OKUMALARIMIZZIMIRALAMUKO
--
Bu söyleşimizde bilgelik ve bilgiçlik gibi bir niyetim yok. Yediğimizin , içtiğimizin içimize sinerek duygusal , fiziksel, bilgisel anlamda doyuma ulaşmanın keyfini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gözlem, inceleme, okuma, sorgulamalarımız kesinlikle yargılamak, çamur atmak amaçlı değil.
Ancak bilgilenme çalışmalarımızda; Neyi? Nerede ? Nasıl, yapacağımızı, yazacağımızı, Niçin? Ve Nedenlerimizi doğru yanıtlamak gerekir.
HEDEF; OKUMAK.
KONU; DOĞRU OKUMAK.
ARAÇLAR; Çanakkale Zaferi, Mondros, Sevr Antlaşması, 19 mayıs 1919, 23 Nisan 1920. 30 Ağustos 1922,24 temmuz LOZAN BARIŞI, 29Ekim 1923 CUMHURİYETİN İLANI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI, TC
AÇIKÇASI:
ÇANAKKKALE ZAFERİ; Medeniyet diyerek tanımlanan vahşiliğe, meydan okumadır. Genç bedenlerin çeliğe, ateşe, baruta, gökten yağan şarapnellere uçaklardan atılan gaz bombalarına göğüs germesidir. Ulusal Onurun yeniden yaratıldığı zaman dilimidir.
Dünya egemen güçlerinin başımıza geçirdiği çuvalın yırtıp atılması, felaketlere sebep olanların aymazlıklarını yüzlerine vurduğumuz gündür."Misak-ı milli'de belirlenen toprakların sınırlarının belirlendiği, yüzünü insani değerlere, Cumhuriyete, laikliğe çevirdiği gündür. Çanakkale de yenemedikleri gençleri; Galiçya'da, Dobruca'da Eflak'a ölüme yollandığı an olarak okumak gerekir.
30 ekim 1918 MONDROS; Osmanlı Devleti'nin Morga(Ölüm odası) konulduğu, yer ve gün olarak okunmalı.
SEVR; Osmanlı Devleti"nin Mirasının bölüşümünün kağıt üzerine yazıldığı zaman ve ipinin çekildiği olarak okunmalı.
19 mayıs 1919 ;Kurtuluş Ateşininin Samsun'dan yakıldığı, Anadolu ve Rumeliye özgürlük ve bağımsızlık ateşinin kıvılcımlarının saçıldığı, yıldırımlar yaratanların tozlu, çamurlu yollarda, yol aldığı zamandır.
23 Nisan1923; Egemenliğin sadece ULUSA ait olduğunun, kendi geleceğini kendinin beliryeceğinin, Tüm dünyaya duyurulduğu, her türlü işgal ve himayeye meydan okunduğu anlaşılmalıdır.
30 Ağustos 1922'yi Afyon Ovasına, Kocatepeye, Kütahya, Uşak, Balıkesir, Bursa, Manisa, Aydın ve İzmir'e sorarak okunmalı.
29 Ekim 1923: Yeni Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin Cumhuriyet (Halkın Kendi kendini yönetme) olduğunun ilanı olarak değil; Yönetme hakkının; kişi, sülale soy, soptan alınıp, gerçek hak sahibine teslim edildiğinin anlamında algılamalıyız.
TC değil; TÜRKİYE CUMHURİYETİ olmasaydı; bugün isimleriniz, yorgo, mavri, papadopulos yavrimov, ibrahimov, mehmetov bilmem ne olurdu. Camiler yerine Kiliseler ve Havralarda ibadet etmeyenlere ne olurdu bilemiyorum?. Bu gün Türkiye Cumhuriyeti Devletini ağızlarına alamayıp küçümseme anlamında tc diyenlerin atalarının kanları ve canları için okumalarımız doğru okunmalı doğru anlaşılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin Gölgesinde; Onun değerlerinin içini boşaltanların okuyup üflemeleri bilmem doğru mu?
Yediğimizi, okuduğumuzu gözü yumuk,uyku sersemi gerçekleştirmeyelim.
tp://ihsan.durakailesi.com
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home