“KOCA ÇINAR”

 

         Ülkemiz insanının eğitiminin mayasıdır "KOCA"lar. Olgun insan, ermiş insan, eren adam, bilge adam… anlamında algıladığım bir kavramdır. Koca Çınar Altları insana aydınlık, serinlik, huzur, barış ve esenlik mekanıdır.

         "Kocaçınar" Savaştepe Köy Enstitü'sü öğrencilerinin altında serinlediği, altında hayaller kurduğu, Halk oyunlarının onandığı dallarına sevdiklerinin isimlerini kazındığı  takriben 500 M2 alanı kucaklayan anıt ağaç.

          Yusuf Ziya  Öğretmenimin, doğum yerinin Savaştepe'nin Soğucak Köyü. 45 günlük staj, öğretmenliğime ilk adımım, yıl 1970.

1977-80 yıllarında tanıdım kendilerini. Soğucak'lı olması içimde bir esinti yarattı. Köy incelememde yazdığım cümleleri hiç unutmam. Soğucak Köyü; 1877-78  Osmanlı- Rus Savaşı sonrası,  Anadolu 'ya göçe zorlanan Kafkas göçmenlerini yerleşim yeridir( 93- Harbi Sonrası).

         TÖB-DER Sındırgı Şubesi yönetici olmam nedeniyle Balıkesir Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde; Yusuf Ziya Özdemir Müdürümle mesleki toplantılarda  bir çok kez birlikte olduk. 1978 Genel Seçimlerinde Sındırgı Eşmedere Köyü Seçim sandık Kurulu Başkanıyım. Bir gün önceden görev yerime gittim. Giderken İbiller, Küçükbükü, Çakıllı,.. Akçakırsak, Bigadiç; Hamidiye köylerindeki öğretmen arkadaşlarımı ziyaret ettim.

           Öğretmen, Seçim Sandık Kurulu Başkanı olmam, nedeniyle bir siyasi partinin propagandasına katılmam mümkün değil. Bunun bilincindeyim. Ancak durum böyle gelişmedi. Sandık açıldı. Sandıktan, anımsadığım kadarıyla o günkü adı TSİP'e  1 oy çıktı.

         Siyasi bilinç eksikliğimiz var. Meğer CHP aleyhine çalışmalar varmış.  Sandıktaki oy durumu; komşu köylerden bir partili ve bir öğretmen arkadaşça Yusuf ziya  Müdürüme sözlü iletilir.   O günkü adıyla; Sındırgı İlköğretim Müdürümüz Rahmetli Mehmet Ali  Girgin' evrak teslimi için gittiğimde; "Sayın Müdürüm Yusuf Ziya Özdemir seni acilen Balıkesir'e gelmeni istedi telefonla". dedi.Eşimle  Balıkesir'e ulaştık. Valilikte,  Milli Eğitim Müdürlüğü merdivenlerini tırmanırken; İlköğretim müfettişim Latif Erdem; "İhsan, bir ekip geldi Sındırgı'dan, senin hakkında  Müdürüm'e  sözlü yakıcı, yakınmalar aktardılar. Yandın, ayağını denk al" dedi, ayağım suya erdi. Mesai bitimine yakın Milli Eğitim Müdürlüğü kapısına dikildim. Geldiğimi bildirdim. "Beklesin" emrini vermiş. Mesai bitti.  Eşimle makama alındım.

          Hakkımızdaki yakınmaları aktardı." Bu durumu, birde senden dinleyeyim İhsan dedi." Size anlatılanlardan; gittiğim köyler, görüştüğüm insanlar, sandıktan çıkan oy doğrudur. Ancak yanlış ve taraflı aktarılmış. Size sunulan diğer bilgilerin doğruluğu varsa, ben size açık  istifa dilekçemi bırakayım  müdürüm dedim..

