BULGUR TAŞI

 

         Anadolu insanın beslenmesinde temel besin bulgurdur. Hazırlanması ve önümüze yemek olarak getirilmesi ayrı bir hizmet. Su değirmenlerinin tarih olduğu dönemdeyiz. İnsanoğlu pratik çözümler üretmede başarılıdır.

         Öğütme işlemlerinin başı, ezme, dövmedir. Düz, sert zeminler arasında ufalanan tahıllar zaman içinde; yarma, bulgur ve un olarak tüketilmek üzere   hazırlanır.Tahıllar, insanın beslenmesinde kullanılmak üzere değişik işlemlerden geçirilirken özelliklerini değiştirirler. Söz gelimi; buğday, pirinç, mısırdan çıkarılan nişasta üretimini hiç izlediniz mi?

         Bulgur da buğdayın haşlanıp, kurutulması sonrası, un haline getirilmeden parçalanması,   buğday tanelerinin  sert kabuklarından ayrılması işleminin gerçekleştirildiği, elle çevrilen mini değirmenin adıdır bulgur taşı.Halk müziğimizde türkü dizelerine konu olmuştur bulgur. Sözgelimi bir dize yazalım." Aman bulguru gaynatırlar/ Güzeli oynatırlar…"

         Dünyanın nimetlerinin paylaşılmasında kullanılan sömürü siyaseti de bulgur taşı işlemlerine benzer.

         Topraklarına , yurtlarına bağlı, kendi gelenek ve görenekleri inançlarıyla yaşamlarını sürdürmeye çalışan ülkeler, birde bakarsınız çıkar kavgalarının arasında kalarak un ufak olurlar. Geçtiğimiz yüz yıl, yaşadığımız coğrafya bu savaşımın acıları içinde kıvrandı. Birinci ve ikinci Dünya Savaşlarında hınçlarını alamayanlar başımıza; bölücülüğü, terörü bela ettiler.

         Bir tarafta yaşadığımız  topraklar, diğer tarafta   bu topraklardaki yer altı ve yer üstü zenginlikleri üzerinde gözleri olan alıcı kuşlar gibi tepemizden ve üstümüzden çekilmeyen dünyanın kan emicileri, silah tüccarları. Geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan para babaları. Ülkemizi sürekli borçlandırarak siyasetimize egemen olmanın yollarını kullanmaktadır.

          Bu amaçla kullanamayacağı kişi, kurum ve sistem yoktur. Birde bakarsınız, kendinizi bu oyunun elamanı olarak bulmanız, çok büyük bir olasılıktır.

         Bulgur taşı nereden aklıma geldi? Değişik baskılar altında kalan Türkiye Cumhuriyetimiz; yaşadığımız günlerde; Üstte ABD; altta AB olmak üzere başımızda fır dönmekteler. Sebep; tarihi, kuyruk acılarını,çıkartmak. Sayın Başbakan ABD'ye gitti de ne oldu? Tüm sorunlar çözülüverdi mi?   Türkiye'nin önüne koşul üstüne koşullar konularak sırtı sıvazlanarak, yaparız, ederiz ağızlarıyla bilgi paylaşımı yapacakmışız. Hangi bilgileri ABD'nin elindeki bilgileri, hem de bedavadan vermez. ABD, fasülyenin gazını bile hesaba katarak çıkarına bakar. Sen kuyruğu kaptırmaya gör.

         Üst taş böyle yapar da, alt taş neler yapar? 85 bin sayfalık AB üyelik ölçütlerini önüne sürer.   Senin torunlarının göremeyeceği zamana üyeliğini öteler. Ben söylemiyorum Ticaret, siyaset ustaları bu konuyu dillendiriyor. Bizim işimiz bunu yazmak.

         Bulgur olan kim? Meydanlarda ki; "Beyaz ay yıldızlı, al bayraklar" neden dalgalanıyor. İnsanlar neden meydanlarda? Bulgurlaşmamak için