BİR DERİN AH!..
60 yıllık yaşamımın ahını yazıyorum. Soluk aldıkça duyduğum ülkemin ahını...Eskiden bana İhsan derlerdi. Şimdi hoca diye sesleniyorlar. İnsanın mesleği ile ilişkisi nedir? İnsanların adınızı unutup, mesleğinizle sizi çağırması nasıl bir durumdur? İhsan öğretmenim diye seslenilmesi koltuklarınızı kabartır. Örneğin lokantada yemek yerken çağırıyorsunuz: Garson!. Hey çöpçü! Baksana şoför! Mesleğiniz var, adınız yok.
İnsan ilişkilerindeki çarpıklık, bu noktadan sonra başlıyor. İnsana uğraştığı işinin ismiyle seslenmek zamanla işimiz ve yaşımız, sosyal durumumuzu yakından etkiliyor.
İşlerimiz, insana hizmet biçiminin adıdır. Birçok ismin sonuna yapım ekleri ulanarak yeni meslekler türetmek mümkün. Binlercesini sayabiliriz.
Söyleşimize konu “ah” sözcüğü değişik çağrışımlar yaratır insan beyninde. Söz gelimi, üzüntü, sıkıntı, panik, geçmiş zaman… tanımlamaları için kullanıldığı bir gerçektir.
60 yıllık ahlarımız neler olabilir?
Zengin bir aile ortamında dünyaya gelmiş olsaydım. Bir elim yağda bir elim balda olsaydı. Dünyanın en ünlü okullarında okusaydım. Zengin bir sülalem olsaydı, yatlarımızız katlarımız, yalılarımız, fabrikalarımız olsaydı. Ülkemdeki en güçlü siyasetçi olsaydım. Ülkemin tüm yalakaları benim önümde yerlere kadar eğilip dilleriyle ayakkabılarımı parlatsaydı. 90san yaşına kadar iktidarda hep ben olsaydım.Harun kadar zengin, dünyaya para satan en güçlü bankam olsaydı, ne güzel olurdu.
“Bir de yaşadığımız dünyaya egemen olan güçlerin üzerinize giydirdiği, yapma kişilkler var: Bunlara takma kişilikler de diyebilirsiniz. Cici çocuk, pırlanta gibi delikanlı, uyanık işveren, işini bilen işadamı gibi...”
Anadolu’muzda ahım etmek deyimi vardır. Hasret gidermek anlamında kucaklaşmak. Dağ köylerimizde bu gelenek düğünde bayramda köy ziyeretlerimizde bozulmamış olarak görürüz.
Yardım isteme anlamındaki ünleme, çağırma anlamındaki ah,içinde acıyı barındırır. Söz gelimi: Ah!.. yandım anam. Ah!.. karnım çok ağrıyor gibi…
Derin ah çekmek yaşadığına pişman olmak anlamına da gelir. Pişmanlıklarımız yaşamımıza renk katmaz. Asil olan pişmanlıklar içinde olmadan kendine, çevrene dürüst olmak, güzel ve örnek insan olma yolunda olmak, en büyük erdem.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home