Cumartesi, Aralık 05, 2009

arife tarif

 

86’ncı ilan yıldönümünü yaşadığımız Cumhuriyet Bayramını kutlamanın derin sevincini yaşıyoruz. Bu sevincimizi yaşarken, kedilerini mu memleketin öz evlatları sanan bebek katillerini karşılama törenlerini izlerken içimden terör ve ayrımcılığa tiks,nti ve mide bulantısı içindeyim.

Cumhuriyet’imizin tüm olanaklarından sonsuz biçimde yaralananlar, kendilerinin piyon olarak kullanıldıklarını anladıklarında  BARIŞ HAVARİLİĞİNE soyunduklarını görüyoruz.

Dünkü “üç beş çapulcu”, bugünün dağ eşkiyaları ve bebk katilleri, uyuştucucu tacirleri, yıllarca kendilerine acındırdılar. Bölücülük batağına saplanıp kaldılar.

Bu yıl 86. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyetimizin ilanı uzun ve güç bir süreç sonucunda gelinmiş bir son noktadır.

Üç maddeden oluşan kısa ve yalın bir yasa tasarısı hazırlayarak ertesi gün Cumhuriyetin ilanına karar verirler.:

1- Türkiye Devleti’nin hükümet biçimi Cumhuriyettir. 2- Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir. 3- Türkiye Devleti, yönetim birimlerini bakanlar kurulu aracılığıyla yönetir.

Burada yapılan şey apaçıktır: Cumhuriyeti şeklen ilan etmek. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla egemenlik milletindir görüşü temel söylem olarak ele alınmıştır. Dolayısıyla da 23 Nisan 1920’de Cumhuriyet devlet şekli olarak zaten ilan edilmiştir.

27 Eylül1923’te Neue Freie Preese muhabirine verdiği demeçte Gazi Mustafa Kemal şöyle demiştir: “Yeni Türkiye Anayasası’nın ilk maddelerini size tekrar edeceğim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yürütme gücü, yasama yetkisi ulusun tek ve gerçek temsilcisi olan Meclis’te toplanmıştır. Bu iki

Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti seçmesindeki en önemli neden, Cumhuriyetin özgür düşünceye dayalı olmasındandır.

Henüz 1906 yılında Mustafa Kemal, Vatan ve Hürriyet Derneği’nin Selanik şubesini kurarken şu sözleri söylüyordu: “Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kuruluşun anası özgürlüktür.” İlerlemenin, çağdaş bir devlet ve toplum olabilmenin, demokratikliğin temel ölçütü özgürlüktür.

Özgürlük önce akıl alanında bağımsız olabilmektir. Dogmalara dayalı bir düşüncenin dışına çıkarak laik bir düşünce yapısını kendisine çıkış noktası almaktır. Bu nedenle de tam bağımsızlık düşüncesi yeni devletin, yani Cumhuriyetin ve çağdaşlığın temelidir, özüdür.

Bu bağlamda duymayanlar duysun, anlamayanlar anlasın. Kanı, kanla yumaya kalkanlar akıttıkları kanda boğulmaya mahkümdurlar. Cumhuryet Bayramınız Kutlu Olsun.

Top of Form

Bottom of Form


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home