Cumartesi, Ocak 26, 2008

YENİDEN SARILMAK YAŞAMA

 

         Hepimiz insanız. Güneşin ışıkları yok olunca, yaşam yeni zaman dilimine, güneşin ışıkları kızarınca,  şafaktan; yeni bir zaman kucaklar bizi.  Yönelimlerimizle yönetiliriz. İçine daldığımız zaman; bizi hayallerimizle, kavgalarımızla, sevinç ve kederlerimizle,  bizi kucağında bulur.

         Farkında olmadan, geçen zamanın; kuruyan yapraklara döneriz duygu , düşünce ve bedenimizle. Tam bırakmaya çalışırken yaşamın tüm telaşlarını, kendimizi; yeni hayaller dünyasında, yeni gerçeklerle yüz yüze geliriz.

         Umudu; dallara bağlanan çaputlarda,  uçan kuşun kanadında, Kaf Dağı'nın ardında sanırız. Kendi dünyamızı yaşanılası kılmak için; güzel, insani, barışçıl, duygularla beslemenin yanında, önümüzdeki, yanımızdaki, üstümüzdeki, altımızdaki şeytani, kötü duygularla hayallerimizi besleriz.  Besini bozuk olan duygularımızın ürünü de bozuk olur.

         Kimisi aşkı arar, tek taş yüzükte. Kimisi;   sevildiğini görmek ister bir buket çiçekte. Değişik anlamlar yükleriz,  sunulara. Elmasın, pırlantanın içinde sevgi, muhabbet, dostluk ararız. Berrak düşüncelerimizi,  berrakça sunmaktan korkarız.

         M. Ruhi: "Değişmez kuş yasasıdır, uçmayı unutan kuş ölür." Farkın da olmadan;  aydınlığa, yarınlara, insanlığa, sevgiye, dostluğa, barışa uçmayı unutuveririz. İçimizde yeşermeye yüz tutmuş yeni düşünce ve davranışlar doğmadan, içimizde ölür.

         Kendi yaşam ilkelerini, yazma ilkelerini, düşünme ilkelerini; doğanın ilkeleriyle örtüştüremezsen, uçmayı unutursun. Her güne yeni enerji ve sevinç ve sağlıkla başlayamazsan; güneşin ışıklarına yetişemezsin. Kendini karanlıklar içine bulursun.

         Sabahattin Eyüpoğlu çevirisi; Ömer Hayam dörtlüğü;"

         "Kim demiş haram nedir bilmez Hayam?

         Ben haramı, helali karıştırmam:

         Seninle içilen şarap helaldir,

         Sensiz içilen su bile haram."

         Sanırlar ki;  bir sarhoşun duygularıdır diyerek burun kıvıranlar olur. Bilmezler ki; yıllar önce yaşamış  bilgenin sözleri. Bir akıl küpünden dışarıya taşan damlacıklardır. İnsanı insan bilen, İnsansız bir yaşamı düşünmeyen bir mutlu insan.

         Bana soru sormayın, yanıtlayamam. Çok zamanım yok. Koşu bandındayım. Duramıyorum. Nefes nefesiyim. Yeniden sarılmak, yeni zamanlara, koşar adımlarımla. Sakin sakin, telaşsız, aklın ve bilimin aydınlığında; yol almak gerek, ileri atılmak için.

        

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home