GÜN+DEM+SİZ

--

 

            Ezberim yok. Şiiri çok severim. Ama şiir yazmadım. Yazımlış şiirleri okurken kendimi bulur, keyif alırım. Deseniz ya!.. Şiir yazıp şair mi olacaksınız? Geçti şiir yazıp şair olmamız. Bundan sonra aşık olup bir güzel uğruna dağlar delip, ah vah mı edelim?

            İlkokul yıllarında sanırım ikinci üçüncü sınıflar da olacak bir kırk katır ve kırk satır manzum dizeler vardı. Tam anımsayamayacağım ama   bir de hanıma sorup  yazayım. Size aktarayım.

            " Kurt bir akşam acıkmıştı. /Dağlara yola çıkmıştı./ Bulmuştu bir ala katır./Yemene bak kıtır kıtır.

            Katır dedi ki;/ _Kurt arkadaş bilirim ne diyeceksin./ Açsın  beni yiyeceksin. /Ye afiyet olsun ama bak./ Bir şey geldi aklıma;/ Al eline bir satır./ Doğra beni kıtır kıtır.

 Diyerek, kurdun aklını karıştırır…"

            Kurt yakınır;" Bulmuştum ala bir katır,yemeye bak kıtır kıtır. Nene lazım senin satır. Kasap mıydın be hey sersem, bana layıktır gebersem." Diyerek   öykü devam eder.

            Bedri Rahmi Eyüpoğlu;" Açıl Toprak Açıl" şiirinin ilk dörtlüğünde seslenir toprağa;

            Açıl toprak açıl! / Kurulsun sofralar!/ Boğazına kadar öze boğulsun tohum./ Çatlasın bereketinden dağlar. / Gözünüz gönlümüz doysun".

            Moda deyimle, nikime yazdım. Anlamı nedir çözemedim ama çözeceğim. Yaşım daha küçük. Uykularımı, yaşadığıma saymazsam, daha   30' uma basmadım.

            YENİ GÜN ; HER SABAH YENİ GÜNEŞLE BAŞLAR.  Ben böyle algılıyorum. İnandırın beni İNANMAYAYIM. Öyle değil midir.? " Dün dündür, bu gün, bu gündür"işine gelen, gün hakkında böyle konuşuyor.

            800 yıl öncesinden MEVLANA; " Dün dünde kaldı cancağızım. Bu gün yeni şeyler söylemek lazım" derken ne demek istemişti? İnsanın yaşadıkları, gördükleri ve sahip olduğu zenginlikler karşısında gözünü açtığı yeni güne karşı sorumlu olduğunu açıklamıyor mu?

            DEM; Zamana karşı sorumlu olmak, kendimizi yeniden hesaba çekmek. Süzülmek, kendinde bir şeyler verebilecek kıvama ulaşmak değil midir? Olgunlaşmak, yeni hale geçmek, yaşamı ve evreni yeniden yorumlamak değimli midir? Yanlışım var ise beni yeni düşüncelerle donatıp bilgilendirin ve ikna ediniz.

            SİZ; Dünyanın en güzel hizmetlerine , tüm güzelliklere layık değil misiniz? Elbette   her güzellik sizin hakkınız. Ancak   bir geri, iki ileri bakınız. Yaşadığımız Coğrafyamızda; kargaşasız  savaşsız geçen kaç yüz yıl tanıyorsunuz. Tüm dünyada insanlık   on binlerce yıldır barış ve huzur arayıp durmuştur. Bizim Coğrafyamız kavramını özellikle kullanıyorum. Anadolu'muzu ve komşu ülkeleri kast ediyorum.   Kavrayabildiğim   beş bin yıldır savaşlar sürüp gitmiştir.

            Yaşadığımız dünyanın savaş tüccarları; Orta doğuda güçlü ve barış içinde yaşayan bir Türkiye istemediklerini açık seçik  ifade etmektedirler.

            Ünlü Ses sanatçımız asılıyor derinlerden;" kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına" diyor. Doğru mu soyluyor dersiniz?

            Dünyamızın  KURTLAR SORRASINA YEM OLMADAN, katır inadıyla kurtları pişman etmeninde yolu yordamı vardır.

            "Gönül dağlarımızı" çatlatmadan, üzerinde yaşadığımız ülkemiz altımızdan kayıp gitmeden; SONUN , SONUNU HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?