GÖNDERME
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
“Anasına kızına, sandıkta ki bezine/ Yandım ela gözüne. İndim derelerine
bilemem nirelerine/ Kaytan bıyıklarımı sürsem sinelerine.” Diyor ortak akıl
sahipleri. Sözü, üzüp kesmiyor. “Haydan olur, huydan olur, bu güzellik
soydan olur./ nağmeleriyle sözü, söze ekliyor..
Bize bu sözlerin içini doldurmak düşüyor. Bizde bir not yazalım. “ Katranı
kaynatsan da olmaz şeker. Cinstir, cinsine çeker.” Bu sözlerin derinliğinde
ki anlamlara ulaşmak insana huzur ve mutluluk veriyor.
Kulluktan tebalığa, tebalıktan, vatandaşlığa geçiş süreci az zaman
değildir. Asırları içine alır. Anadolu yerleşmelerine baktığımızda; 1040,
1071, 1453, 1839, 1876, 1915, 1923. 1945 sayılarının bir anlam ve önemi
vardır. Bu sayılar; Zaman içinde ki nirengi noktalardır. Toplumumuzun
yaşadığı olayları anımsatırlar.
Göçer toplumdan yerleşik topluma geçişin, zaman içinde ki aldığı yolu, bu
rakamlar içinde yorumlayabiliyorsunuz. Önce “Allah”ın kulu”yuz. Sonra
Padişahın mülkünde “Teba”yız( asli unsurun parçası). Toplum yapımız; aynı
toprakları yurt edinmiş, savunma , işleme,, yer altı ve yer üstü doğal
kaynaklarına sahip çıkma,, yerleşme ve yeni nesiller yaratmanın uğraşı
içinde ömürlerini tüketirler.
Vatandaş; Kulluktan tebalığa, tebalıktan yurttaşlığa (vatandaşlığa)
geçişte yaşadığı sıkıntıları; ülkenin kurtuluşunda, imarında ki
sorumlulukları yerine getirmiştir. Sorumlu bireylerin yetiştirilmesi
geleceğimizin garantisidir. Sürekli bir yerlerden emir alan ve kendini
birilerine bağlı hisseden, özgür birey olma yarışını kazanabilir mi?.
Yarılma ve kırılmanın başladığı, noktadan öteye; yapıştırma , yakıştırma,
eklemeler, sonradan onarımlar işin aslını bozar. Bozulma ve kokuşmaların
temel noktası; sen bizdesin arkadaş.Gerisini boş ver. Böyle bir oluşum yok.
Bizden olan ve sizden olanlar; fırsatçı, hırsız ,yalancı, takiyeci, üç
kağıtçı, aç gözlü olamayacak diye bir kanun yok.
Allah”ın kulları çeşit çeşit. “Sapıkların gittiği yoldan giden”lere
sözümüz. Kendini sapık kulluktan kurtaramayanlara ve kendini birilerine tabi
hissedenleredir iletilerimiz.
Türkiye”mizin güzel insanlarını; kul, köle, teba, mürit, müşteri, güdülecek
varlıklar ve hükmedilecek, tamam efendim, olur efendim el pençe divan
duracak emme basma tulumba kabul edenler yanılırlar.
Balıkesir”imizin merkezinde; Anafartalar, Milli Kuvvetler; Atalar, ve
diğer cadde boylarında tost, ayran, tavuk döner, ekmek arası hazırlanan
büfelerin halkın sağlığına olumsuz katkılarını acaba araştıran var mı?
Göstermelik ıslatmalar çözüm mü? Yapılan yatırımlar elbette gerekli. Herkes
Vasıf Çınar Caddesinin yeşilliklerine bakıp kanmasın. Bandırma caddesine
dikilen yeni ağaçların kurumasına, yağmur su giderlerinin yapılmasında ki;
yap boz, yap işgüzarlığının ve kontrolsüzlüğü neyin nesidir?
Balıkesir esnafı, Balıkesir”e yapılan yatırımlardan ne kadar pay almaktadır?
İşçisinin yiyeceğini, giyeceğini, içecek suyunu, takacağı kapının
menteşesini, kalıba çakacağı çivisini dışarıdan getirip, Balıkesir”e
yatırım yapıyoruz havalarına vatandaş ne diyor diyor okuyalım. “Bu kadar
gösterişe ne gerek vardır? İlin işsizleri için bir fabrika kurulsaydı olmaz
mıydı?”(Halk Otobüsü yolcuları) Diyorlar. Hizmet alanlar artık
kendilerini;yurttaş, vatandaş, kardeş, eş, dost akraba sanmasınlar. Artık
onlar, bu ülkenin MÜŞTERİ insanlarıdırlar.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.394 / Virus Database: 268.9.1/369 - Release Date: 19.06.2006
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home