“İNADINA SEVMEK”
Yazı başlığımız, bizim yaştakiler için uçuk bir kavram. Hiçbir korku, heyecana kapılmadan, kendi işini yapmaktır; inadına sevmek. Zamanın içinde koşarken, gündoğumu, aydınlığı karşılamaktır.
C.Kulebi; "Ben yalnızlığı gökte uçarken gördüm./ Ben yalnızlığı garip naçar gördüm./ Ben yalnızlığı gelip geçer gördüm." Dizelerinde yaşama olan tutkusunu; insanın, insanın kurdu olduğunu ima eder gibi bir koku hissetim bu dizelerde.
AZİZ NESİN; "SUSARAK" dizelerinden sesleniyor insana.
"Güneş altında söylenmedik söz yokmuş
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi
Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz
Bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde
Hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde
Duyuyorsun değil mi suskunluğum nasıl haykırıyor
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçemde" 1984
Ne çıkarsa bahtıma diyerek gıdıkladım tuşları. Düşündüğümden , yaşadığım dan ve yazdığımdan tat alarak. Dudaklarımda; 1520_1566 Kanuni'den inciler taktım gerdanıma;" Halk içinde muteber; Olmaya devlet, bir nefes sıhhat gibi." Felsefesi. Beğenenler vardır, beğenmeyenler, orasını bilemem.
Anladığım ve kafamı yorduğum; "BİR NEFES SIHHAT", bir ömre bedel. Bir nefes sıhhat için; ne yemediğimiz halt, ne gitmediğimiz doktor kalıyor. Laf başı geldi mi; benden sonra "TUFAN". Çok doğru. Çok haklısınız. Yaşamı odak kabul ederseniz, bu odağa yönelen 360 tane doğru var. Yaşamımız; GERÇEKLER üzerinde YÜKSELİR VE YÜCELİR. Bilmem anlata bildim mi?
Bu durumu DR. Suna Tanaltay; "ÖZLEM" Şiiri dizelerine bakınız nasıl taşıyor.
" Rüzgar denizi özler / Deniz güneşi / Yanıyorum özleminden /
Tohum toprağı özler / Yaprak ağacı/
Bırak olanı olacağı/ Gel sevdiğim /Baştan ayağa güneş olup bekleyeceğim…"
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home