Çarşamba, Şubat 25, 2009

DUR BAKALIM!..


8 Kasım akşamı Aziz Nesin’in “BİZ ADAM OLMAYIZ” isimli oyununu izledim. Salih Tozan çok amaçlı salonunda. Son yıllarda izlediğim ve çok keyif aldığım oyunu, Samsun sanat Tiyatrosu oyuncularının, 430’u aşan sahnede oynamalarını verdiği GÜVENLE oyunu, MUHTEŞEM sundular. İzleyicileri mest ettiği kanısındayım.

        “İnce ince yasemince” dokundurmalarla, kendimizi ve toplumsal duyarsızlıklarımızı, ahlaksızlıklarımızı, aymazlıklarımızı, bencilliklerimizi,  siyasal ayrışımlarımızı, ülkemizin ortak çıkarlarını savunma beceriksizliklerimizi, hem nalına hem mıhına vurarak, yüreklice, oyunlarını sergilemeleri izleyicilerin gözlerini doldurdu.

        Oyunun bir bölümünde, Arap Şeyhi’nin genç hanımının başına gelen sarkmaları; sokaktan, sinemaya, sinemada yaşadıklarını, eve kadar takip edilip, yatak odasına kadar girişini, Seyh’ in” Dur bakalım ne olacak?  Diyerek pişkince dinlemesi, anlatımın iç gıdıklayıcı olması, gözlerden kaçmadı.

        Geçen haftalarda yaşadığımız ABDi, AB’i ekonomik buhranını “Dur bakalım ne olacak?  Bekleyenlere sunulur.

        Köylerimizde ince bir söylem vardır. “Kapı söküldükten sonra kapı dayaklamak işe yaramaz.”

        Oyuncular, bu oyunu sergilemek için birlikte çalışan; Sivil Toplum Kuruluşlarından ADD’yi, BAÇEV’i, ÇYDD’i, YKKED’ni ve EĞİTİM-İŞ’i yürekten kutlamaları anlamlı oldu.

        Birlikte iş yapabilmenin güç olduğu bu dönemde birlikte iş yapanları, bende yürekten kutluyorum.

        “Dur bakalım ne olacak?” Diyerek beklemek; Atatürk’ün yolunda yürüyenlere, aydınlanma çalışmalarına, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine saldıranlara karşı duranlara, engel olmaktır. Bütün yapılan pisliklere göz yummaktır. Haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe geçit vermektir. Kutsallarımızı hoyratça, kendi çıkarları için alabildiğine hovardaca davrananları desteklemektir.

        Kendilerine verilen yetkileri Tanrı’nın lütfu sanarak, halkın hakkını hukukunu hiçe sayan dinsizlere, imansızlara, ,ikiyüzlülere, bukalemunlara, din tüccarlarına, simsarlarına geçit vermektir.

        “ Dur bakalım ne olacak? Diyerek bekleyenlere sıra geldiğinde; “Atı alan Üsküdar’ı geçmiş” olacaktır.

        Benim dilim bu kadar dönüyor. Herkes dost meclislerin de  birbirine ahkam kesiyor. Mangalda kül bırakmıyorlar. “Dur bakalım, ne olacak?” Diyerek; “Yola devam” naraları atanlara bir alkış tutmadıkları kalıyor. Bende alkış tutuyorsam, bana da; YUH!.. YUH!..


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home