         Bu arada tayin nakil komisyonun  pano arkasında çalıştığını fark ettim. Komisyonda tayin nakil dilekçemde var. Komisyon nakledilmemi istediğim yerlerden birine vermemekte direniyor.

         Bana söylediği cümleyi, bu gün ki gibi anımsıyorum." Hep tuttuğumuz dallar elimizde mi kalacak?" Diyerek yakındı.

Gerekli açıklama için izin istedim. Müdürüm, benim ayaklarım yere basıyor. Ben desteklediğim ve oy verdiğim partiye karşı propagandaya alet olacak kadar çocuk değilim. Sizi bu konuda yanıltmak hakkım yok dedim. Tatmin oldular ki;

Bu sözlerim üzerine; "Arkadaşlar!... İhsan öğretmenim nereyi istiyorsa gereğini yapın." emrini verdi. Teşekkür ettim. Ayrıldım.

1980 yılı son baharıydı. Görevden ayrık. 12 Eylül Rüzgarı ortalığı kasıp kavuruyor. Çektiği sıkıntıları paylaşmak için kendilerini  Sütlüce Soma Caddesi'nde evinde eşimle birlikte o günlerdeki  sıkıntılarını paylaşmak, gösterdiği  hassasiyet ve ilgisinden dolayı gecikmiş bir teşekkür ziyareti yaptım.

Yanılmıyorsam; Şimdi bandırmada Bulunan Fatih Gürel'inde bulunduğu bir sohbette; şu soruyu sordum.,

         Müdürüm olup bitenleri( O yıllarda yaşadığımız siyasi, ekonomik ve kültürel olayları) anlamakta ve çözümlemekte zorlanıyorum. Siz bu konuda ne dersiniz?

         Yanıt açık ve net; İhsan " SÜRÜ GERİYE DÖNÜNCE UYUZLAR BAŞ OLUR, UYUZLARIN BAŞ OLDUĞU YERDE  İŞLER YAŞ"olur diyerek bana gerekli özetlemeyi yaptılar.

         Yakın Çevresine uzun yıllar bulunamadım. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Balıkesir Şubesini Kuruluşu çalışmalarını izleyicisi oldum. Bir 17 Nisan aydınlığında size nasıl katkım olur? sorusunu sordum kendilerine " Bize güç verirsin" dedi ve baş üyelik başvurumu aldılar.

         İlk Köy Enstitülü öğretmelerin elinde eğitim aldım. Onların eğitim -Öğretim Felsefesinin yeni gönüllüsü olarak Y.K.K.E.D ziyaretlerimde; Ülkemizde ve üyesi olduğumuz siyasi partideki gelişmeler hakkında neler olup bitiyor İhsan? Diyerek, son sorusunu sordu.

         Sevgili öğretmenim; ben size aynı soruyu 1980 yılında sordum. Aldığım yanıt; " Sürü geriye dönünce  uyuzlar baş olur…." Anımsadınız mı ?

         -"Evet" dedi.

         Size  başka nasıl yanıt verebilirim dedim.,

         -"Anladım" dedi. 

         Engin anlayış ve hoşgörüyle bizlere GÜZEL ÖRNEK İNSAN oldu.

         Tuttuğu dallar kurumasın. Yeni düşüncelerde yeşersin. Şimdi sıra bizde.

" Koca Eğitim Çınarı"nın bir dalı, filizi olmanın erdemi ve onurunu yaşayanlara ne mutlu. O'nun ışığı, gelecek nesillerin yolunu aydınlatsın.

         YURDUMUZUN SON PROMETELERİNDEN BİR YIDIZ  KAYDI.

         Direncin, onurun, çalışkanlığın "Koca Çınarı"; Yusuf Ziya Öğretmenimi Edremit İlçesi, Zeytinli Beldesi Gömütlüğünde son yolculuğuna uğurlarken  bu anılar bir film şeridi gibi gözümün önünden akıp geçti.,

         Yusuf Ziya Öğretmenim ZİYASI; Yolumuzu aydınlatsın.