EŞEK AKLI
Her insan kendi aklıyla övünür ve kendi aklına göre yaşar. Kendi kendime düşündüm. Aklımı, akıl üzerine, akılsızca düşünceler geliştirmeye yorayım.
İnsanlar birbiri aşağılarken genelde hayvan isimlerini kullandıklarını görürüz. Sözgelimi; kaz kafalı, tilki beyinli, öküz kafalı, maymun iştahlı, kurt gibi, ayı gibi, manda gibi, haydülen hayvan.. öte git deve!. Gibi..
Bu durumda insanın, insanın aklına gereksinimi yoktur. Başkasının aklına değer vermeyi gerek duymayız. İnsanız ya!.. En değerli akıl benim akıl. Ben aklımı kimseyle paylaşmam. Hiç aklımı bölmem. Ben aklımı pazarda satmam.
Durumdan anlaşıldığı üzere; kullanılmayan akıllara, boş akıl adını koyarız.seller köprüleri yıkınca, ürünü su basınca, sürüye kurt dalınca, kümese tilki girince, araba devrilince... ce…ce… Başlarız KEŞKE demeye. Keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle yapsaydım…
İşin gerçeğine baktığımızda keşke demeye hakkımız var mı? Yok. İnsan olarak üstün bir yaradılışımız var. Konu bu. Kendi üstünlüğümüzü başka insanların aşılanması için kullanma hakkımız yok. Her insan dünyada biriciktir. Aldığımız sıfatlar yaptığımız işi tanımlar. İşimizi üstün bir şekilde yapabiliyorsak, insanlığa en üstün hizmeti yapmış oluruz.
İnsan aklı bunu emreder. İnsan olarak; çocuk aklımız, genç aklımız, erişkin aklımız, yaşlı akılımız farklılıklar gösterir.En küçük bir haksızlıkta aklımız başımızdan gider. Kendimiz bir haksızlık yaptığımızda; BOŞVER, NEVAR Kİ? SANA NE OLUYOR DİYE DAYILANIRIZ.
Takım elbise giyip, mevki makam sahibi olunca, ben neymişim yahu diyerek koraslanırız. Bilmeyiz ki;” MEZARLIKLAR KENDİNİ VAZGEÇİLMEZ SANANLARLA DOLU” olduğu bile aklımıza gelmez.
Yaşamın gerçekleri acaba böyle mi? Kıssadan hisse alalım.
“Tuz yüklü bir eşek çaydan geçerken kayıp suya yuvarlanmış. Tuz suda erimiş. Eşek yükün hafiflediğini görünce ayağının kaydığına sevinmiş.
Başka bir gün sahibi pamuk yüklemiş.
Eşek; yükün hafiflediğini öğrendi ya, suya gelir gelmez kaymış gibi suya serilivermiş. Pamuklar suyu emince iyice ağırlaşmış ki eşek bir türlü yükün altından kalkamamış, ölüp gitmiş. KÜTAHYALI AİSOPOS’DAN”
Atalarımız “AKILSIZ BAŞIN CEZASINI AYAKLAR ÇEKER.” Diyerek sözü kesip atmışlar. Okuduğumuz öyküden yola çıkarak, başlığımızı altını aklımca doldurmaya gayret ettim.
Bilmem akıllıca oldu mu?; “ Bazı insanların başına da felaketlerin çoğu kendi düzenlerinden gelir.” Diyerek mi yorumlamalı?
Kimseye çamur atmadan yaşamak bir erdem. Kimseye akıl satmak gibi bir hedefimde yok. Yaşamdan aldığım hazzı tüm insanlarla paylaşmak. Bu minval üzerinde ilerlemek. Karınca kararınca yolunuza yoldaş, düşüncenize kardeş, aklınıza akıldaş olmanın yolunda hem dem olmak.
Yükünüz hafif, aşınız tatlı,işiniz bol kazançlı olması dileklerimle.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home