BİNDİKLERİMİZ VE İNDİKLERİMİZ

 

         Savaşlar, isyanlar, işgaller, yangınlar, talanlarla geçen bir dünya coğrafyası. Truva ,Kartaca, Hannibal, Attila, Uruk Kralı yarı tanrı yarı insan Gılgameş. Hun, Moğol. Haçlı Seferleri, Yüzyıl savaşları, İstanbul Fethi, Amerika'nın Keşfi Birinci, İkinci Dünya Paylaşım   Savaşları, Taliban ve Saddam'ın Yok edilmesi  insanlığımızın yaşadığı  acı olgulardır.

         Her şey, dünyanın yeniden fethedilmesi için. Uygarlık adı altında; vahşet. Globalizm adı altında insanlığa dayatılan dikdatörlükler.. Açlıkla, terörle mücadele altında; bağımlılıkların artırıldığı, şirketleştirilmiş yönetimler. Birbiriyle göbek bağlı yönetimler.Kartellerin egemen olduğu bir dünya düzeni. İnsanlığın yaşadığı dramlar yetmiyormuş gibi, gelecek yüzyıllara hükmetme senaryoları.

         Ok,yay, kılıç, mancınık, sur, hendek, kızgın yağ, top, tüfek derken makinalı, süngü. Köroğlu'nun tanımıyla; "Tüfek icad oldu mertlik bozuldu." Her kötülüğün haktan geldiğine   hükmeden tevekkel insanlarımız. Meşru müdafaa dışındaki haksızlıkların Hak'tan geldiğine inanır. Oysa dünya; aslanlar, kutlar, çakallar dünyası. Her taraf kurtkapanlarıyla dolu.

         İstanbul Üniversitesi PROF'larından sayın Mahir Şahin "kurtkapanları" isimli yazısı beni çok etkiledi. Günümüz insanlarının ve ülkelerini nasıl kurtkapanlarına düştüklerini anlatıyor.

         Birinci Paylaşım savaşları içinde Büyük Sahra'da yaşanan bir olayı sunar."TOUAREG"; Mavi giysili göçebe halk direncin simgesi olur. Çölün karşı konulamayan tehlikelerini kendi lehine çevirir. Olay: sabır, doğruluk,erdem, bağlılık ve   güven gibi kavramlardan ödün vermeden yaşamanın da mümkün olduğunu ispatlar.

         TOUAREG savaşı kaybedeceğini anlayınca Büyük Sahra'nın derinliklerine dalar. Devesini çöktürüp çadırını açar. Düşman, çöl sıcaklığının dışında bekler. Touareg susuzluğunu devenin kanını içerek, açlığını hörgücünü yiyerek giderir. Düşman pes eder. Bu olay sonrası; TOUAREG   bir otomobil markası olur. Alman Otomobili"CAYENNE" Fransız Guyanası  başkentidir. PONTİAC;Ottava'daki kızılderili reisin adı. SANTANA: Kiova'daki Yerli şefin adı. CHEROKEE: Amerika' yaşayan yerli halkın adı.ZAFİRA: çöl ufku adıyla pazarlanır.

         Avrupa'ya 30 marka hakim. Gelecek yıllarda dünyaya 130-150arası araba markası hakim olması bekleniyor. Bugün batı dünyasının markalarının yerini yarın doğunun gizemli isimlerinin alması kaçınılmaz. Yanlış mı söylüyorum? Toyoto, Kia, Hyunday, Mitsubişiler.ve isimlerini bilmediklerimiz hatırlayamadıklarımızı reklam olur diye yazmadım.

         Bizde övünüyoruz; attan indik otomobile bindik. Anadol'dan indik Murata, Şahine Torosa bindik. Renaulttan indik, Fiata bindik, fiattan indik Forda bindik diyerek. Farkında değiliz. Türkiye teknoloji ve oto çöplüğüne gidiyor.Aşırı kazanç hırsı ülkemizi nereye götürür?. Yerli sanayimizi besleyeceğimize, montaj sanayisiyle övünmek hiçte hoş değil.

         "Rotası olmayan gemiye kaptan yardım edemez." Mevlana tanımıyla; "İnsan para ilişkisi nasılsa, gemi ve su ilişkisi aynıdır. SU gemini dışında güzeldir. Gemi su almaya başlarsa batar".

//ihsan.durakailesi.com