BAY BAL BAY BAL

        "Sevginin ilk görevi dinlemektir." Diyen akıl adamı VOLTAİRE'dir. İlköğretim Türkçe dersimizin ana hedeflerinden biri; ANLAMA. Enlamanın temeli DİNLEMEdir.

         68'nci Kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleri içinde; Cumhuriyet gazetesi yazarı ve  Ankara Bölge Temsilcisi Mustafa Balbay'la söyleşiyi izlemeninve dinlemenin keyfi bir başka.

         Sevgili M.Balbay'ın düşüncelerini sunumunda ki olağan üstü doğallık izlemeye ve dinlemeye değdi.

         Aldığım notları burada yazarak, sayfa doldurmak değil amacım. Söyleşiden aldığım tadı paylaşmak. Bu söyleşiyi gerçekleştiren ve desteklerini esirgemeyen demokratik kitle örgütlerini kutlamak hakkımı kullanıyorum.

         Cumhuriyet Aydınlanmasından nasibini alanları, değerli zamanlarını ayırıpi izleme ve dinleme yürekliliğini gösterenlere kucak dolusu sevgi ve saygılar.

         "AVUÇ İÇİ KADAR AYDINLIK İÇİN.";   Salonların, meydanların büyülü havasına kapılmadan, yaşanan olaylara bir anlam katmak için dinlemek ve izlemek gerekir. Gelecek günlerin karanlığında yolumuzu kaybetmeden, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yaktığı Demokratik,Laik… Cumhuriyet ateşinin aydınlığında;" hiç durmadan ilerlemek" bir onurdur.

         "KALBİ, GÖZÜ, KULAĞI AÇIK OLMAK İÇİN";  Günlük yaşamın olaylarını gözü yumuk, kulağı tıkalı olmadan kalbi davranışlarla anlamlandırmak için; iki gözü, iki kulağı…sağlıklı tutmak, elde ettikleri verileri iyi değerlendirmek gerek.

         "KENDİMİ ARIYORUM, BULAMIYORUM."  12 Nisan aydınlığında gözümüz kamaştı. Yolumuzu şaşırdık. "sağdan sola, soldan sağa, alda bayrağı düşman üstüne" diyen; Mustafa Kemal Paşa Marşı'nı hakkını veremedik. İçimizdeki ikilemi yenemedik. Anadolu insanın gözüne hitap ettik, kalbine ve midesine seslenemdik.

         "HEYECAN YAŞLANMAZ."Söyleşiye katılanlar arasında ki yaş ortalaması 45-55 arası. 1928 model ak saçlı aydınlık yüzlü gençleri görünce kendimden utandım. Yanıtını Sayın Balbay verdi. Duayenemiz İlhan Seçuk'un " Heyecan yaşlanmaz. İnsan damarları kadar geniştir."sözleri eşliğinde sağlığı hakkında söyleşiye katılanları bilgilendirdi.

         "NE YAPMALI?  Yerine; BİR ŞEY YAPMALI" sorusunu sorabilmleli. Karamsarlık ve iyimserlik yerine çözüm ortağı olmak. "yeni bir savaşa hazırlanmak yerine  tam ortasında olduğumuz " ateş çemberinin içinde olduğıuğumuzun" bilinciyle günü karşılamak.

         BOP,GOP,GOKAP EŞ BAŞKANLARINA; Küresel kuşatma altında bulunan ülkelerin işgalinde kullanılan üç yöntemin SIRRI tün insanların HAYIR diyemeyeceği kavramları, ayırmak ve bölmek için kullanmak.

         Herkes Etnik kökenine EVET,Dinine EVET, demokrasiye EVET diyerek, Uygarlığa evet diyor. Ancak  binlerce yıldır bunlar kullanılarak ülkeler, işgal edilmekte.

 Açık örneklerini yaşıyoruz.

         "KÜRESEL AKTÖRLER" eskiden isimleri emperyalist, işgalciydi.kanla beslenen vampirlerdi. Şimdi isimleri böyle oldu. Bütün inançları, kimlikleri, demokrasiyi çıkarları için kullanma becerileri yüksek çükü yerli işbirlikçilerinin "hampaları derin".

         "HİÇ BİRİMİZ, HEPİMİZ KADAR GÜÇLÜ DEĞİLİZ."

         ÇÖZÜMÜ; "Toplumun ve halkın içinde çoğalmak."  Sayın M. Balbay'ın ağzından yine ballar damladı. Tadını alabilene. Bal alerjisi olanlara sözüm yok. ben koydum. Budan  "BAY BAL" diye sesleneceğim BAL BAY'a.