Cuma, Haziran 29, 2007

FIRTINALAR VE SONRASI



FIRTINALAR VE SONRASI

   Nereden aklıma düştü bilemiyorum. NEYZEN hakkında kırıntı bilgiler edindim.  Sizinle paylaşıyorum,

 

"Göründü memleketin iç yüzü,çöktüyse temel.
Simdilik harice karsi yüzümüz olsa dahi
Yüzümüz yok bakacak kabrine ecdâdimizin.
Tükürür zannederim çehremize, vatanin tarihi

.   

Kime sordumsa seni dogru cevap vermediler
Kimi alçak, kimi hirsiz, kimi deyus dediler.
Künyeni almak için partiye ettim telefon,
Bizdeki kayda göre, simdi o mebus dediler.

 

Hayliden hayli kalinlasti yobazlik yeniden,
Softalik zorlu anirti ile aldi yürüdü.
Kara bir kinle taassub pusudan çikti yine,
Yurdu sâhâne cehâlet yeni bastan bürüdü

 

Mustafa Kemal ile
Mustafa Kemal ile ilk kez Balıkesir'de karşılaşır.
Atatürk Neyzeni çağırdı ve Neyzen'in elini kalbinin üstünde uzun bir süre tuttuktan sonra:
--Ne büyük, kuvvetli ruhun var, dedi.
--Neyzen ne istersin.söyle?
--Sayende herşeyim var, Teşekkür ederim.
--Bir şey iste canım!
--Bir nüfus tezkeresi versinler, emrediniz.
Mustafa Kemal hayretle; "Senin nüfus tezkeren yok mu?"
--Hayır, bundan evvel hükümet yoktu ki nüfus tezkerem olsun!

 

Hangisini içer
Yesilayci bir profesör, "içkinin zararlari" konulu bir konferans veriyormus.Konusmasinin bir yerinde dinleyicilere sormus:
" iki kovadan birine raki digerine su doldurup bunlari bir esegin önüne koysak, esek hangisinden içer acaba " Dinleyiciler hep bir agizdan " Suyu " demisler. " Neden suyu içer" demis profesör, Neyzen hemen atilmis " Esekliginden "
Ahmet Rasim milletvekilligi döneminde bu espriyi Mustafa Kemal'e anlatmis.M.Kemal bunu çok begenmis.
Atatürk beraberindekilerle bir aksam çiftliginde içerken,az ötede dolasan bir köylü çocugunu yanina çagirarak sormus :
--Biz ne yapiyoruz ?
--Raki içiyorsunuz.
--Söyle bakalim, iki kovadan birine raki digerine su doldursak,bunlari esegin önüne koysak,esek hangisini içer ?
--Rakiyi !
--Aman,demis,sebebini sormayalim!!!

 

NEYZEN TEVFİK; Ne hayatı, ne dünyayı, ne de kendisini "hiç" kavramıyla ifade etmek değildi onun yaptığı. O, karşıtlıkların birbirini var ettiği algılayışımızda, var oluş derinliğinin sarhoşluğu içinde arayışını sürdürürken "hiç" olanı fark etmişti. Para-pul, mal-mülk, şan-şöhret elinin tersiyle ittiği şeylerdendi. Adaletsizliğe, çıkarcılığa, kör inançlara, baskıya, otoriteye, din istismarına sert ve etkili bir üslupla hicivlerinde ve hayatında baş kaldırdı. Boynunda eski yazıyla "hiç" yazardı."

Alıntı yaptığım gibi hiç düzeltmeden sundum.Yorum eklemedim. Saygısızlık olur.bunu paylaşmak istedim.

 

 

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home