MARMARA’DAN EGE’YE,
Karga ile tilkiyi tanımayanımız yoktur. Aralarında ezeli rekabet için yazılan şarkıları öğrettik öğrencilerimize.
Lafontaine masallarının kahramanları hayvanlardır. Karga ile tilki arasında yaşanan olayı şarkılaştırılmıştır. Anımsadıklarımı aktarayım.
“Karga karga gag dedi, çık şu dala bak dedi.
Gagasında bir peynir görünce, tilki gelir…
Tilki ; -Karga kardeş, Sesin ne güzel ne hoş,
Bir şarkı söyleye de dinleyelim demiş…
Karga, önce peyniri yemiş, sonra şarkı söylemiş.
Tilki, peyniri yemeden, geri gitmiş…
Tilki, kargaya; okumuşsun Lafontani,
Akıllanmışsın artık, boşuna geldim yazık…”
*
Kendilerini demokrasi havarisi sanan Avrupalı, ABD’liler; Türkiye Cumhuriyeti Kuruluduğundan günümüze, Türkiye kazan onlar kepçe karıştır babam karıştır.
Ümit Zileli 24.07.2008 günlü “DÜZ ÇİZGİ”köşesinden. Alev Coşkun’un “YENİ MANDACILAR” isimli eserinden aktarımları, okuyanlara anlamlı bilgiler sunduğu çok açık. Özürle, bir paragraf aktarayım. Düşüncelerinizi , bu paragraf sonuna saklayınız.
“ Alman Doğu Enst. Müdürü Udo Steinbach’ bir konuşmasının bir bölümü…
-Sorun , Atatürk’ün bir paşa fermanıyla yarattığı yapay ürün Türk devleti, Türk ulusudur. Sorun Kemalizm ve <kemalizmin ulusçuluk ve laiklik ilkeleridir. Sorun uyduruk zorlama ve yapay Türk ulusudur. Böyle bir ulus yoktur… Bu uyduruk ulusu Atatürk nasıl kurdu? Önce Ermenileri sonra Rumları…”
Yorum yok. Gımbıl gıp.
*
Şu günlerde Anadolu’muz sıcaktan kavrulurken, İhsan’ın, Hasan’ın, Hüseyin’in… Martılarla ne işi var? Dalgasın geçmek falan değil.
Bir genç;Ah!.. çekerek bağrına bağrına vuruyordu. Seslendim. Bırak sevgili genç kendin dövmeyi dediğimde; -Git amca işine…
“Zaten, kara bağrım kütür, kütür, kütürder. Kızın en güzelini, bizim mahalleden alıp götürürler, yüreğim ona yanar…” dedi. Haklısın diye bildim.
Benim Marmara’dan, Ege’ye mart uçurmam nereden çıktı? Bilmiyorum. Şimdi aklıma geldi. Bir şiir dizesi anımsattı. “Edirne’den, Ardahan’a üveyikler uçar, Savaştepe, demir köprüsünden İzmir’ trenler geçer…,” O trenler ki, derdimi deşer. “İzmir’in denizi kız, kızı deniz kokar” gibi dizeleri aklımda.
*
Gazeteleri okumak, haberleri dinlemek istemiyorum. He kes ağlıyor. Sanayicisi, politikacısı, esnafı, köylüsü kentlisi… Sahillerde, otel, motel demokratlığı, festival, eğlence muhabbeti. Eyvah!... vatan elden gidiyor. Bir de Ramazan gelmese, her yer düğün bayram olacak.
*
Martılarda ne güzel uçuyorlardı. Denizin üstünde, balıkları izliyorlardı dalışa geçmek için. Karınları doyunca. Salınıyorlardı deniz üstünde dalgalar arasında.
Tam bu sırada yüreğim cız etti.
“Çanakkale’den çıktım yan basa basa,
Çiğerlerim çürüdü kan kusa kusa.
Offff... gençliğim, eyvah!.....”
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home