Çarşamba, Mart 04, 2009

USTAM,

        Bu hafta sonu yüreğimiz dağlandı, göz pınarlarımız kurudu.şehit cenazelerimizde insan selleri, terörü lanetlemeler. Bebeler kucaklarda. Çırpınan Anne- babalar, sönen ocaklar…

         Cenaze törenleri sonunda; yetkili ağızlardan; -ceğiz, -cağız, -ecek, -acakla biten anlamsız cümleler.  Kuru, içerikten ve derinlikten yoksun baş sağlığı mesajları…

         Terör konusunda elimizi kolumuzu bağlayan uluslar arası ilişkiler. İç ve dış tehditleri küçük gören siyasi palavralar. Terörün amaçları belli, alanı belli, kaynağı belli ama 30 yıldır ülkemizin başına bela. Neden? Siyasi kararsızlık. Basireti bağlanmış erkler.

         Hani üç beş çapulcuydular? Hani 5-10 eşkıya sürüsüydüler? Neden başa çıkamadık? Yasalar mı eksik? Yoksa, Ortadoğu da  yarım milyona varan Savunma gücümüz konusunda zafiyetler mi var?

         Sorularımın tümünün yanıtı; HAYIR!..

         Ülkemizde “İyi yaşama”nın şartlarının yok edilmesi gelmekte. Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal duruşlarımızı allak bullak eden günlük çıkarlar, kirlenmiş düşünceler. Mikrop kapmış zihinler. Kangren olmuş davranış modelleri. Lağım suyuna dönmüş insan ve çıkar ilişkileri.

         Din, iman, ahlak, insan, güzellikler, mutluluk, huzur, barış, insancıl eğitim, barış adına  ne varsa sulandırılıp, bulandırılıp kullanılması siyasetin mayası olunca söylenecek söz kalmıyor ortada.

         DOSTLARIMIZ DİLSİZ, SEVDİKLERİMİZ KÖR, ARKADAŞLARIMIZ SAĞIR, KOMŞULARIMIZ AYMAZ, İNSANIMIZ DENSİZ, SİYASETİMİZ ARSIZ, YÜZSÜZ, KAŞARLANMIŞ OLDUKÇA DAHA “ GÖRECEK GÜNLERİMİZ” VAR SANIYORUM.

          ŞİMDİ BEN  “KİM HAKLI” DİYORUM?

         “Fransa Kralı bir gün nedimelerinden biriyle satranç oynuyor. Salonu dolduran soylular, büyük sessizlik içinde oyunu izlerler. Bir ara oyunda anlaşmazlık olur. Kral salona giren konta durumu anlatır. Hakemlik etmesini ister.

         Kont, hiçbir soru sormadan:

         -Haşmetmeap, hasız olan sizsiniz.

         Kral biraz kızgın bir şekilde:

         -Durumu bilmeden, beni nasıl haksız çıkarıyorsunuz?

         Kont gayet kibarca:

         -Majesteleri siz haklı olsaydınız, oyunu seyreden bu asiller, sizin lehinizde konuşmakta bir an olsun tereddüt etmezlerdi.”

         Ustam “iyi yaşa” diyor da; nasıl iyi yaşamam gerektiği konusunda gözlerimi bağlıyor, kulaklarıma tıkaç, ağzıma bant yapıştırıyor.

            ‘Şu gazeteyi okumayın, evinize sokmayın’,

 Şu kanalı seyretmeyin, televizyonunuzu kapatın’” Nidaları...

“Eşi az bulunur bir antidemokratik zihniyet örneğidir. Bu örneği… ülkemizde demokrasiyi genişletmeye çalıştığını ileri süren iç ve dış destekçilerinin görmesini isteriz.’

HAYDİ.KOLAY GELSİN. “KOŞ ALİ KOŞ” “İYİ YAŞAMA”YA.

 

 

 

 


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home