YAZ HELVASI
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
YAZ HELVASI
Basından not ettim. “Bektaşi dere kıyısında oturmuş, azığını yiyiyor.
Yakınına; Varsıl olduğu giyim ve kuşamlarından belli kişiler gelmişler.
Söğüş, tavuk, hindi, etler, börekler, dolmalar, mis gibi kokan yemekler,
baklavalar, şıralar. Muhteşem bir piknik sofrası. Tam eğlenmeye başlamışlar;
Bektaşi ortalıkta koşturan uşaklardan birine el etmiş
-Kimdir bunlar?
-Musa paşanın kulları.
Bektaşi ellerini havaya kaldırmış, başlamış Alla”a duaya.
-Bak şu kulunun haline. Birde Musa Paşa”nın kullarına bakta utan.” Demiş.
Bizler, kardeşlik, dostluk, özgürlük eşitlik, sorumlu yurttaşlık gibi
sanal kavramla üzerinde; Hayallerimizi besledik. Geleceğimizi bu hayaller
üzerinde inşa etmeye özen gösterdik. Aldığımız sorumluluklarımızı bu
bilinçle gerçekleştirmenin telaşını yaşıyoruz Bektaşice.
Gel gör ki;”Mevlam ne eylerse güzel eyler.” Yunusca düşünüp, Mevlana gibi
engin hoşgörü içinde olamıyoruz.” Deveyi hamuduyla yutanları yutanları
görüp,okuyup izledikçe insanın isyan edesi geliyor. İsyan etsen kimin
umurunda.” Ney ellersen, kendine eylersin”.
Musa Paşa”nın kullarına hak gördüğünü, kendi vatandaşına hak görme. İşte
tam bu noktada, sıkıntı başlıyor.
“Yaz Helvası” bir çeşit tatlı. Kendine has özellikleri var . yiyenle
tadını ve kokusunu iyi bilirler. Helva kazanın dibini yakıp, helvanın tadını
ve kokusunu bozma hakkım yok. Yakınmalarımla yaz mevsiminin ilk günlerinin
ayarsız sıcaklıkları gibi kimseye suçlamalar yapmak gibi bir hevesim yok.
Genel yakınmaları saptayıp akıl defterine not almaktır benim işim. Özel
hukuk alanı benim işim olamaz. Eğitim diliyle konuları işlemeye çalışıyorum.
Haksızlıklara,eşitsizliklere, suçlamalara çamurlara höşgörüsüzlüğümüz
yadırganabilir, tartışılabilir bir durumdur.
Beyin cimnastiği yapıp aklımızı başımıza toplayalım derken, Sayın Ali
Babacan; AB görüşme belgelerinde, “LAİK EĞİTİM” kavramından rahatsız
olmuşlar. “Görüşmelerin uzamasına sebep olurmuş.”Şimdi bunu belgeye yazmak
zaman alırmış.” Breh... breh...
İnançlı kişiyi, dinininden, inançsızı zıvanadan çıkarır. 1739 sayılı
Tevhid-i tedrisat Kanunu Laik eğitimin temelini oluşturur. Bu Kanunu
çıkarılış Grekçesidir. Cumhuriyet Okullarında” Demokratik, laik eğitim
gerçekleştirilmesinin çıkış noktasıdır. Kaçış noktası değil.
Demokratik,Laik Eğitim Sisteminin nimetlerinden; Eğitim, bilim üzerinden
nemalanan, özel okullar, vakıflar, şirketler hanlarını hamamlarını nasıl
kurabildiler?
Kralların, şahların, padişaların, diktatörlerin yönettiği ülkelerde bir
çivi bile çakmak kolay mı? Nasretin Hoca ne güzel hicvetmiş. “İnsan
bindiği dalı keser mi?” Yemek yediği tabağa tükürür mü? Ama sonuç bu.
AB ülkeleri; laik eğitim savaşlarını yüz yıl savaşlarıyla bitirdiler.
Anayasaya bağlılık yeminlerini unutanlara; Türkiye Cumhuriyeti devletinin
Anayasasının Başlangıç ilkelerini yeniden okumaları önerilir.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.394 / Virus Database: 268.9.1/369 - Release Date: 19.06.2006
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home