SHAKE IT UP (SALLA) ŞEKERİM
Başlığımız geçen haftalarda, Avrupa'da yapılan şarkı yarışmasında, ülkemizi temsil etti. 4'ncülük sıralamasına oturdu. Bu şarkıyı çok dinlemeliyim ki, sözleri ve melodisi aklımda kalsın. Sanatçını ve bu şarkının yarışmalarına katılmasında emeği geçenleri kutlamak gerekir.
Konumuz bu değil. Şarkının başlığının, önümüzdeki, öne çekilmiş, temmuz sıcağında halkımızın sandık başına gidecek ve Millet vekillerini seçecek. Yaz ortasında yaşanacak seçimde, sallanacak palavraları halkımız çok iyi ayırt etmeli.
Ülkemizde yaşayan insanlarımızın insanca, huzur ve güven içinde yaşamaları konusu; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ikinci maddesinde garanti altına alınmıştır. Bu garanti nedir derseniz? Yazıp okuyalım;
TÜKİYE CUMHURİYETİNİN NİTELİKLERİ:
"Anayasa madde:2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen, temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."
Bu madde nin değiştirilmesi bile T.B. M. Meclisi'ne teklif edilemez. Şimdiye kadar yaşanan sorunların kaynağında neler yatmaktadır? Bu anayasal maddeyi ayakta tutan kurumların işlevsiz hele getirilerek, yeni bir Cumhuriyet modeli yaratmanın, elli- altmış yıllık ince ince , yasemince işlenen bir planın son senaryolarını yaşadık.
İnançlarımızı, etnik farklılıklarımızı, felsefi ve siyasi düşünce farklılıklarımızı seçim meydanlarımızda ve iktidarlarında; konu mankeni olarak kullandılar. Halkımız haksızlığı içine sindiremez. Bunu çok iyi bilen hamaset siyasetçiler, kanat önderleri, yazarlar, düşünürler, taraflı patron medyası, salya sümük, bu değerlere saldırıp, bu kurumların içini boşaltmanın gayret ve uğraşı içinde olduklarını ben yazmıyorum. Dünya başını şu günlerde, en ince ayrıntısına kadar vermektedir.
Bu kadar sözü neden geveledim. Türkiye Cumhuriyeti'ni teslim almak isteyen iç ve dış küresel güçlerin ortakları, kendilerinin mağduriyetini seçim meydanlarına taşıyacakları açıktır. Bu mağduriyeti seçim meydanlarına taşıyanların, bu durumdan nemalanmanın hesabı içinde olduklarını tüm halkımız iyi bilmelidir. Mağdur rolu oynayanlarla, oynamayanları iyi ayırtedilmelidr.
TEK devlet, TEK millet ve TEK Bayrak ülküsüyle donanmış anayasanın, BİR DEFA DELİNMESİNDEN bir şey çıkmayacağını savunanlara karşı, sandık başına gitmek gerekir.
"SALLA ŞEKERİM" diyen şarkısının adını siyasi anlamda algılayarak, kendimce ve becerebildiğimce, yeni düşüncelere daldım. ÜLKEMİZDEKİ; İşsizliği, yoksulluğu, açlığı, unutup, yolsuzlukları, yoksulluklar, kayırmacaları, "babalar gibi satılan ulusal kaynakları," unutup, derdini meydanlara taşıyan insanlara, "Ananı alda git," Şehit ailelerine" Askerlik yan gelip yatma yeri değil", "GÖZÜNĞÜNÜZ TOPRAK DOYURSUN " Diyen söylemlerle karşılayanların pembe yalanlarına, sahte gülüşlerine, halkımız pirim veriri mi bilemiyorum?
Borcu lutuf sanıp, ülkemizi onlarca; milyon dolar borç batağına sokup, ülkemizin geleceğini, küresel para babaların ipoteğine bırakmak, sizce nasıl bir olgudur? Öğrenmek istiyorum.
Meydanlarda sallanacak palavralara bakmayın." KENDİ GELECEĞİNİZİ KENDİNİZ" yaratın.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home