ORTAM VE GÜVEN

            Bu haftanın temel konusu siyasal alandaki çalkalanmaların vardığı ve varacağı boyutlardır. MEYDANLARI gelincik tarlalarına döndüren insanlarımızın istemlerine kulaklarını tıkayarak, gözlerini kapayarak bakanlar, kendi kendilerine güvenlerini yenilemeleri gerekir.

         Birlikte yaşamanın gerektirdiği, ORTAK AKIL, katılımcı yaklaşımlar, temelinde yapılan güç birliği toplumumuzun önünü açarak; gelecek,   günlere daha güvenle bakmamıza büyük yararlıklar sağlayacaktır.

         "Büyük işler; ancak birlikte gerçekleştirilebilir" diyen Mustafa Kemal Atatürk'tür.   Birlikteliğin gücünün aşamayacağı engel yoktur. Geleceği birlikteliğin üzerine inşa eder.

         Siyasal PARÇALANMIŞLIĞIN,   nimetlerinde yararlananlar; elbette,  birlikteliğe güvenle bakamazlar. SİYASAL GÜÇ BİRLİĞİ,  gündelik çıkarlar için güdük bırakılmaması gerekir. Meydanların rengini değiştiren düşüncenin bilincinde olanlar, bu insanların söylemlerine güvenmek ve inanmak gibi asli sorumlulukları vardır. Bizim görevimiz bu söylemlere destek olmak.

         Ben sağda ve solda birleşme, adının kullanılmasında gıcık kapıyorum. Meydanlarda akan düşüncenin özünde; TOPLUMSAL,   TESANÜT(dayanışma) felsefesi vardır. Ülkemizin korunması ve siyasal birliğin oluşturulması anlamında, BİR ORTAK AKIL üretiniz ve onun çevresinde hareleniniz. Yarattığınız ve yaratacağınız yeni güç(SİNERJİ); ülkemizin,   önünü açacak ve çağdaş uygarlığı aşmada büyük yararlıkları olacaktır diyor.

         GÜÇ BİRLİĞİ EYLEMİNDE; "karşılılık" ilkesiyle davranarak, bir birine güven ve ortamın gerilerek,   size güvenen ve inan insanların umutlarını boşa çıkarmayınız. Bu ülküyle yola çıktıklarını algılıyorum.

         YAŞADIKLARIMIZIN ÖZÜNDE; bir birimizi yok saymadan, bir birimizin varlığının bilincinde ve övüncünde olarak yarınlara birlikte yürümektir. Fırsatçı yaklaşımların ülkemizi hangi durumlara sürüklediği açıktır.

          Dün; 1Mart teskeresine, Türk Askeri'nin başına çuval geçirenlere karşı çıkanlar, bu gün; meydanlardadırlar. "Bindirilmiş kıtalar" diyerek küçümseyenlere karşı bir ivme iç dedirler. Bu ivmeye karşı durmak; kimin, kimlerin işine yarar? Bu bağlamda sözü uzatmadan söylersek; "bir can, bir can daha iki can etmiyor. SEN YOKSAN, bir eksiğiz.

         "Mayısta; Kara Deniz'in kara ve azgın sularını aşanlar, Anadolu'nun Tozlu yollarında, kurulmuş tuzakları bozanların azim ve iradesi, ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK bilincini beslemiştir.

         Şimdi, bu umutları yeşertme ve besleme günü mü dersiniz?

         "Babalar gibi satış" yapanların ipliğini pazara çıkarmanın zamanı değil mi Bir birine güvenmek ve dayanmak? "Delikten süpürmeyin" diyenlere, barikat kurmak olmaz mı?

         "ULUSAL EGEMENLİĞE" "Hadi canım sende" diyerek; Türkiye Cumhuriyeti kazanımlarını küçümseyen; Demokrasi,   nimetlerinden en çok yararlananlara set çekme olmaz mı?