Perşembe, Nisan 26, 2007

“SU KITLIĞI”



--

"

          Başlık buluşum değil. Nevruz günü, Balıkesir; DR Ahmet Toprak Caddesi (Edremit yönü, Gazi bulvarı devamı)ni geçerken bir afiş gözüme takıldı. Bu afişin adı. Caddenin adı TOPRAK, afişin adı "SU KITLIĞI" ilgimi çekti. Baharın ilk gününde bundan daha iyi konu bulunmazdı diyerek, tuşları gıdıklamaya başladım.

         Kurtuluş Savaşı'mızın kazanılmasında büyük bir kıvılcım ve fedakarhane davranış olarak gösterilen Anadolu ve Rumeli halkının Hukuku, haklarını müdafaaya katılmalarının belgesi, Sakarya Savaşı sırasında çıkarılan ve daha sonra, "Allah bu millete bir daha; "Tekalüf-ü Milliye Kanunu" çıkarmak nasip etmesin" diyen Mustafa Kemal'dir.

         Kurtarılmış vatan, Kurulmuş  TÜRKİYE CUMHURİYRTİ üzerinden nemalananlar, siyaset yapanlar, Bu devletin her türlü makamının haklı haksız işgal edenler, şapkalarını önüne koyup yeniden düşünmek zorundadırlar.

         Bu gün yaşadığımız siyasal çalkantıların kökeninde; Ülkemizin üzerinde bulunduğu toprakların, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin, gelecek yüz yılda nasıl paylaşımını yaparız planlarının uygulamaları yatmaktadır.

         Küresel ısınmanın iklimler üzerindeki etkisi tartışılmaz. Bu bahar gününde, soğuk laf etmenin ne gereği var diyerek haklı durumda bulunabilirsiniz. Bir tercihtir,   saygı duyulur. Haklı olmak değil sürekli haklı kalmak önemli olan.

         Sokaklarda insanları; işitip, dinliyorum. "Bu yıl fakir yılı, Kış yumuşak geçti. Fazla soğuk olmadı, kömür az yaktık. Masraf az oldu." Çok güzel duygular. Bu duyguların ötesi; KURAKLIK, SU BASKINI, HAVA SICAKLIĞI YÜKSELMASİ VE KÜRESEL ISINMA VE İKLİM TEHDİTİ.

         İDDİA; konuya ilişkin raporlarda;..." On yıl sonra anlı türlerinin yüzde 40 azalacağı, sel ve kuraklık nedeniyle 200 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kalacağı saptanıyor." Evliya Çelebi"nin Seyahatnamesi'nden; "Gördüğüm Odur ki; Edirne"den yola çıkan bir sincap daldan dala atlayarak   Anadolu'yu kat edip; Kars'a kadar gidebilirdi."  1402 Yıldırım Bayezit ve Aksak Timur arasındaki Ankara Savaşı'nda Timur'un fillerinin Çubuk Ovası nı çeviren ormanlarda saklandığıdır.

         Aradan geçen 605 yıllık zaman diliminde hovardaca  yakıp yıkmışız. Sonuç; eskiden ne karlar yağardı, adam boyu. Ne yağmurlar yağardı günlerce, her yer yem yeşil ormanlık ve ağaçlıktı... şimdi   seviniyoruz kış hafif geçti diyerek.

         Sözün özü; ağlanacak halimize gülüyoruz. Gelecek yüzyıl Ortadoğu da; Su Savaşları yaşanacaktır. Yüz yıl önce   dünyada petrol savaşları var mıydı? Ama şimdi yaşıyoruz. Orman Haftasınının kutlandığı21-26 mart tarihleri arasında yeniden yeniden düşünmenin zamanıdır; YENİGÜNde.

         Bu duygu ve düşüncelerle ilkbahar mevsiminin bolluk ve berekete kaynaklı etmesi dileklerimle; afetsiz, bol yağışlı günler.

         SON DİLEK;" Tüm insanlığımız; AÇLIK VE SUSUZLUKLA terbiye edilmesin.

tp://ihsan.durakailesi.com

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home