Perşembe, Haziran 19, 2008

ALGILAR VE OLGULAR

 

        Konunun anlaşılması için, başlığın anlamını kavramak güzel olur. Günlük konuşmalarımız ve yazılarımızda duygu ve düşüncelerimizi,  ortaya koymak için kullandığımız sözcüklerin asıl çıkış köklerini kavramadan, anlama gücümüz zayıf olur.

         Söz gelimi;

ALGI  sözcüğüne takılalım.

1.     DS haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.

2.     Bir şeye dikkat yöneltmek, o şeyin bilincine varma,

3.     İdrak.

Anlamları karşımıza çıkmakta.

"OLGU" Ne diyorsanız?

 Bir bakalım. Karşımıza  hangi anlamlar çıkacak?

         1.Bir takım olayların dayandığı neden.

2.Nedenlerin yol açtığı sonuç.

3.Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.

4. vakıa.

Anlamlarına ulaştık.

Bu anlamlardan yola çıkarak, yaşadığımız zaman dilimine bir renk katalım. İnsan, olmanın erdemi. Erdemin, erdemi içinde saklıdır demi.

KEYFİ VE KİŞİSEL OLMAK MI?

Elbet insan keyfince yaşamalı, yaşadığından keyif almalı. Yaşadığından, yarattığı olgulardan keyif almayan insan düşünülemez. Kişisel olmak hakkımızdır. Kişisel değerlendirmeler, düşünceler kişileri bağlar.

Kişiler, kendilerini öne çıkaran insanları aşıp, kendilerine ululuk yüklerlerse,  işin anlam ve önemi değişir. Keyfilik başlar. Toplum temsi eden kişilerin keyfi davranma ayrıcalıkları olamaz.

Şu anda size bilgiler sunmanın gayreti içinde; kişisel düşünce ve yaşantılarımı sizinle, kişisel olarak paylaşıyorum. Bu paylaşımlarım; Yerel gazetemizin köşesine yazılıp, baskıdan çıkıncaya kadar kişiselliğini korur. Dağıtıma başladığı andan itibaren topluma bir ileti niteliği kazanır ki; yazarın sorumluluğu burada başlar. Keyfi olamaz. Keyfi olarak; toplumu acıtan olguları, bu benim algım diyerek dayatmaya hakkı yoktur.

ASIL GERÇEKLER;

Yaşanabilir-yaşanamayan, tutulabilir-tutulamayan, görülebilir- görülemeyen tüm algı ve olgular; insanımızın içinde yaşadığı toplumun eseridir.

Zaman içinde, soyut- somut algılarımız ve olgularımız; nesnel(asıl) gerçekleri ifade eden norm(ölçü) ve kurallara dönüşürler. Hepimizi bağlayan değerler olarak bizi kuşatırlar.

KORUYOR GİBİ GÖRÜNME;

Olup bitenleri izleyen, gözleyen olarak; kişisel yaptırım hakları (AYIPLAMA-KINAMA, YAKINMA )mızın olması biz kötülüklerden korur mu? Kişisel çıkışlarımızın yanlış algılanması her zaman mümkündür. Normal davranıyorum diyerek,  normları koruyor gibi yaparak genel kuralları,  yok sayarak davranmak; anarşizme, terörizme kapıları açmaktır.

ÇARPIK,ÇARPIK İLİŞKİLER;

"Çağdaş uygarlık" hedefinden sapmadır. Aykırılıklar doğaldır. Yapay çelişkiler yaratmak, dayatmacı, dışlayıcı, ayrıştırıcılık ülkemiz insanına ihanettir.

 

 

 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home