KEDİNİN RÜYASI

         Kediler konusuna yeniden geri dönmeliyim. Kedilerin davranışlarını gözleyen hayvan davranış bilimcilerinin tespitlerinden yola çıkalım.  Mır mırlıkları, gözleri, renkleri,  evin, ambarın farelerini temizlemeler, tüylerinin albenisi insanların her zaman ilgisini çekmiştir.

         Bu bağlamda; kedi, güvercin, köpek, fil, yılan, tilki,aslan.. sevenler;  çıkarda ve kumarda birleşebilmek için bu canlıların isimlerinden yararlanmışlar. Oyun salonlarını bu tabela altlarında gizlemeyi başarmışlardır.

         4 Ekim 2008hayvanları Koruma günüydü. Hayvan hakları Evrensel bildirgesine göz atarsak;

         “1.- Tüm hayvanlar eşit doğarlar ve eşit yaşama hakkına sahiptirler.

         2.-Tüm hayvanların saygı görme hakkı vardır. Bir tür hayvan olan insan diğer hayvanları yok edemez. Hayvanları kendi çıkarları için karşılıksız kullanamaz.

          Tüm hayvanların, korunma hakları vardır.”… 14 madde halinde düzenlenen hayvan hakları evrensel bildirgesi 15 Ekim 1978’de Paris’te yayımlanmış.

         Ülkemizdeki yasal durumu hakkında ayrıntılı bilgim yok.

         Konumuza dönersek; samanlık, kedileriyle saray kedileri, köy kedileriyle kent kedilerinin yaşamlarını sorgularsak; ortaya neler çıkar? Hiç düşündünüz mü? Biraz daha genişletelim düşünce ağımızı. Türkiye kedileriyle, Avrupa kedilerini düşünün. Ortadoğu kedileriyle dünya kedilerinin yaşamlarına bir bakın. Hepsi ciğer peşindeler…

          Tüm kedilerin rüyası; sıcak mekan, yumuşak kucak, okşanmak sevilmek… Hele önlerine bir parça ciğer parçası verildi mi? Dokunmayın keyiflerine. Ciğerine yaklaşana; gözlerini yumar, yaklaşanı tırmalar,  burnunu çeker. Beyaz, sivri, yırtıcı dişlerini hırlayarak gösterir.

         Hayvanlarla ilgili; siyasi ekonomik, kültürel ve felsefi saptamalardan örnekler verelim.

         “ Tilkiyi en iyi tavuk tanır.(ABD)  Akrep hem sokar hem bağırır(Arap)  Kediyi sıkıştırırsan üstüne atlar. (İngiliz) bir sürünün çobanı kurt olursa, koyunları kim koruyacak.(şakik-i Belhi) Unutma ki ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.(Lyly)

         Sonuç olarak; geçen hafta ülkemizi yasa boğan olaylardan etkilenmeyeni düşünemiyorum. Bana göre teröre, şiddete pirim veren düşüncelerin eylemlerin yanında yöresinde olmam. Duygusal davranmam. Kimden gelirse gelsin.

         Kendilerini, mahallenin namus bekçisi sananlar, dürüstlük dersleri vermeye  önce kendilerinden başlamalıdırlar. Bütün dünya bilir ki; “KEDİYE CİĞER TESLİM EDİLMEZ.”

         Ulusal çıkarlarımızın korunmasında herkes üzerine düşen görevi yerinde ve zamanında yapsın. Kimse; BARIŞ HAVARİLİĞİNE SOYUNMASIN.