"HAYAT GÜZELDİR"
“Mini mini birler, çalışkandır ikiler, alışkındır üçler, ustadır dörtler, misafirdir beşler”, gençtir altılar, bıçkındır yediler, güzeldir sekizler…
Bu hafta tüm ilk öğretim okulları cıvıl cıvıl okula yeni başlayan öğrencilerimizle. Okulların neşesi, öğrencilerin çığlıklarıyla gelir. Öğrencisiz okul, suyu kesilmiş(savılmış değirmene benzer.
“Hayat güzeldir” başlığımızı özenle seçtim. Çocuklarımız, gençlerimiz varlığımızı geleceğe taşıyan kutsal emanetlerdir. Onların yaşama tutunmaları, yaşamı güzel algılayıp, yaşamı sevmelerinde; biz anne ve babaların en kutsal görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Yaşam başarılarının temelinde ki itici güç budur.
Çocuk ve gençlerimizin mutlu, başarılı bir yaşam için model, en yakınlarını alırlar. Gençlerimizin, hedeflerine ulaşmalarında ki gizil enerjiyi kullanmalarına yardımcı olmak, bizim görevimiz ve en baş sorumluluğumuz. Kendi gencimizin gizil enerjisini başarıya dönüştürmenin temelinde; doğru şekilde yüreklendirilmesi esastır.
Komşunun çocuğuyla, sınıf arkadaşıyla kıykıştırmak aksi sonuçlar doğurur. Kendilerini aşağılanmış hissederler. Kendilerini aşağılanmış hisseden öğrenciler, sınıf içi etkinliklere katılamaz, kendi kendilerinden korkarlar. Başaramayacağım hissi onları yıkar. Bir başka söylemle;derbederleşir,salıp koy verip iş şımarıklı ve yaramazlık yaparak dikkatleri kendilerine çekmeye çalışırlar. Mızımızlaşırlar.
Her şeye rağmen hayat güzeldir. Okul başarısı, hayat başarısı demek değildir. Nice okuma yazma bilmeyen, İnsanlarımız ticarette, sanatta, yaşamın bir çok alanında başarıyla yaşamlarını sürdürmektedirler.
Asıl olan; her yönden sağlıklı nesiller yetiştirilmesindeki, kutsal görevlerimizi eksiksiz yapmalıyız. Ulusumuzun geleceği, insanlığımızın bekası bakımından temel budur..
Baş döndürücü şekilde ilerleyen bilimsel çalışmaların temeli, insanlığımızın gelişmesindeki itici güç nedir sanıyorsunuz? Eğitim, öğretim, bilimsel çalışmalara yapılan yatırımların artmasıdır.
İnsanlığın kendi kendini yenileyebilmesi, ancak buna bağlıdır.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün yol gösteren söylemiyle;
“HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR. İLİM VE BİLİMDEN BAŞKA YOL GÖSTERİCİ ARAMAK, GAFLETTİR DELALETTİR.” Bu sözü, boşuna seslendirmemiştir.
Eğitim sistemimizin sık sık siyasal etkiler altında kalması kötü sonuçlar doğurmaktadır. Dünyadaki bilimsel gelişmelerin dışında kalmadan, ulusal bir yapıda gelişmesi, kendi benliğimizi örselemeden gerçekleştirilmesi daha anlamlı olur.
Sözü uzatıp, dallandırıp budaklandırmadan söyleşelim. Geçmişten bugüne ulaşan tembihleri anımsatarak sözü sonlayalım. Dünden bugüne gelelim. “Dünü olmayanın; bu günü ve yarını olmaz”a bakalım.
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye Vasiyeti
“Oğul;
İnsan vardır şafak vaktinde doğar, gün batarken ölür!
Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir!
İki parlak güneşe aldanıp, sonra da karda, ayazdan kavrulup gitme!
Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin.
Ama, bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulur gidersin!..”
Hayatımızın güzelliklerine güzellikler katmak için; 2009-2010 Eğitim ve öğretim yılı tüm Ulusumuzun başarılarına başarılar getirmesini diliyor, HERKESE KOLAY GELSİN diyorum.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home