de; 200 dere, 15 orman, 8 cennet koy, 40 SİT alanı...Anadolu’da; 20 antik bölge, 12 göl, 140 SİT alanı...”BASINdan. Temiz Enerji adına, Rüzgar santralları kurulan, rüzgarlı tepelerin, Altın aramaları için, delik deşik edilen dağlarımızın paylaşımına ne diyor sunuz?
Artık; Bedava sağlık, bedava, ekmek, bedava toprak, bedava su, bedava hava ve bedava ibadet için bedava abdest bile yapamadığınızda köprü çayın öte yakasında kalacaktır.
Tüm “ŞEHR’ÜL EMİNLER” KENDİLERİNİ KASABALARIN ŞERİFLERİ İLAN ETTİKLERİNDE;
ŞERİF’E, ŞERİFE ŞART OLUR. HERŞEY ELDEN GİTTİKTEN SONRA. *İ DURAK İ* İŞTE OZAMAN YANDIN
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home