TARİHE İNANMAK
İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com
Atatürk’ün ifadesiyle;” Tarih, bir milletin kanını ve hakkını inkar
edemez.” Tarihin yaratılmasında, yazılmasında, yaşanmasında asıl temel
taşlar; zaman, mekan ve insandır. Bu temeller üzerinde şekillenen
tarihimizin temel konuları; Hukuk, din, gelenek, görenek ve yaratılan
uygarlıkların insanlığa katkıları ve getirdiği acımasızlıkların
değerlendirilmesi, gelecek kuşakların temel sorunları arasında yer alır.
İnsani değerleri, insanı koruyan ve kollayan, yücelten gelecek nesiller bu
değerler üzerinden tarihi yargılar, sorgularlar. Güzel insanın yarattığı
güzellikler, birbirine dayanarak ve güvenerek ortaya çıkarmışlardır. Ortaya
konulan güzel örneklerle kültürlenip, geçmişimizle övünüp, yarınlara güvenli
adımlarla ilerlemenin çabası içindeyiz.
Roma Hukuk’undan, Mağnacarta’dan günümüze uygulanan hukuk sistemlerinin en
büyük temeli insana güven üzerinde şekillenmiştir. Yazılı ve yazılı olamayan
İnanç sistemleri insana güven temelinin sağlamlaştırılması yolunda
çalıştıklarını okuyor ve öğreniyoruz.
Tüm Dünyada ki siyasal sistemlerin mayasında insana güven ve insana hizmet
anlayışlarının yattığından şüphemiz yok. İnsana güven temeli üzerinde
kurulmayan sistemler tarihin çöplüğünde yerlerini almışlardır. İnsan ve
yarattıklarına inanmayanların ,insana,insanlığa yaptıkları kötülükler,
yaşanan acılar insana güvensizliğin eseridir.
Tarihi yaratanlara, yazanlara ve tarihi yaşayanlara baktığımızda; evrensel
ölçütlerle yerel uygulamaların örtüşmediğini görüyoruz. İnsana inanmanın
temelinde yatan iyi niyet kuralları bir takım çıkar çevrelerince kötüye
kullanıldığı açıktır. İyi niyet kurallarının işlediği toplum ve
topluluklarda birlikte iş yapma gücü ve ortaklın üretilemediği, dedi kodu ve
laf ebeliğini aşamadıklarını tarihler kaydetmektedir.
Bu bağlamda; Hak, hukuk, inanç kuralları, insanı sarıp sarmalayarak koruyup
kollamaya çalışır. Hukuk bu evrede devreye girerek; ÖNCE İNSAN noktasından
hareketle, KARŞILIKLILIK İLKESİnin hayata geçirilmesiyle insanın iyi
niyetini eseri olan huzur, güven ve barış ortamının yaratılmasında en büyük
görevi üstlenir.
Her hukuk kuralının yerleşmesinde, insanın alın teri,emeği ve namusu
yatmaktadır. Hukukun gücü, kullananların elinde şekillenir. Demokrasimizin
gücü, uygulanan hukuk kurallarına güvenin gücüyle eş değerdedir.
Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçerek Bu Milletin Hakkını ve Hukukunu
savunmasının temelinde insana güven yatmaktadır. İnsanımıza güvenin
Kurumları” Anadolu Müdafa-i Hukuk Dernekleri”( HUKUKU MÜDAFAA(SAVUNMA))dir.
Yedi düvele meydan Okumanın gücü;Kendi istencimiz, umudumuz, “Ya İstiklal,Ya
Ölüm” seslenişidir. Önce”İnandıklarına değil, İnsana güvenme” ilkesini
hayata geçirdiğimizde; Mevsimlerin ve gelecek zamanların rengi değişir.
Umutsuzluklarımızın kaynağı; ülkemiz İnsanın %87’sinin birbirine
güvenmediğini ortaya koymaktadır.(Hürriyet 28.02.2006 s. 10) Hukukun
başarısı, İnsana güvenmeyi kökleştirmesiyle gerçekleşecektir.
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.385 / Virus Database: 268.4.4/319 - Release Date: 19.04.2006
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home