Cuma, Haziran 29, 2007

AKAK VE YATAK


AKAK VE YATAK

         Başlığımız sözcüklerini, özellikle uyakladım. Bir biriyle ne ilişkisi olabilir diyerek düşünenler olabilir. Olsun. Mutlu olur, bu kulunuz. Bu kavramlar coğrafi terimlerdir. Su yolunun adlarıdır. Ark, akak, dere, akarsuyun yeryüzünü yararak oluşturduğu doğal vadi.

         Atasözlerimizde bu sözcükler, ders vermek, benzetme yapmak hedefiyle özlü sözlerde kullanılır.

         Söz gelimi; "Dere yatağında akar." Dere yatağına ev yapanı sel kapar."Çay yatağında tarlam var deme." Diyerek insanlara yol gösteren sözlere sıkça rastlarız.

         Bu düşüncelerden yola çıkarak, yaşadığımız günlerin bir fotoğrafını çekmek istedim.

         ANADOLU COĞRAFYASININ, Cumhuriyet Irmağı'nın, HAVZASINDAN kopan damlalar, dağlarda , ovalarda, serinlikler ve şırıltılara yaratarak meydanlarda toplanırken, tertemiz billur renkli damlaların oluşturduğu billur ırmakların suları akak ve yataklarından tertemiz akarken, bu ırmaklara foseptiklerini bırakanlar, bu ırmakları   kirletiyorlar diyerek yakınmaya başlamaları iki yüzlülüğün tam kendisidir.

         Elli, altmış yıldır kirlettikleri bu ırmağın suyuyla sanki yıkanmıyorlar, içmiyorlar,   damarlarına akan kanda sanki bu ırmağın damlaları yok. Suyun rengi değişti, kokusu değişti en acısı, bu  ulusal nehrin yatağını, ulusal zenginliklerimizi ve   kültürel farklılıklarımız, etnik özelliklerimizi  yüce dini inançlarımızı  kullanarak   ULU  IRMAĞIN yatağını değiştirme çalışmalarının taşeronluğunu; Ortadoğu'ya demokrasi pazarlayan insan kasaplarının üstlediğini ibretle izliyoruz.

         Dünya'daki elli iki Müslüman ülke içinde, tek farklı olan; TÜRKİYE CUMHURİYETİ.   Neden farklı? Çünkü ülkesinde ki insanların, dini inançları üzerinden, siyaset yapılmasını istemeyen, onların dini ve vicdan hürriyetlerini anayasal güvence altına alan tek LAİK   ÜLKE olması, düşmanlarımızın işine gelmemektedir.

         Irmağın yatağını değiştirip, suyunu tersine akıtmak isteyenlere karşı; bu ülkenin aydın insanları; Tandoğan'da, çağlayan'da, Gündoğdu'da, Çanakkale'de Manisa'da, Samsun'da, Denizli'de meydanları gelincik tarlalarına döndürerek siyasileri göreve çağırdılar. ANADOLU'DAN kopan damlalar yağına sığmaz oldular. Cumhuriyet Irmağı yatağına gecekondu yapanların, kondularını sel kapar.

         Yatağına dönmeye çalışan siyaset arenesında birlik ve dayanışma günleri sonunda neler olacak? Hep birlikte göreceğiz.  

        

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home