Cuma, Ağustos 10, 2012

ÇEKİÇ VE ÇİVİ


            "          

            İnsanın toplumsal ilişkileri, insanı biçimlendirir. barış, huzur vegüvenlk içinde bulunan insan sakin, uyumlu, tüm kaygılardan uzak yaşar. yarın ve gelecekkaygısıyla yüklü bir insan süreklikendini yaşama kaşı sorumlu kılmaktadır. Yaşam sorumluluklarımızın sınırı yoktur. nekadar özgürlük istiyorsak o kadar sorumluluklarımızda artmaktadır. yaşamsorumlukluklarını erteleme hakkımız yoktur.

Sorumluluklarımız artıkça kaygı düzeym,zde artar. kaygı düzeyimizin yükselmasi yaşam ve davranışlarımızı doğrudan etkiler. kaygıdüzeyi yüksek insanlarımız sürekli gergin ve iç huzurları yoktur.her gittikleri sorunlarını taşırlar.her gittiği yere kaygılarını ve sorubnlarını taşıyan insanlar gittikleri mekanlarda dinlenemezler. Sürekli yorgun ve gergin olmaları işlerine, çevrelerine yansır. kendileriyle barışık olamazlar.

İşte üretimde yaşamın tüm alanlarında bu kişileri sürekli öfekeli, hırslı, doyumsuz ve uyumsuz olarak gorürüsünüz.

         İş heyecanları nı bitirmiş, çevrelerine kin öfke ve nefret ürettiklerinin farkında olamazlar. farkındalıklarının azalması işte ve toplumsal yaşamda düşük verimli olurlar. yaşam kaliteleri, eşdost ilşkilerinde samimiyetsiz, çevrelerine sevilmeyen, kendisini fark edilmeyen adam olarak sergirlediğini  göremez ve bilemezler.Bu yaklaşım biçimi Kişisel, toplumsal, ekonomik, kültürel, siyasi alan çalışmalarındaki başarı düzeylerini yakındak etkiler.

Çevrelerine yaydıkları olumsuz etkilerden dolayı  çalıştıkları kurumlara zarar veririler.

a..

         Söz gelimi olarak;İşinden, arkadaşlarından, sokaktaki trafikten , bakkaldki fiatlardan... sürekli yakındıklarını farkedersiniz.Enküçü olumsuzluklara katlamyayı göze alamaz kısa sürede sinirli, öfkeli bir

 m alırlar. yaşamın her alanında kendilerini vazgeçilmez insan olarak görk isterler. Tüm mezarlıkların  nice vaz geçilmezlerle dolu olduğunun gözremezler. Süekli bir sıfatın peşinde, sıfat hastsıdırlar. kendilerinin, yıldızlarıyla, makam ve şöhretler,iyle herkesin kendilerine saygı duymalarını bekler durumdadırlar. Sıfatlar kendilerinden gidince sudan çıkmış balığa dönerler. Bir zamanlar, vali, paşa, müdür, bakan, başkan olduklarını kimse tanımaz. Onlar sokakta vatandaşın içinde yapa yalnızdırlar. yalnızlıkları kendilerine  çivi olur. Bu gün hakim ve savcı olanların, yarın vatandaş olduklarında,kendilerinin yarattıkları dükalıklar onları koruyamazlar.Kendi şatoları onların güvenliğini sağlayamazlar. eğri oturup doğru konuşmanın tam zamanıdır. halk arasında meşhur bir deyim vardır." ne kadar yüksek olsan gökyüzünü delemzsin."

,

Bu cümlenin açılımı; İnsan oğlu acizdir. kendi aciliğini bilmez, olur olmaza öfke, kin, nefret beslerler. Tüm kutsal dinler, insanın bu zayıflığından söz eder.Yine insan dönerek,kendilerini kin, öfke, nefret, vesvese vernlerin şerrinden korunmalarını öğütlerler.

         Tüm dinler, ahlak, kanunlar, gelnek ve görenekler ne yapabilir ki insanın aciz durumu karşısında, ancak öğüt verbilmektedir. Ulu erenler budurumu çok iy tesbit ettiklerineden yine insana seslenirler.kenilerine ilim ve bilimin ışığıda yol almalrını salık verirler."İLİM , İLİM BİLMEKTİR, İLİM KENDİN BİLM3KTİR, SEN KENDİN BİLMEZSEN BU NİCE OKUMAKTIR..." DİYE SELENİR KOCA YUNUS. ÇAĞDAŞI MEVLANA;" DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM. BU GÜN YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM..." DİYEREK KONUYU ÖZETLERLER. kUTSAL KİTABIMIZ KURA'AN; "HER GÜN YENİDEN DOĞAN GÜNEŞİN,AYNI GÜNEŞ OLMADIĞINI.." SÖYLER. kÖPRÜLERİN ALDINDAN AKAN SULARIN, AYNI SU OLMADIĞINA DİKKAT ÇEKER HALKIMIZ.

         YAŞAMIN TÜM OLUMSUZLUKLARINA KARŞIN, YAŞAMI;YAŞANILIR KILMAK İNSANIN KENDİ ELİNDE.

         Yaşamın küçük olumsuzlukları insanı insan yapan insani olgulardır. İnsan ağlayacak, gülecek, üzülecek, kaygılanacak, neşelenecek,  tüm olumsuzluklara meydan okuma hakkını kullanmaka kadar insani davranışlar ,insanı olmebnın temel hakkıdır.  >bizim asıkmonum

insana zarar veren durumları tespitederek bunlarla başa çıkmanın yollarını aramak bulmak kendimiz için kendimize  yol gözstermektir. başkaca hiçbir çıkar ve amacımız olamaz.

         Kendi yaşam alanımızda hertürlü keskinlik v e öfkelere meydan okumanın insana yararlar geticeğine inanlardanım. İnsniilikilerim,zde, szlerimizde sen dilli değil ben dilli olmanın gereği var.  SEN DİLLİ konuşmalar ve davranışlar tüm insanları öfkelendirir, sini Ben drlendirir.BEN DİLLİ  konuşmalar ve iletişim insanı huzurlu ve verimli kıldığı bir gerçektir. karşımızdaki insanların eksiklik ve jusurlarını sen diliyle değil, ben diliyle sunmak, kaşımızdak insanı incitmeden osrunlara çözüm üretmektir.

         MASLOW DİYOR Kİ;"Sahip olduğunuz tek şey çekiçise, herşeyi çivi görürsünüz." *İ DURAK İ*


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home