Cumartesi, Ekim 20, 2007

22 GÜN, 22 GECE



22 GÜN, 22 GECE

         Bir 13 Eylül geçti  86 yıl önceden. Türk insanın tüm varlığıyla katıldığı bu kanlı savaş; karşımızdaki  üstün güçlere karşı, Mustafa Kemali,in Komutanlığında tarihe altın harflerle yazılmıştır.

         Türk insanı; köylüsüyle, kentlisiyle ,KADIN VE ERKĞİYLE, KENDİSİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR.

          UYKUSUZ GECELERCE SÜREN BU KANLI SAVAŞ sonrası Sakarya Nehri kanlı balçığa dönmüştür. Düşmanın   teknik ve  lojistik gücünün üstünlüğüne karşın;  ülkemiz insanının  azim  cesaretinin görkemli bir kanıtıdır.

         1921 yılında kazandığımız Sakarya Zaferi   sırasında;  Mustafa Kemal yaralanır. Azim ve cesareti kırılmaz. Başında bulunduğu orduya güç koşullarda komuta eder, utkuya ulaşır.

         Türkiye Büyük Millet Meclisi; Zafer Sonrası Mustafa Kemal'e GAZİLİK sanıyla MAREŞALLIK rütbesi verir.

         O günkü işgalci güçlerin maşaları karşısında   Anadolu da; Türk varlığını olduğunu ispatlanır.Ulusal Kahramanlarımızın bize emanet ettiği bu topraklarımızı, topla tüfekle, insan kanıyla  işgal edemeyen, vampir güçler bu gün;   mor Avrolar ve Yeşil Dolarlarıyla, kıyılarımızdadırlar.  Metropol kentlerimize kimseye duyurulmada buyur edilip eğlendirilip ülkemiz   açıktan açığa pazarlandığını görüyor, okuyor , işitiyoruz.

         13 eyül günlerinin anlam ve önemini unutturmak için; kentlerimizde lailalar, eğlence ve dinlence kurumları adı altında çağdaşlık gösterilerinin hazırlandığına tanıklık ediyoruz.

         23nisan…,26ağustos, 30Ağustos, 13 Eylül, 29 ekim, 27aralık   18 Mart… gibi günlerde ney miş? Mutlaka birinin doğum günüdür. Ben ne bileyim? Diyor vatandaşa sorarsanız.

          Bu mutlu ve kutlu günler; yaşadığımız coğrafyada, özgürce ibadet etmemizin, siyaset yapmamızın, ekip biçmemizin, var olmamızın

Tarihe kayıt düştüğü günlerdir. Ülkemizin tapusunun  mürekkeple değil, kanla, göz yaşıyla yazıldığı günler olduğunu bilir ve yazarım.

         Ben bir tarihçi,  Toplum bilimci, sosyolog, bilge ve ermiş değilim, Ancak şunu biliyorum ki; Bize   dünyanın açık kültür müzesi olan bu vatanı bize emanet edenlere ihanet etmeden  yaşamanın en erdemli davranış olacağına inanıyorum.

         Takvimimde ve ajandamda ki  13 eylül ve diğer önemli günler; bana bu duyguları yükledi. Benimle bu duyguları paylaşmak gibi bir yükümlüğünüz yok. Ancak benim size karşı bir sorumluluğum var.

         Yüreğime düşen kıvılcımlar işte bunlardır. Yaşadığın her yeni günün mayasında   bunlar vardır. Bu duygularla  86'ncı yılını idrak ettiğimiz  SAKARYA ZAFERİ'ni yaratanların ve onalara güç veren şehit gazi ve kahramanlarımızın   önünde saygıyla eğilir, ruhları şad olsun diliyorum.

3 Comments:

Anonymous Adsız said...

hiççççççççççççççççççççççççç gggüüüüüüüüüüüüüüzzzzzeeeeeeelllllllllllllll ddddeeeeeğğğğğğğğğğğğğiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiillllllllllllllllllllllllll

5:33 ÖS  
Anonymous Adsız said...

Enes
bence çok güzel arkadaşa katılmıyorum neden sonuçlarını açıklamasını duygu ve düşünceleriyle anlatmış..daha iyisini yapabiliyorsa yapsın yapamıyorsa emeğe saygısı olsun..

10:11 ÖS  
Anonymous Adsız said...

bok gibi

2:14 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home