Cumartesi, Ocak 26, 2008

UMUDUN IŞIKLARI


"Kalplerin geniş olduğu yerde evler dar gelmez"
GOETHE

            Gün günden, insan insandan başkadır.  Her gün yeni ufuklara yelken açarız, yeni umutlar için. İlk adımdan son adıma;  yeni umutların ışığında yol alırız. Beklentilerimiz bizi yönetir. İçimizin derinliklerinden gelen özelliklerimizle yeni bir insan oluruz.

Önümüzü ışıtan ilk aydınlıkta, el yordamıyla, kendimizce ilerleriz. Duyularımızla algıladıklarımız bize yön verir. Yol vermez.  Yol, akıldır. Yol, çiledir. Yol, yarındır. Yol; öfkedir, hırstır.  Sen kime hizmet edeceksin?

            Ayrılık burada başlar. Duygularımızla, aklımız çelişir. Duyularımızla akılımız yolunu bulur.  Yaşam deneyimlerimiz çelişkilerimizi çözer.  Tüm yanılgılarımızdan, yaşamın kötülüklerinden koruyan, zırh; yaşantılarımızdır. Fanus gibi bize kalkanlık eder, kullanmasını bilirsek. İnsan,  bu noktadan öteye; yalnızdır. Önünü aydınlatan ilk ışık;  yüklendiği yeni umutlar, sorumluluklar ve  risklerdir.

Yüklenimlerimiz bizi biz  yapar. İçimizdeki yaşama sevinci, kalbimizin besinidir. Kalbimiz yaşamımız boyunca kanımızı vücudumuza her yeni pompalamasında kendisine yeni enerji sağlar. Kendini besler. Bu beslenmede aldığımız besinler bizim yaşamımızı yönetir. Hayvanlar aleminin kesin kuralıdır." Et yiyenler(etoburlar), ot yiyenleri(otobur) yönetir.

            Hayvanlar alemini kuralı böyleyken, insanlar aleminin kralı  ve kralları kimlerdir? Kalpleri geniş olmayan, kalpleri kin nefret, öfke, dehşet saçan düşünceleriyle çevrelerine korku salmaya çalışan hayvani duygularla beslenmiş insansı yaratıklar olarak tanımlamak yerinde olur.

            Tüm yönleriyle yaşanası bir doğası, tarihi mekanları ve kültürel zenginliğiyle,  dünyanın ilgi odağı olan ülkemizde nifak tohumlarının yeşermesine su taşıyanlar; "Tek dişi kalmış" Dünyanın "Medeniyet canavar"larıdırlar.  Yazımızın,  baş cümlesine dönersek; Bu insan kılıklı insan canavarlarının estirdiği terör melanetine ne diyelim? Kendi doğasına, kendi bölgesine, kendi halkına düşman, tiksinti yaratıklar olarak tanımlamam kanımca, anlamlı olur.

            Bu lanetli yaratıklarda kalp yok ki, akıl yok ki, vicdan yo ki evleri olsun. Yerleri olsun. Yeni yılın ilk günlerinde yaşadığımız olumsu tablolar karşısında duygusuz  ve sorumsuz kalmak insanı kahreder diyorum.

             

            "Köprünün altı derin,/ üstünden geçi verin.

            İçerim kan ağlıyor, dışarım serin."….

            Diyen  kalbi duygulara katılmamak elde midir?   Tuşlarım bunları yazmaya fırsat verdi. Paylaşmak istedim.  Bu günlük kalın sağlıcakla. İşsiz, aşsız umutsuz kalmayınız. Her türlü kötülük sizden, ülkemizden uzak olsun.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home