KUTLU VE MUTLU
--
İnsanlarımızı yaşama bağlayan, insan olmanın, onur ve şerefini yaşadıkları günleri görenlere ne mutlu. Toplumsal dayanışma, aranma, sorulma ve arınma günlerinin havası insanımızı bir birine çeker. Bir birini bu güzel, kutsi günlerde bir başka duyguyla, sevecenlikle karşılar ve uğurlarlar.
Geçen hafta başı; 2006 yılının son günüyle, 2007 yılının ilk günleri bir başka kutlamayla üst üste geldi. İlçemiz insanları dini ibadetlerini yerine getirirken, yeni bir yıla girmenin sevincini de yaşadılar.
Konu başlığımıza bu bağlamda kutlu ve mutlu adını uygun gördüm. İnsanın kendi yaşamında o kadar kutlanacak ve neşe içinde olunacak günleri vardır ki saymayla bitiremeyiz. Doğum günleri, evlenme yıl dönümleri,Milli bayramlarımız , dini bayramlarımız, önemli belirli günler ve haftalar. Kahramanlık günlerimiz , kurtuluş günlerimiz ve son yıllarda tüm Anadolu'muzda yörenin özelliklerini öne çıkarmak için iç pazarı hareketlendirmek amacıyla düzenlenen şenlikler, fuarla, panayırlar, ürün günleri, harman sonu, bağ bozumu, tarla günleri, köy hayırları insanlarımızı bir birine yakınlaştırmaktadır.
Kutlu ve mutlu günlerin heyecanı içindeki bir kısım insanımızın aceleciliği, zaman zaman bu güzel günlerimizi kararttığını görüyor ve yaşıyoruz. Bizim huzur ve güvenimiz için konulmuş trafik kurallarını, ahlak kurallarını, dinimiz kurallarını ve tüm insani değerleri yok sayarak yaşamak; kutlu ve mutlu günlerimizi kursağımızda bıraktığını gördük, izledik ve okuduk.
Dilerim ki tüm insanlarımız ileride kutlayacağımız kutlu ve mutlu günlerin hatırına, kendi çoluk çocuk ve sevenlerinin aşkına bu acıları yaşamasınlar. İnsanlarımızın geleceğinin, barış, huzur ve güven içinde olması için belirlenmiş kurallar aklımızdan çıkamasın. İnsanlık yararına davranışlar gelişsin serpilsin. Güzel dileklerimiz boşuna gitmesin.
Ey! sevdiklerine koşanlar, aşıklar, vatanseverler, insan aşıkları, bayrak aşıkları, toprak aşıkları dört mevsimde yeni tomurcuklara su ve can verenler; ancak bu ülke sizinle güzel. İnsanıyla havasıyla, suyuyla, doğasıyla bir başka.
Tam bu noktadan atış yapar Mehmet Akif Ersoy; "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı. Düşün altında binlerce kefensiz yatanı..." nidalarıyla seslenir bizlere. Bu duygular insanın kanını donduruyor. Sözümüz; Dini, vicdanı, kanı al renkli olanlara. Kansızlar vicdansılara zaten sözümüz yok. Vatansızlara da bir şey diyemeyiz.
Sözümüz; Bilge Kaan'lardan yola çıkıp; Hacıbektaş, Yunus Emre, Mevlana, Dedekorkut, Pirsultan, Karacaoğlan, Köroğlu ve Mustafa Kemal Atatürk aydınlığında yol alanlara.
Kutlu ve mutlu günlerimizin sevinçle ve sağlıkla geçmesi dileklerimle.
ihsan.durakailesi.com
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home