KIYGIN (MAĞDUR)
KIYGIN (MAĞDUR)
Millet olarak, duygusallığımız ağır basar. İnancımız, ahlakımız, insana bakışımız; başka milletlere benzemez. İşin içine delikanlılıkta girdi mi? Önümüzde durmayınız.
Bu yönümüzü bilen akrabamız, kardeşimiz, vatandaşımız, senin insani tarafını görmeye başladığında; başlar mağdurları oynamaya. Bu durumda; insanımızın aklı karışır. Elinden tutsan, üstünde kalacak, tutmasan ahlaksız, dinsiz kalacaksın. Ne yapsın? Bir kere yardım etmekle, ne olacak? Diyerek, işin içinden duygusal çözümle çıktığını sanır.
Kedi aklını kullansa; tüm sorunlar çözülecek.
"Kedi aklı" dedim, açıklamadan geçmek istemem. Edebiyatımızda bu tür yazılara eski dil, FABL adı verilir. Hayvanları konuşturarak, yaşamın gerçeklerini vurgulamak.
"Kendi barınağı önünden gelip geçen fareyi, kedi yakalar. Fare korkuyla sorar; "Ne suçum var? Orası herkesin gelip geçtiği yer". Kedi; _ Doğru söylüyorsun, herkes gelip geçiyor. Ama sen gelip geçersen, Burası yol olur" Diyerek fareyi haşlar.
Şimdi kedi ve fare aklımızı işletelim. Kim mağdur? Kim haklı? Bu sorunun çözümünü," Canlılar alemi Ulemasına mı soralım? Canlılar alemin de; kim haklı? Kim haksız diyerek, oylamaya mı gidelim?
Oylamaya gittiğimizi düşünelim. Karar ne çıkar? Mağdurdan taraf olurlar. Haklılar mı? Haklılar. Kediye; asıl mağdur benim deme hakkı doğar mı, doğar? Haydi kediye ikna yöntemlerini kullanarak hak aramaktan vazgeçti. Fare, canlılar aleminde, sürekli mağdurları rolünü oynarsa ne olacak?
Bıçak sırtı durum. Halkımızın tanımıyla " Ya harro, ya merro" ne demek bir türlü anlamını çözemedim. Yaşımız küçük, İnşallah, bir fırsatını bulup, bir ulemaya danışır, yaşam payımızı alırız.
Adamın elinde yalazı, yaz sıcağı basmış ortalığı, ormanda piknik yapacak. Ben mangalımı da yaparım, havamı da atarım diyor. Canlılar alemi ne yapsın? Adam yakacak ormanı. Hava rüzgarlı, bir kıvılcım yeter. Ormanın yanmasını isteyen başka gezegenin canlıları bayram yapacaklar. Şimdiden zillerini, davullarını, deflerini hazırlamışlar.
Akıl mı? Avanta mı gerekli? Canlılar alemine günlük avanta mı gerekli? Güvenli, huzurlu vatan mı?
Dağlar, ovalar, nehirler, kıyılar boyu mağdur türküleri dinleyeceğiz. İnce ince damardan. Sonrasını ne siz sorun ne ben yazayım? _ "Elim kırılaydı." Böyle yakınma hakkımız yok. NEDEN? Aklını kullan, elini kırma. Beynimizin arkasında ki tilkisel, fırsatçı düşüncelere bir çeki düzen verelim.
Manevi mirasımız; " AKIL ve BİLİMİ" hovardaca harcamazsak tüm sorunlarımızın çözümü kolaylaşır. Ayırt etme gücümüz en büyük zenginliğimizdir. Kötüye kullanılmayan hangi insanı değerimiz kaldı ki?
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home