ENERJİ VE TUTUM
Beşikten mezara, enerji yaşamımızın her alanını kapsar. Olmazsa olmaz, bir olgudur. Elle tutulmaz. Gözle görülmez. Sözel alanımızda kavram olarak yabancı. Ceninden ölüme insanın ve doğanın bize bağışladığı en büyük değer.
Anlam olarak;
Eneri: Maddede var olan iş yapabilme yetisi. Erke( ısı,ışık,elektirk, mekanik).
1- Enerji: Vücudumuza canlılık veren güç.
2- Enerji: Belirli bir eyleme dönüşebilecek gizil kaynak, güç. Yarışma, başarma .
9 ocak 2007'yi içine alan hafta ülkemizde ;enerji tasarrufu haftası olarak kutlana gelir. Bilmem bilginiz içinde midir. Enerji kaynakları nelerdir? Enerji nasıl üretilir? Yaşamımızın hangi alanlarını daha geniş kapsar? Varlığımızı nasıl etkiler? Olmazsa neler olur? Varlığını nasıl anlarız? gibi sorularla konuya bir açılım yapalım.
İşlevlerine göre kendi içinde çeşitlenir. Bir maddenir varlığından dolayı kazandığı eneri türüne POTANSİYEL(gizil) enerji, İş yapabilme yeteneği yönünden KİNETİK( ısı, ışık, hareket, mekanik) olarak tanımlanır.
İnsanın kendinde var olan; düşünceleri,sezgileri ,aklı yoluyla ortaya çıkardığı üretme ve yaratma , yaşamını sağlıklı sürdürmenin gerisinde yatan yeti, yetenek, becerilerimizin ortaya çıkmasına dayanak.
Ülkemizin ve yaşam alanlarımızın tanınması bu anlamda önem kazanır. Türkiyemiz kendikendine yeten doğal ve insan kaynakları bakımında dünyanın önde gelen bir coğrafyasını oluşturur.
Yer altı, yerüstü doğal kaynaklarınıdan; madenlerimiz, yer altı ve yer üstü sularımız, havamız, rüzgarlar, üretilen tahıllarımız, sanayii bitkilerimiz, hayvancılığımız ayrı ayrı zengin değerlerdir.
Enerjinin yapısı gereği ne yoktan var olur? nede varken yok olur. Ancak Bir birine dönüşür. Barajın içindeki suyun, toprağın altından çıkan taş kömürünün, ormandaki ağacın, yer altından çıkan buharın, yarmanın kıyısında duran taşın kazanmış olduğu POTANSİYEL(GİZİL_ DURUM) enerjisidir.
Su akmaya, kömürve odun yanmaya, yenilen besinler vucudumuzda kullanılmaya başladığında; DURUM ENERJİSİ; ısı,ışık ve hareket olara ortaya çıktığı insanlık tarihinin bilimsel uğraş alanlarını kapsamıştır.
Halkımızın özlü deyimleriyle;" Aç ayı oynamaz.","Ateş olmayan yerden duman tütmez.", "Sevdik gitmeden sevdik gelmez."," Ne kadar emek, ok adar yemek."diyerek işin özünü tanımlamaya çalışmıştır.
Sağlıklı ve mutlu, huzurlu olmanın kaynağı, Zengin ve fakir olmanın kaynaklarını doğru zamanda , insani alanda kullanma yerine şeytani çıkarlar için kullanılması insanlık nice savaşlarla karşı karşıya kalmıştır.
Okula aç giden çocuklarımız konuyu kavrayamaz, sağlıklı kalamaz. Sonra kendimize sorarız benim çocuğum akılsız mı ? Yok böyle bir şey. Öğrenciye harçlık vermek karnını doyurmak değil. Ona sunulan besini içinde sevgi sofrasıdır.
Eenerji dönüşümleri konusundaki küçük açılımla; maddi ve manevi zenginliklerimizin kaynağındaki siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel problemlerin çözümünde zorluklar çekmeyiz.
Yoksa; yeriz et, yakarız kül, söyleriz söz, şişeriz göbek, otururuz yağ, hareketsiz bir yaşam üretimsiz bir hayat. Sonra; Anne ben ölüş müyüm?
//ihsan.durakailesi.com
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home