“ÖZ VE SÖZ”
--
Türkü dizeleriyle yazıya başlamak ve sözü türkü gibi bitirmek; bana ayrı bir huzur veriyor. " Yokuştan iniş mi olur?/ ham demir gümüş mü olur?/ Akşamdan söz verip de/ sabaha dönüş mü olur?" İnsan sevdiğine ancak böyle sitem edebilir.
İçinde yaşadığımız toplumumuzda ki genel kanı; söz bir, Allah birdir. İnançlı ve geleneksel yapıda bizim toplumumuz. Her söz için, doğruluğunu tartışma zamanı ve zemini olması olanaksız. Bunun için tartışmalarda hemen eklenir; "İnsan hayvan değil ki, yularından tutup bağlayalım denir. İnsan sözüyle bağlanır." Diyerek tartışmalar sonlandırılır.
Ulu erenler seslenirler; "Ben insan olmaya geldim.", "Ya göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün" Diyor Mevlana.. Bir başka dizelerde ozan; "Ayın şavkı vurmuş sazım üstüne, söz söylenmez doğru sözün üstüne/ Ay bir yandan, sen bir yandan, sar beni/" Diyerek duygularını dizelere döker. Bizim sözlere güvensizliğimizin kökeninde yüz yıllarca aldatılmışlığımız, yanıltılmışlığımız yatar.
Dost bildiklerimiz, güvendiğimiz ağabey bildiklerimiz, bey bildiklerimiz, alim bildiklerimiz, yıllarca süslü sözlerle; " Cambaza bak, cambaza" diyerek , bizlerin güzel düşüncelerimizin özünü, sünnet etmişlerdir.
"Öz", insanı, insan eden, davranışlardır. Özün dışa vurumu sözle olur. halk arasında;" mayası bozuk" anlamında kullanılır. Maya bozuk olunca, sütünün temizliği ve çokluğu işe yaramaz, ortaya güzel ürün çıkmaz.
Bu anlamda; güzel ülkemin insanların mayasında; Ulusal onur, bağımsızlık, özgürlük, haksızlığa başkaldırı, işgalciliğe ve mandacılığa karşılık vardır. Bu karşılığını bıçak kemiğe dayanmayınca kullanmaz. Haklı olmak yetmez diyor, sürekli haklı kalabilmek gerekir, düşüncesiyle herkese bir şans verir. Bu güvenci ve inancı sömürmeden kullananlar, baş tacı edilir. Ulusal kahramanlarımıza gösterilen sevgi ve saygının kaynağı ve özü budur.
Türk Ulusu'nun tarihinde; Kaan'ına , Hakan'ına, Şah'ına, Bey'ine, kahrmanının önünde saygı duruşunda bulunanı "SAP GİBİ" tanımlayan, Şehitlerimiz için "KELLE", 30 yıldır ülkemizin başına musallat edilen terör ve terörist başına "SAYIN" sözlerini söylemek cürretini göstermek; akıl işi değil.
Bu alamda; söz ağızdan çıkmadan, siz söze hakimsinizdir. Söz ağızdan çıktı mı? Artık söz size hakimdir. Yediğimiz, içtiğimiz gibi; söylediğimiz ve yazdığımız her söz biz özden bağlar. Ben onu demek istemedim, şunu demek istedim , demek;"on para etmez"
Özü ve sözü bir olanı bu millet baş tacı eder. Bu bahar bir başka anılacak gelecek zamanlarda. Özünü ortaya çıkarmanın da, söz söylemenin de bir adab-ı usulü vardır diyerek, sorguluyoruz.
Bir Eskişehir türküsüyle sözü sonlandıralım. Türkünün asıl adı;"HÖRÜNÜ" biz bunu BİRİNİ diyerek öğrendik. Yine açıklamalı yazalım dedim.
"Hörünüde yavrum hörünü/ takıver de zillerin dördünü/ Dönüver de, meydan senindir amam. Fesini de yavrum fesini,/Kim duyar milletin sesini /Takıver de zillerin hepsini/ Dönüver de meydan senindir aman./
Bilmem anlatabildim mi düşüncelerimi?
//ihsan.durakailesi.com
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home