AYDIN, AYDIN ABİ

    

       “İlk doğumunu yaptıran stajyer doktor, yanında kendini izleyen hocasına sorar:

       -Nasıl buldunuz Hocam?

Profesör:

       -İyi iyi der. İyi de… yalnız doğumdan sonra; annenin popsuna değil, bebeğin popsuna  vurulur!..”

       **

       Yazı ustalarım benim yazılarımda, onlarca kusurumu bulurlar. İtiraz edemem. Ben biz yazar ve yazı uzmanı değilim. Denemeler yaparak duygu ve düşüncelerimi paylaşırım. Yapabildiğim bu. Dedi kodu,  karalama, alaylama, kalaylama, birilerine yalakalık yapmaya; ne yaşım, ne de Aziz Türk Milletimin damarlarındaki asil kandan aldığım pay, müsaade etmez.

       Yaşamını sürdürecek gelir için yaptığımız uğraşlar en kutsal uğraşlardır. Kutsallığı insanın yaradılışına ve korunmasına yönelik çalışmalar alanı olarak kabul ederim.

        Bu bağlamda: Her kesin yaptığı iş kendince değerli ve anlamlıdır. Her insan kendi yaşamının, sürdürülebilir; yaşam bilgilerine sahiptir. Kendi kendinin aydınıdır. Yaşam deneyimleri, her insana; sürdürülebilir bir yaşam düşüncesi verir.

       Ancak; insan yedisine kadar edindiği kültürel ortama eğitim ve diğer yaşantılarının kattığı değerlerle, yücelir ve insanlık ailesinde ki seçkin yerini alır.

       Kendilerini yüceltemeyen, yaşamdan insanlık nasibini alamayanlar, yedisine kadar aldıkları biçimi,  yetmiş yaşına dek sürdürürler. Onlar yaşlarının ilerlemesine aldırmadan, çevrelerinde olup biten her şey onlar için, tu kaka olgular olarak tanımlarlar.

       Benim tanıtmaya çalıştığım aydın; yaşamın içinden kendin tırnaklarıyla tutarak ilerleyen ve kendini insanlığa vakfeden, kendini insana, insanlığa adayan, hiç kimseye zarar vermeden yaşamını sürdürenlerdir.

       Asıl olan, yerinde, zamanında sormak; turnayı gözünden vurmaktır. Yaşam; yerinde vuruşlarla daha da güzelleşir, zenginleşir.