Cuma, Şubat 15, 2008

“YALAKA” UŞAK

 

        

"Bir zamanlar dilenci olandan dilenme.

        Bir zamanlar uşak olana uşaklık etme." Çin Atasözü

 

        Düğünde, bayramda, cadde de, sokakta; memurundan esnafına, sokaktaki vatandaştan kellisinden fellisine bir etkili, yetkili, bir vekili görenler  başlarlar el ovuşturmaya. Aman efendim, yaman efendim, tamam efendim, olur efendim. Başka emriniz efendim. Emriniz başım üstüne. Sizin  varlığınız yeter efendim…..

         İşi ince dokuyup, sık elersek bakınız neler görürüz?

         Şöyle çevrenize bakınız, kendi bileğinin hakkıyla, aklı ve başarısıyla mevkii makam sahibi olanı gördünüz mü? Liyakat sistemini çökertip, şeytani ödüllendirmeler, şeytani seçimlerle, şu yada bu yerlere oturtturulanlar, zaman içinde kula kulluk ederek, başkalarının işlerini yüklenerek, yaranma uğraşlarını  nasılda severek yapar, ve övünürler. Sade, hedefi olmayan, sıradan lığı sevenler çok iyi izleyici olurlar.

         Hangi davranışlarımızın görev, hangi çalışmalarımızın ödev, hangi davranışlarımız yaranmak, olduğunu ölçmek, işin heyecanı içinde olanların fark edebileceği bir durum değildir.

         Yalaka uşaklığın makamı, şanı , şöhreti, kıblesi, kabesi, diploması, rengi,  doğum yeri, adresi, boyu bosu, partisi, ilericisi , gericisi, inançsısızı, örtülüsü, örtüsüzü… yoktur. Her yerde  sırıtır ve ben buradayım diyerek  farlarını yakarak, kendini fark ettirir.

          Yukarıdaki Çin Atasözü bana yaşadığım ve gördüğüm anılarımı debreştirdi.  "…Dilenciden… dilenme" öğüdünü, yakıcı yanından görmek gerekir. Onlar, varlık binasını, dilenerek kurmuştur. Bir tuğla eksilmesini istemez. Bunun için olmayacak taklaları atma kabiliyeti vardır. Sen yanlış yerde gereksinim gideriyorsun. Aklını başına devşir. Nasibini başka alanlarda arayınız diyerek önermelerde bulunduğu açıktır.

         "Uşşak" kavramıyla, "uşak" kavramını karıştırmayalım. İki kavram arasında ki anlam farkı; bir birine taban tabana zıttır. Bu atasözündeki "uşak" kavramı çocuk anlamında değil; bir insanın, çeşitli çıkarlar için başka birine  kulla kulluk, hizmet etmesi anlamında algılıyorum. İnsanın, insani gereksinimleri karşılığı hizmet üretmesi kadar doğal bir durum olamaz. Konumuz; bir uşağın, uşağı olmamak. Allahın kullarına sözümüz yok. İşin içine riya, sahtekarlık, ikiyüzlülük yapanlara sözümüz.

         Terörden yarar umarak, ülkemizde ki huzur ve güveni  bize çok görenlerden, huzur ve güven ihsan etmelerini beklemek yanlış olur. Duygu ve düşüncelerimi aktarabildim mi?

         "Ben dönerim yane yane, ne akilem ne divane, gel gör beni aşk neyledi." Diyor Ustam..Mevlana.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home