YILDIZLARA UÇUŞ
Sonsuzluğa akan ışıklarıyla gecemize renk katarlar. Gecenin koynunda yakınmadan yatarlar. Karanlıkların içinden bize göz kırpıştırırlar. Gökyüzünde uçuşan ateş böcekleri. Ruhumuza ve yaşamımıza yön verirler.
İsimleri pek bilmem. Aklıma gelenlerle, barışık olduklarımla, önümü aydınlatanlarla, yeni iletişimler kurmaya çalışırım Onları anlamaya tamamlamaya, anlatmaya tanıtmaya uğraş veriyorum. Zamanı değerlendirmeye çalışıyorum.
Yıldızları izlerim. Yıldız falına inanmam. Yıldızların hareketlerinden, kuşların ötüşünden, tabiat olaylarından anlam çıkarma; Yaratanı ve yaratılmışı inkar, “Allah”a şirk koşma” olarak tanımlandığını okudum ve cami minberlerinde okunan hutbelerden dinledim. Alanım olmayan konularda ahkam kesmeyi bilmem.
Çobanlar gözünün elifine bakar. Güneşin son ışıklarının arasından parıldayarak; mavilikleri kızıllığa, kızıllıkları karanlıklara terk eden zamana meydan okursun.” Gökyüzünde asılıdır zenbilim/ Kız kölen olim, halim sen bilin” diyerek sana türküler söylenir. Gurur duyacaksın kendinle. Sana yazılan şiirleri, inleyen nağmeleri dinleyeceksin kulaklarınla. Çığlıklara arasından bir türkü;” Yıldız akşamdan doğarsın/ ışığınla göklere ağarsın/ Güzel gözlerinle yüreğime/ Ne güzellikler açarsın.
Karadeniz kıyılarından bir ses yankılanır.” Terazi tartayorum alirim darasinu/ Yolla bağa bir mendil/ verirurum parasinu.” Cemile Çevher Çiçek sesiyle. İnsanların ruhlarında yarattığın dengenin simgesi olursun terazi yıldızları. Sevgilerin , muhabbetlerin, aşkın derinliklerinden seslenirsin yüreklere.
Gecenin ilerleyen saatinde taç olursun başlara. Zift gibi karanlığı ortasından ışırsın. Kutup yıldızı. Sensiz yol alamaz takalar, kağnılar, “inleyen nağmeler”. Bir umut olursun karaya ulaşmaya çalışan kaptana. Aşıkların kalbinin ritmi, “Bingöl Çobanlarının” dilinde, gece yalnızlığına eş olursun.
Gökyüzünün karanlığına serpilmiş, galaksilere dost, insanın içine huzur serpen,”Sen kalbimin mehtabısın güneşisin/ ömür boyu sürecek, hiç bitmeyecek aşkımsım” diyen yüreklere giren sensin, Samanyolu.
Sabaha gebeliğin işareti, sönüp giden yıldızlara inat. Güneşin ışıklarıyla yeniden beslenen geleceğin temsilcisi. Gönülleri fetheden kendini gündüzün ışıklarına gömen Seher yıldızı. Sana ne diyeyim? “Doğmayaydın yıldız.” Diyen seslere, seherde ağlayan bülbüllere ışık sensin.
Evrenin derinliklerinden falcılara, masalcılara esin kaynağı olursunuz. Onlar sizlere , sizlere onlara bakarak. Duruşunuzla, geceye şahitliğiniz tartışılmaz. Sizin adınıza konuşurlar,sizden ışık bekleyerek.
Yıldızların altında; konuşmalar, fısıldaşmalar, gülüşmeler sevişmeler ve hesaplaşmalar insanı sımsıkı sarar.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home