SALINCAKTAKİLER
"Babam pazara gidecek./ Bana naylon papuç alacak./ Annem bana ne aldın derse./ Ona naylon çorap verecek. "Naylon"un ilk üretimi hakkında kesin bir bilgiyi araştırma gereği duymadım. Naylon modası çıktığı yılların çocuklarındanım. Yaşımız naylonu ilk kullananlara yakın olması, insanı sevindiriyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Dünya'da yaygın olarak kullanılması, geri kalmış ülkelerde kalkınmışlık ve modernlik, çağdaşlık göstergesi olması insanın dikkatini çekiyor.
İğneden ipliğe, yataktan yorgana, tabaktan çanağa, doğal ürünler yerine kimyasal ürünlerin kullanılması, günümüzde; yaygın olarak kullanıldığı bir gerçek. Köroğlu'nun ifadesiyle; "Tüfek icad oldu mertlik bozuldu". Naylon icad oldu, insanlık bozuldu.
Ne ararsan naylondan. Naylon; bebek,köpek, araba,tren, çanak çömlek, kadın , erkek, çatal kaşık, urgan yorgan, ne arasan bulunur. Kazaktan elbiseye, kundaktan kefene. Yakında naylon mezarlar çıkacakmış. İçine naylon ölüler gömülecek diye dedi kodular var.
Anlaşıldığı üzere, kutsal kavramlarında naylonları çıkmış. Naylonunu sahicisinden ayırmak mümkün değilmiş Alabildiğine naylonlaşan kavramlara bir göz atalım. Cumhuriyet, bayrak, vatan, millet, ar , namus, halk, Hak, inanç, hürriyet, eşitlik,, barış, umut, saygı, sevgi, hoşgörü, dürüstlük, siyaset, bilim, bağımsızlık, özgürlük, insana saygı, demokrasi ve eşitlik kavramları hemen aklıma gelenler.
Saydığımız değerleri bilmeyen görmeyen var mı? Bir dokun, bin ah işit. Herkes her şeyden yakınır. Taşın altına elini koy. Belim ağrıyor. Ben o işin ucundan tutamam. Hazır sofra kurulmuş. Sen dur ben oturayım. Anlatmaya çalıştığım, böyle bir "Yağma Hasan Böreği" yok.
Ulusal onurumuz olan değerleri savunma konusunda dik durup dik oturmak gerekir. Ulusal değerlerimizin esasını bozup onların naylonlarının piyasaya sürülüp insanların yanıltılması ve kandırılması, dünyanın en ahlaksız davranışıdır. Ulusal çıkarlarımızın korunması noktasında, insana ve insanlığa saygı temelinde toplumsal bütünleşmenin sağlanmasına herkes görev ve sorumluluğunu bilmek ve gereğini yapmak zorundadır.
İnsanın insana, egemenliğin egemenliğe, ulusun ulusa, toplumum topluma, üstünlüğü olamaz. Bağımsızlık, ancak; özgür ulusların gerçekleştirebileceği bir projedir. Kültürel değerleri yok edilen, vatan, bayrak, özgürlük, eşitlik , hukuk, adalet ve Cumhuriyet duyguları naylonlaştırılan ulusların gelecekleri karanlıktır. Çünkü bu değerlerin özünde ÖZGÜR BİREY olmak yatar. Özgür birey olmak; ben istediğim gibi yaşarım, demek değildir. Sorumluluklarının bilincinde olan bireyden söz ediyorum.
Tutsaklık ve kulluk arasında bir fark yoktur. Aklını ve bilincini başkası kullanırsa işte bu bir anlamda tutsaklıktır. Seçmenine konuşma yasağı getirirsen bunun adı, sözde demokrasi, sözde seçim, karşındaki sözde halk olur. Haydi buyrun sürahiden kaşıkla çorba içmeye.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home