“KÖREBE
Tanrı Kur’anda der ki:
“Küllü men aleyna fan”
Yaşamak o kadar güzel ki
Ölümü düşünmüyor insan.
Herkes bir yol tutturmuş kendince
Bir düzen kurmuş iyi kötü
Bana gelince…
Başkaları dururken beni gördü”Behçet Necatigil.
Yüce kitap tespitine itiraz edebilir misiniz? Toplu itiraz. Hayır… Peki öyle ise bir beyin cimnastiği yapalım.
Çirkinlikler benim olsun güzellikler sizin. Geçen haftamızı uzun bir bayram tatili ilan ettik. Yaşamın güzelliklerini unuttuk. Eş dost, akraba, büyük küçük kimmiş? Ver elini kaçalım dağlara ovalara bayırlara kırlara. Çalısın sazlar, oynasın kızlar. Dünya krizdeymiş, Onlarca insan işlerinden oluyor, onlarca işyerine kilit vuruluyormuş bana ne?
Bastı mı gaza giderim fezaya. Bir anda kendimizi, varoluş öykümüzü, sevdiklerimizi, ölümü düşünmeden yol alıyoruz zamandan.
Kutladığımız paylaşım, sunum, şükür, adanmışlık kutsalımızı unuttuk. Yine ortalık kan revan. En ilginçleri; apartman terasında boğa besleyip boğanın terastan atlaması. Aldığı koçu terasa çıkarıp, koçun terastan uçması benim bilediklerim, ekranlara da gördüklerim cabası. Kendine zarar verenleri, işin usul ve erkanını bilmeyip boğaları traktör kepçeleriyle askıya alıp kurban kesmeleri sizce insani mi? İnsanın kendi vahşi duygularını tatmin mi? Anlamak mümkün değil.
“Herkes bir yol tutturmuş kendince
Bir düzen kurmuş iyi kötü
Bana gelince…
Başkaları dururken beni gördü”
Şiirin bu dörtlüğünün içine sinmiş yakınmayı yakalayalım. İyi kötü bir iş düzenin, yaşam düzenin var. Kendince tıkırdayıp gidiyorsun. Yanında en sevdiklerin, kutlu ve mutlu bir yaşam için yollara düşmüşsün.
Kendi kendine “Küllü men aleyna fan”Yaşamak o kadar güzel ki” diyebilme hakkını kullanmanın zamanıdır.
Kör olası trafik canavarı tam bu sırada dişlerini bilemiş kendine yeni kurbanların peşindedir. Bizi pençesine aldığı, parçalamaya başladığında farkına varırız yaşamın güzelliklerinin
Bu bayram tatilinde ki 200’e varan can kaybımız, 700-800’e varan yaralı milyonlarca YTL’lik ekonomik kayıp, onlarca iş gücü ve sakat kalan bizim insanlarımız.
Sanki yollarda körebe oynuyoruz. Gücü yeten, yetene. Bir biriyle yakalmaca, tutmaca yarışında. Yolun sonunda eyvah!.. Eyvah!.. ki; ne eyvah, ne çığlık, ne acı insanın bakıp göresi gelmiyor.
Yaşamakla, yaşamamak arasında körebe oynuyoruz. Yaşadığımızın farkına varmadan. Yakınmalarımız başlıyor. “Başkaları dururken beni gördü”
Önce kendimizi kendimiz görmemiz gerekir.
Yunus Emre bunu şu cümle ile ifade ediyor.
“SEN KENDİN BİL, KENDİN./ SEN KENDİNİ BİLMEZSEN/ BU NİCE OKUMAKTIR.”
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home