Perşembe, Nisan 26, 2007

“CİBİLLİYETSİZ”LERİN CİBİLLİYETİ



          Başlığımızın anlamını vermeden   yazıya girmek  okuyucuya saygısızlık kabul ederim. Sözlüklerimizde; bu sözcük  ""soysuz" anlamında verilmektedir. Son günlerde, sokaktaki yabancıların bile, kullanmakta akıl edemedikleri sözcüklerle, siyasilerimizin basın yoluyla, bir birlerine   sataşma sözcükleri olarak, seçilen kavramlar;  eğitimini verdiğimiz Türkçe'mizin argo olarak tanımladığı kavramlardır.

         İçinde bulunduğumuz "Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramını" kutladığımız anlamlı günlerimizin,   daha anlamlı olması anlamında; kabalığa kaçmadan uygar bir dille, anlatılmak istenenler, verilmek istenen iletiler, iletilebilir. Bu bağlamda yazmak gerekirse, kimin kime cibilliyetsiz dediği bir anlam taşımaz.

         Asıl Olan çocuklarımıza ve gençlerimize güzel örnek olmak gerekmez mi? Elbette   gerekir. " Bu günün küçüğü , yarının büyüğü" olarak tanıttığımız insan  türünün; dil ve beden olarak gelişip serpilmesi, içinde yaşadığı toplumun diliyle ve düşüncesiyle yarınları kucaklayacaklardır.

          Bu durumda biz ne yapıyoruz? İçimizde ki hırsı öfkeyi, kini nefreti kusarken, hedef aldığımız kişiyi, düşünceyi, kitleyi " Bindirilmiş kıtalar" olarak tanımlama aczine düşmek kadar gülünç bir durum olamaz.

         Vatanımız,Bayrağımız, Cumhuriyetimiz, Atatürk'ümüz ve   güzel ülkemizin güzel insanları için bu kıtalarda yer almak, önde yürümek, meydanları doldurmak bir onurdur. "Cibilliyetsizlik" değil. Cibilliyetin doğduğu yerdir.

         Mustafa Kemal; 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesiyle; Vatanın bütünlüğü tehlikededir." Vatan, bu tehlikeden; "Yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Diyerek tehlikeyi ve kurtuluş çaresini gösterir. Sonrası açıktır. 19 Mayıs 1919'da; başlatılan Kurtuluş Çalışmalarının örgütlü gücü olarak; Erzurum''da alının" Ya İstiklal ya Ölüm",kararı, "Manda ve himaye kabul edilemez" düsturuyla;   Müdafaa edilen Türk Milletinin  haklı davası yolunda emek verenlerin; 23 NİSAN 1920'de Ankara'da;" "EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR" DİYEREK KENDİ EGEMENLİĞİNİ KENDİ KURMA YOLUNDA HİZMET EDECEK; TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ"(TBMM)nin   Kuruluşu"nun 87"nci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.

         Anadolu'da; Kurtuluş için çalışanlara kurulan tuzakları Mustafa Kemal; Nutkunda açık açık   saymaktadır. Kimin cibilliyetli, kimin cibilliyetsiz olduğu, 86 yıllık  Türkiye Cumhuriyeti Devleti"mizin yakın tarihi tanıktır. Şimdi biz bu sözcüklere takılıp kalmadan;" Çağdaş Uygarlığı aşma"yı hedef gösteren ulu önderimizin kemiklerini sızlatmayacak projeler üretmek,, bu projelerin gerçekleştirilmesinde   gönülde ve yüreklice destek olmak hepimizin asli görevidir.

         Çocuklarımızı, Dünya çocularıyla kucaklaştırmanın mutluluğunun tüm dünya çocuklarınında yaşaması dileklerimle; "ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ" hepimize kutlu olsun.

         30 yıllık eğitimcilik görevimde; Bu asli kusurları işledim. Ben bu "cibiliyetsizliğimi" ifşa ediyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home