Pazartesi, Haziran 26, 2006

GÜN DOĞARKEN

İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com

İspanyol Boğa Güreşleri”nin matadoru, boğayı güreşe davet için kırmızı
şalını açar. Konumuz, ne boğanın sonu ,ne matadorun sonu. Boğayı harekete
geçiren şalın rengi. İnsanımızın duyarlılıkları ve duyarsızlıkları.
Işığa duyarlı, sese duyarlı, olup bitenlere duyarlı, renklere duyarlı,
bilime duyarlı, yediğine duyarlı, içtiğine duyarlı, trafiğe duyarlı, işine
duyarlı eşine duyarlı, çevresine duyarlı. Sonuç olarak yaşadığı dünyaya
duyarlı olmanın açılımlarını veriyoruz.
Duyarsızlıkların çoksa, yaşamdan yakınma hakkın yok. .Duyarlıyım diyerek
çevremizi kırıp dökme hakkımız yok. Uygun dille seslendirmek, yazmak insani
ve çağdaş olanıdır.
Gün doğarken güneşin ışıkları renkten renge girer. Seher vakti, tan yerinin
ağarması ve daha sonra şafağın sökmesi, güneşin ufuktan doğarken doğanın ve
gökyüzünün büründüğü şal renkler şair ve yazarların yeni düşüncelere daldığı
açıldığı zaman dilimidir.
Renklerin insanların duygularına etkileri ayrı bir bilim alanı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Işığın ve renklerin insanın duygu değişimlerinin ve
duygu yoğunluklarının sebebi olmaktadır.
Bu anlamda; alın(kırmızının), morun, yeşilin, mavinin, sarının, beyazın...
egemen olduğu alanlarda ki insanlarımızın davranış ve hayal dünyaları da
ışık ve renklere göre şekilleneceği bir gerçektir.
Bir dönem Cem Karaca; “ben artık griyim” dedi anlayamadım. Sonraları, bu
durumu irdeleyip sorgulayarak konunun inceliğini kavradım. Parçalarını
dinledikçe duyarlılıklarının çok olduğunu, sanatçı ruhunun verdiği hırs ve
öfkeyle tüm enerjisini yorumlarına yükleyerek kendini ifade etmeye ömür
verdi.
Bu anlattığımız özellikleri, içinde saklayan, şafak rengidir. Mehmet Akif
Bayrağımıza seslenirken;” Dalgalan sende Şafaklar gibi ey nazlı hilal...”
diyerek ona duyduğu sevgi ve inancını bu sözcüklerle ifade etme gereğini
duymuştur.
Şafak rengi; al, mor,kırmızı sarı yeşil güne nasıl başlamak istiyorsan o
renklerle buluşursun. Bu renkler; güçtür, kuvvettir, öfkedir, sevgidir
aşktır, isyandır, uyumdur, doğuştur, emektir, yaşanan zamanı içinde
duymaktır.
Türk Destanından.” Alper Tunga Öl di mi?,/ Kızıl bayrag ağ di mi?/ ag di
ise ag di./ Kara toprag dog di mi?./ Kızıl rengin( Türk alı). Nazım
Kurtuluş savaşı destanında; Mustafa Kemal”i tanımlamak için, “Al bir ata
binmiş al..Mavi gözleri çakmak çakmak... Uzun ince bacaklarıyla, bıraksalar
uçu verecekti Afyon Ovası”na.”
25 haziran Mustafa kemal”in Amasya genelgesinin yayımlanışının 87. yıl
dönümü. Kimilerine göre bu tarihin hiç bir alamı olmaya bilir. Hatta
kırmızı şal görmüş boğalara dönüp, gözleri yerlerinden fırlayabilir. Neyse,
asıl konumuza dönelim.
Osmanlı Devleti yıkılırken seslerini çıkaramayanlar, Türkiye Devleti
Kurulurken kahraman olmaya koyuldular. Ali Galip”ler, Anzavurlar,
Delibaşlar, Ethemler, Şeyh Saitler, Hürşit Ziyalar.. daha niceleri.
Bu renkler; vatanın birliği, bütünlüğüdür. Tehlikelere birlikte karşı
koymanın gücüdür. Ulusun kendi geleceğini kendi belirleme azmi ve
gayretidir. “Hattı müdafaa değil sathı müdafadır. O satıh vatanımızın
tamamıdır.”, “Ya istiklal ya ölümdür.” Egemenlik Kayıtsız şartsız
Millletindir.” Diyenlerdir.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.394 / Virus Database: 268.9.4/375 - Release Date: 25.06.2006

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home