-MAMALI,-MEMELİ
Yaşadığımız günlerin, sıcaklığında olumsuzluklar trenine binmenin ne anlamı olmalı? Seçim çalışmalarının çılgınlaştığı, vatandaşların kollarının koparılasıya sallandığı günlerin sıcaklığını ve serinliğini yaşıyoruz.
Kırda bayırda bulunan insanlarımızın gözü siyasetçileri görecek ne zamanları var nede paraları var . Ancak sahillerde hamasi siyasetle uğraşan, iş yapıyormuş havasını yaratarak, yaz sıcağını, serinlikler içinde geçirmenin, keyfini yaşadıklar açıkça görünüyor.
Yaşamı olumsuzluklarla karşılamak elbette kötü bir alışkanlığımız. Ancak yaşamın güzelleştirilmesi, yaşama yeni anlamlar yüklenmesi içinde; olumlamaları ve olumsuzlamaları dikkate alarak, geleceğimizi gerçekleştirileceğimizi asla unutmamalıyız.
Başlığımız; -mamalı, -memeli kavramları da bu anlamda önem kazanıyor ve insanı kendine çekiyor.
Benim tansiyonum şekerim kalbim, allerjim, antipatim, sempatim …var. Yağlı, tuzlu, ballı, börekli, içkili sohbetli dedikodulu yerlerde bulunmamalıyım önüme geleni yememeliyim, benim kimyamı bozar onları almamalıyım. Bendenden sürekli taviz ve vaat isteyenlere, istediklerini vermemeliyim. O saatte o toplantıda bulunmamalıyım. Bana yutturulmaya çalışılıp, önüme sunulan her zokayı yutmamalıyım. Seçim meydanlarında verilen sözleri meclise kapağı atınca; beni unutanların yemlerini, yememeliyim. Oy vereni sandıkta unutmamalıyım.
Elimizi her sıkanı, avucumuz çatlayıncaya kadar alkışlayıp avuç içlerimi patlatmamalıyım, fazla alkışı görünce kendini bir şey sanıp havalananlara fırsat vermemeliyim.
Bu sözler benim kendime verdiğim önemi belirtir. Ama bir türlü gerçekleştiremediğim hedeflerim. Çünkü; kendime verdiğim sözü, yemek sofrasına oturunca unutuyorum. Sofranın güzelliğini, yemecenin girdabına takılınca, aklım başımdan gidiyor.
Gelgör ki; halimi sorma. İnsanları açlığa yokluğa mahküm et ve sonra yoksul edebiyatıyla; kömürle, bulgurla, 3-5 kg yağla , yağla. İnsanllarımızın açlıklarını kullanarak rüşvetle tavla, oy için avla. İnsanlarımzın açlığını ve yoksulluğunu,yaz günü temmuzda, 3-5 torba kömüre bağla, ondan sonra nerede bu devlet, nerede millet diyenelere Anana, babana sor diyerek aşağıla. Bilmem söz yerine uydu mu?
Önerme ve olumsuzluk ekleriyle nereye varmak istiyorum? Sözü uzatıp, kafa bulandırmadan hedefe atış yapalım. Topu hava dikip, kendimizi rezil etmeyelim. Siyaset tüccarları, işlerine geldi mi? Sandığı milletin önüne yaz günü, karda koyuverirler. İşlerine gelmedi mi? Kör sağır ve dilsizleri oynadıklarını gördük.
Bu anlamda; mamalı, nemalı, memeli işler olunca; insanoğlunun içi gıdıklanır. Ağzı sulanır. Ellerini avuşturmaya, tamam efendim , olur efendim diyerek günü kurtarmaya çalışır.
Sizin düşüncenizi bilememem. Ancak; mamalı , memeli işler bana gaz yapıyor. Halkın oy hakkını kendine sermaye ve üstünlük, halkı aşağılama hakkını elde etmek içi kullananlara yalakalık, yapılmamalı ve oy ve prim verilmemeli.
Vatanı satmak, bu ülke insanlarını bir birine katmak i,çin siyaset yapanlara, İnsanlarımızı, laik, ve laik olmayanlara diyerek dillendirenlere sandık başında hakkını verip duyarsız kalmamalı.
"Dahili ve harici bedhahlara" fırsat veilmemeli.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home