Perşembe, Nisan 26, 2007

KALKAN VE KILIÇ



        Mart ayının son günüde okunan bir yazı: "Mustafa Kemal Gelmeyecek" sayın Prof.Dr. Mahir Aydın'dan.

         Özetle; Atatürk'ü anlama   üzerine, gördüğü sevindirici olay;  ANITKABİR ziyaretçilerinin artışından duyduğu mutluluk. Dünya'da ki ve ülkemizdeki gelişmelerin,  bu bilinci yaratmasından umutlu, Yıllardır Mustafa Kemal adının silinmesi için yapılan çalışmalardan rahatsızlığını belirterek sözü sürdürüyor. Bu gün 31 mart. 1909'da Osmanlı Devletine ayaklananlar, bu gün   Türkiye Cumhuriyetine karşı aynı cephede saf tutmuşlar. Olayın bastırılmasında  görevlidir MUSTAFA KEMAL.

           TÜRK ULUSU'na yönelik 200 YILLIK ince planları altüst etmesi ve  TÜRKİYE ÜZERİNE kalkan olmasıdır SUÇU.

         Kalkan ve kılıç üzerinde bilgilendirme yapar yazarımız. "Kalkan, kılıca karşı en etkili savunma aracı" olduğunu,   "Türkler kalkanı saf ipekten yaptığını, çünkü saf ipeğe, kılıcın işlemediğini" belirtir.

         Mustafa Kemal de yurt savunmasını, aynı saflığın üzerine kurduğuna değinir. Bu saflığın(   duygu düşünce temizliği, yiğitlik ,mertlik) "Türk insanın yüreği olduğunu" açıklar.

         Yaşadığımız günlerede; ... "Bu saflığı ve direnci kırmaya yönelik   alıcı kuşların ikinci kez tepemizde döndüklerini" belirtir.

         ALICI KUŞLARIN;"90 yıldan günümüze yaratılmaya çalışılan BÜYÜK ORTA DOĞU PROJELERİNE" karşı bir öz eleştiri yapıyor.

         "ARTIK KENDİMİZE GELELİM, BİRBİRİMİZİ EZMEYİP GÜÇLENDİRELİM, kişisel çıkar yerine kamu yararını   gözetelim. Her işi uzmanına bırakalım. Köksüz politikalar, gelişi güzel girişimlerle devlet kalkınmaz. Gelceğimizi bir iki yıl değil, yüzlerce yıllık politika üzerine yapalım." Diyor.

         "ABD  , Dünya benim diyerek, Dünya'yı paylaşmak istemiyor. Bizm başka gideceğimiz gezegen yok. Barış insanlığın mutluluğu. Tüm ulusların hakkı ve yararına".

         Sözün tam burasında; İranlı ŞAİR Sadi sesleniyor." KİMLER GELDİ NELER İSTEDİLER./ Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. SEN HİÇ GİTMEYECEKSİN DEĞİL Mİ? O gidenler hep senin gibiydiler."

           Yaşadığımız günler; güncellenmiş 1919  koşulları. İnsanlarımıza şırıngalanan;  "ver yiyeyim, ört üstümü yatayım" düşüncelerinin tohumları ekilerek filizlendirlmektedir.

         KONFİÇYUS diyor ki: "HERKES KENDİ EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRSÜN" o zaman sokaklar değil ülkemiz güzel ve tertemiz olacaktır.

         Zor mu? İSTİYOR MUSUNUZ? HAYDİ! O ZAMAN!... Bilgiyle, EMEKLE, erdemle ve  inançla.

         KILICA karşi İPEK KALKANLA

 

http://ihsan.durakailesi.com

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home