BOŞ BOŞ OTUR, BAK
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
Güneş tanyerinin kızıllığını boğar., Her egemen kendi yiğidini över. Eline
üç beş kuruş geçiren, borçlanmayı göze alan, temmuz,ağustos ayı sıcaklarında
Anadolu yollarına çıkar. İşine, evine, tatile, tatil ülkelerine akın eder.
Sen ben biz onlar... hepimize işin dedikodusu düşer.
Düğün magandaları gençleri, trafik magandaları yolcuları, siyasi magandalar
devleti, turizm magandaları sahilleri talan eder., İnşaat ve ihale
magandaları devletimizin içini boşaltırken, bize düşen pay, boş boş oturup
bakmak.
Sansürün kaldırılışının 98. yılını yaşıyoruz. Bu ülkede sansür var mı?
Haşa! Ya ne var? Kendini reklamlar, ihale ilanlarıyla geçindirir yerel
basınımız. Ağır aksak kendi yağıyla kavruluyor. Bu yazdığım yazıdan payını
alanlar, reklamlarını ve ihale ilanlarını kendi yandaşları ve
yağdanlıklarına akıtacaklardır. Hani sansür kaldırılmıştı? Şimdi sen otur.
Durum böyle olunca; Fındık, tütün, pancar, buğday, narenciye haberleri,
toplantıları gazetelerin bilmem kaçıncı sayfalarında küçücük puntolarla en
altta sütun aralarına sıkıştırılır. Şarkıların diliyle; “Bas bas paraları
Leyla”ya” olursa, işin anlamı değişir. 8 sütuna manşet olursun. Dünya bu.
“Sev beni, seveyim seni”. “Gör beni göreyim seni dünyası”. Sansür nasıl
işletiliyor. Paranın rengine ve rakamların sayısı ve büyüklüğüne göre.
Leyla, kim çok para ve hediye verene daha çok kırıtır, sırıtır çok para
verenin kucağına yatar. Ona göbek atar. Sen de otur yan masada, iç geçir.
Göğsüne vura vura ah!... Çek. Her şey tıkırında diyen siyasilere bakarsan;
her şey tıkırında. Kumsallara serilmiş yatıyor. Sessiz sakin köşelerde,
yaylalarda, ovalarda, serin sulu pulaklarda; kaynaşma , oynaşma, didişme,
gidişme, söyleşme toplantılarıyla halka iniliyor. Sen, ben bizim oğlan
oturalım, halimize yanalım mı?
Üretici, sanayici, çalışanlar başlarının çaresine baksınlar. Yağız Anadolu
yiğitlerinin, hain tuzaklarda yok olmasına, sen otur, boş boş bak..
Sonra,” Ey Özgürlük !..” “aldırma gönül” ,“Sivastopol”, “Türkiyem”
“Memleketim” nağmeleriyle, üzüm, arpa, ahlat sularıyla göklere yüksel.
Demokratiklik adına kitle örgütlenmesi yolunda; kös kös otur, en sivri dille
eleştir. Kır dök. Daha sonra bu siyasetle olmuyor. Bu liderle olmuyor, o
liderle olmuyor. Haydi sende gel katıl. Yok ben şimdi almayayım. Gazım var.
Ondan sonra,” ne olacak bu ülkenin hali?”
Bugün ülkemiz, iç ve dış tehditler altında kıvranırken, sen ben kavgası
ancak; düşmanları sevindirir. Türkiye”mizi kuranların kemiklerini sızlatır.
Bilinçsizlik ve bilgisizlik, bencillik batağına saplananları ancak;
başkalarının yardımıyla kurtulabilirler. Dağınıklık, parçalamışlık,
bıkkınlık, aymazlık, duymazlık, görmezlik içinde olanlar, otursunlar. Boş
boş baksınlar.
Sonrası; gelsin cukulatalar(Rice) gitsin kolalar(Anan) Ortadoğu”nun
haritası yeniden çizilmeli, bizden habersiz iğneye ip geçiremezsiniz. Gelsin
SEVR haritaları, gitsin LOZAN barışı haritaları. Sonrası;” Şu dünyada benden
tatlı yar var mı ola.” Türkiye üzerine oynanan parçalama senaryolarının
ortalıklarda gezinmesine;sen otur, boş boş otur, bak.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.405 / Virus Database: 268.11.6/428 - Release Date: 25.08.2006
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home