Çarşamba, Ekim 07, 2009

SATILMIŞ

 

Olmuş, bitmiş,üstünden toz toprak, rüzgarlar,yağmurlar, fırtınalar ve boranlar esmişliklerin üzerinde durmak; kendi yaşamına fren koymaktır. Algılamaları yanlışlarına aldırmadan kendini gerçekleştirmek. Yaşanmış ve yaşanacaklar ışık olmak, kör düşünceleri önünü açmak, Adam gibi adamların yolunda olmak insan için yeterli.

Kendini yenileyemeyen, benim gibi dünya gerçeklerine  karşı başını kuma sokanlara sözümüz yok. Kel aynak geldik, kel aynak kalmak yerine, gelenekten,  geleceğe kendimizi sağlıklı taşımanın kaygılarıyla donanmak, yaşadığımız ülkemizin, sosyal ve kültürel eğitim ve düşünce gelişimleriyle ilgi çekmek, kendi aklımızı  kendi ülkemizin gerçekleriyle donatmak daha anlamlı geliyor bana.

Dilimizin engin anlamlandırma gücüne bayılırım. Aklıma takıldı, satılmış ve satılmışlık üzerinde biraz frenleme yapıp düşünce açılımlarına girelim.

Gösterme sıfatı olarak kullandığımız bu sözcüğümüzün anlamı çok zengin ve engin. Bizde enginlerde yol almaya çalışalım. Sözgelimi; pazarda esnafı geziyorsunuz. Pazarcı esnafı tezgahında ki malı sabahın erken saatlerinde sergileme işlemini tamamlar. Pazarcı esnafı satıcı, Pazara çıkan vatandaşlar alıcıdır. Bu iki grup insan arasında ki işleme alış- veriş diyerek tanımlarız.

Akşam üstü esnaf eve dönüş için toplanmaya başladığında; pazarcı esnafının sergisindeki, sebzeler, meyveler, emtialar el değiştirmiştir. Kim esnafın malı  tezgahında  bitmiş, kimi tezgahlarda kısmen malı kalanlar için kullanılan kavram; Oh !.. Oh!.. Pazarcı esnafının, işi iş. Hemen, hemen  tüm malları SATILMIŞ, kazançları güzel  diyerek sevinç gösterisi içinde buluruz kendimizi.

Bu düşünce benim. Birde pazarcı esnafına sorarsanız;

-Yok yahu bugün iş olmadı…-Allah bereket versin…

-Bugün de zarar ettik… yanıtlarını almanız olası.

Kendi kendinize yeni bir düşünceye dalmanız kesin. Kim doğru söylüyor diyerek kendinize sormak gelir.

Adına “SATILMIŞ” konulan vatandaşlarımız ne diyelim? Babamızın koyduğu bir isim, ad bir boncuk geçelim bunları hocam diyenlere bir açılım daha yapalım. Özgür iradesini, kutsal bedenini, diplomasını, şanını, şerefini, haya ve edebini üç kuruş için pazarlayıp satanlara ne dersiniz?

Şair (Mehmed Kemal) ne demiş? “Dedenin adı Satılmış/Babanın adı Satılmış/Seninki Satılmış/Ben senin sülâleni bilirim/Satılmış oğlu Satılmış/...”

           

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home