RÜZGARLAR

İhsan DURAK
Öğretmen (E)
http://ihsan.durakailesi.com

Bu toprakların insanı; Poyraza, kaba yele, kara yele,
keşişlemeye,yıldıza,imbat meltem ve sam rüzgarlarına karşı tedbirlidir.Geçen
yıllar, bu rüzgarlara göre tedbirli olmayı öğretmiştir. Kıtasal ısı
değişimlerimizin ve komşu kıtaların ve denizlerin etkilerinin oluşturduğu
konveksiyon akımlarının harmanı, Anadolu yarım adası olmuştur. Doğal
durumun, insanlarımızın duygu ve yaşam alanlarını yakından etkilediğini
bilim adamları dile getirmektedir. Dünyamızın, ekvator,Oğlak, yengeç
dönencelerinde, kutuplarda yaşayanların yaratılış, renk, duygu, inanç ve
yaşam farklılıkları, insanlığımızın
Eli kalem tutan, ağzı laf yapan insanımız soruyor. “-Böyle mi esecekti?
Rüzgar mı? Ne rüzgar?.....” Mevsim uygun. Eser mi eser. Keser mi keser.
Sekiz köşe Anadolu. 8 köşeden, 8 rüzgar. Her rüzgarın insanlara, dünyaya,
yaşadığımız coğrafyaya etkileri farklı farklı. Korunağı ve gücü olan bu
etkilerden, az nasibini alır. Gerisini, Hak saklasın,
zenginliğidir.
Yazımızın uzunca girizgahından sapmadan, asıl düşünce aktarımlarımızı
yapalım. İnsani değerler dünyasında esen yönü belirsiz, mesnetsiz, siyasi,
ekonomik ve etik olmayan, özgürlük adına, özgürlükleri boğmaya ve
aşağılamaya yönelik ve bunu çağdaşlık adına, sanat adına, kültür adına
yapması üzüntü vericidir.
İnsanlık, tüm duygu ve düşüncelerini; on binlerce yıldır çizgilerle ifade
ettiği bir gerçektir. Mağaralara, taş kitabelere, mabet ve tapınaklara, kil
tabletlere yaşanan dönemin insanlık dramlarını; destansı ve şiirsel,
çizgisel olarak tanımlamaları, betimlemelerin yapıldığını arkeolojik kazı
sonuçlarından buluntu ve kalıntılardan öğreniyoruz. İnsanın insanla
iletişiminin aracı çizgidir.
Dünü bu güne aktaran kitabeler, dünyanın her tarafında insanlık tarihinin
acı ve tatlı yaşamlarının yaşayan tanıklarıdırlar. Anadolu’muzun geçmişini
aydınlatan kil tabletler, Kara İn Mağaraları, Ksantos Kitabesi, Göktürk
Kitabeleri yaşayan değerlerdir. Onurlu geçmişimizin izleri ve kırmızı
çizgilerimizdirler. İnsanlığın doğaya egemen olma çabaları, Yer altı ve yer
üstü kaynaklarından yararlanma hırsları, bölgesel çıkarlar dengesini alt üst
ettiğinin zaman diliminde yaşıyoruz.
Yaşananların özünde; “Kimse senin azgın dalgalarla, sarp kayalarda
boğuştuğunu bilmez, yolcuları limana sağ ve salim getirebildiğinle
ilgilenir.”yazar Ksantos( Antalya Yöresi Şehir Devletlerinden) Kitabesinde.
“Denize düşen yılana sarılır.” Deyiminin kökeninde ki olay budur. Ülkemizin
çevresinde ve üzerinde her yönden estirilen Avrupa, Amerika, Sovyet, Çin,
Japon ve Sina yarım adası çöl hava dalgaları, Mezopotamya Bataklığı kokuları
bizi boğmasın.
Yakın tarihimizde; yakın doğu , orta doğu, AB ve ABD sarmalında kopan
tayfunların içinde Türkiye’mize göz dikenlerin estirdikleri, 1.2. paylaşım
Savaşları, Soğuk-sıcak savaşları, Dünyada esen ideolojik egemenlik
rüzgarları, şimdi yerini inanlar, inanmayanlar, laikler, anti laikler,
müslümanlar, Hırıstıyanlar, siyonistler arsında estirilen teröristlik
rüzgarlarından, yaratılan taliban ve elkaide kuramları, Saddam, Petrol, gaz
fırtınaları dinmez. Peşi sıra AB’ye girme, İMF, dokunulmazlıklar, soygun,
talan derken yazar çizer rüzgarları dünyanın başını döndürdü. Adı
“Karikatür Krizi” ancak; su çizmenin boyunu aşıp içine dolunca, ayak kokusu
vıcık vıcık burnun direğini kırar
Anadolu tekerlemesi özdeyişle sonlandıralım sözümüzü.” Ayındır, mayındır.
Öküz pabuç yemez ama; Bu, Müslümanlara yapılmış, hayınca oyundur.”
--
No virus found in this outgoing message.
Checked by AVG Free Edition.
Version: 7.1.385 / Virus Database: 268.2.5/284 - Release Date: 17.03.2006